"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zaman Allah’ın değil, bizim kaybımızdır

Süleyman KÖSMENE
28 Temmuz 2015, Salı
Salih Bey: “Bir rivayette Peygamber Efendimiz (asm) miraçta kader kaleminin cızırtısını işitiyor.

Kader ve kaza daha önce yazılmamış mıydı? Bu ne demektir? Bu çerçevede sadakanın belâyı defettiğini belirten hadis-i şerifi de yorumlar mısınız?”

Dualarımız ve Sadakalarımız

Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki: “Sadaka vermekte acele ediniz. Çünkü bela sadakayı atlayıp gelmez.”1 Diğer yandan, Peygamber Efendimiz’in (asm) miraçta kader kaleminin cızırtılarını işittiği haberinin de sıhhatli kaynaklardan geldiğinde hiç şüphe yoktur. Bu haberi Peygamber Efendimiz (asm) İsra ve Miraç olayını anlattığı bir hadisinde bildiriyor.  

Madem yukarı âlemlerde kader kaleminin şakırtıları yankılanıyorsa, bu demektir ki, levh-i mahfuzda sürekli bir kitabet işi devam ediyor. Bu işten anladığımız, zerrelerden kürelere kâinatın hiçbir ferdinin hiçbir hareketi tesadüfî değil; levh-i mahfuzda yazılıyor, ardından bu yazı icraya geçiyor. 

Demek ellerimizle verdiğimiz az sadakalar, yukarıda yazılmış çok belânın önüne çıkıyor ve belayı hükümden kaldırıyor. Veya yaptığımız dualar, yazılmış çok musibeti icra plânından sildiriyor. Nitekim Peygamberimiz (asm) “Dua belâyı defeder.” Veya bir başka hadisinde: “Dua, gelmiş olan musibet için de henüz gelmemiş olan musibet için de faydalıdır.” 2  Buyuruyor. 

Bu hadislerden anlaşılan şu ki, Allah levh-i mahfuzda yazdığı yazıyı bizim duamızla, sadakamızla ve amelimizle sonlandırıyor. 

EZEL VE LEVH-İ MAHFUZ 

Ezelde kaderin yazılmış olması demek, olacaklar bilgisinin Allah’ın ilminden levh-i mahfuza yazılıyor olması demektir. Bu, ezelî bir olaydır. Burada ezelden maksat, yaratılmış zaman dilimlemelerinden münezzeh bulunan Allah’ın ilmidir. Yoksa Allah’ın ilmini zaman dilimlemeleri arasında var sayarak, bilinmeyen geçmişe kadar inip, kaderin orada yazıldığını düşünmek, başka bir ifadeyle, Allah’ın olacakları bilinmeyen bir geçmişte yazdığını var saymak doğru değildir. Böyle düşünmeyi Allah’ın Kadim ismi, Ezel ismi, Ebed ismi, Baki ismi, Hâlık ismi, Muhalefetün lil havadis sıfatı kabul etmez. 

Çünkü Allah’ın bu isimleri, Kendi Zat-ı Muallasının zaman içinde olmaktan münezzeh bulunduğunu bildiriyor.   

ZAMAN ALLAH’IN DEĞİL BİZİM KAYBIMIZDIR

Zaman bizim için, yani yaratılmışlar için söz konusudur. Öncelik ve sonralık bize göre vardır. Dün ve yarın bizim kayıtlarımızdır ve bizi kayıtlandırır. Geçmiş ve gelecek bizi çepeçevre saran zincirlerdir. Mazi ve müstakbel bizi bağlayan çelik halatlardır.  

Bu zincir ve çelik halatların hükmü hiçbir şekilde Allah için geçerli değildir. Çünkü Allah maddenin de, mekânın da, zamanın da yaratıcısıdır. Maddeden de, mekândan da, zamandan da münezzehtir. Maddenin, mekânın ve zamanın kayıtlarıyla Allah kayıt altına alınmaz. 

Dolayısıyla, ‘Allah, olacakların yazısını zaman bakımından geçmişte yazdı’ denilmez. Fakat ‘Allah, olacakları, oluşumuna hükmederken bilir ve takdir eder’ denilir. Çünkü olacaklar için; olduğu an da, olmadan önce de, olduktan sonra da yaratılmış hallerdendir. 

Her “an” Allah’ın ilmi ile kuşatılmıştır.  

Her oluşum Allah’ın bizzat tasarrufudur. 

Allah’ın ilmi dün ile bu günü bir görür, bu gün ile yarını bir kuşatır.3  

BİZİM YÜKÜMLÜLÜĞÜMÜZ İMAN ETMEKTİR

Şehadet âleminden giden Peygamber Efendimiz (asm), Miracı esnasında gayb âleminin birçok olayına şahit oluyor. Bu gaybî olaylardan birisi de, Allah’ın emriyle olacakları yazan meleklerin kalem cızırtılarıdır. Anlaşılıyor ki, hiçbir şeyde tesadüf yoktur. 

NOT:

Birer Nur Kahramanı olarak dar-ı bekaya intikal eden Halil Uslu ve Kasım Ali Güngör ağabeylere ebediyet yolculuklarında rahmet diliyorum.

Dipnotlar:

1- Camiü’s-Sağîr, c. 2, s. 789, H. No: 1691

2- Kütüb-ü Sitte, c. 6, s. 511

3- Bediüzzaman, Sözler, s. 430

Okunma Sayısı: 2193
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı