"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zekâtlarımızı Cennet çeşmesine çevirelim mi? -3-

Süleyman KÖSMENE
22 Mayıs 2018, Salı
Muhtelif okuyucularımız: “Neşriyat hizmetlerimiz zekâtla desteklenebilir mi?”

ZEKÂT ALLAH’A BORÇ VERMEK GİBİDİR   

Zekâtlar zaten Cennet Çeşmesi gibidir. Dünyada biten mal, zekât olarak verildiğinde Cennette bitmeyen bir rahmetle ve bereketle sahibini ebedî ihya eder. Çünkü kendi kazancınızdan başkaları lehine Allah rızası için yaptığınız bir tasarruftur. Cenab-ı Allah böyle tasarrufları sever ve yapan lehine kat kat artırır. Nitekim buyuruyor ki: “Zekâtı verin, Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne hayır takdim ederseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükâfat olarak bulursunuz.”1

Ayette Cenab-ı Allah’ın farz bir emir olan zekâtı Allah’a borç vermek sayması ve kendi yüce katında, veren lehine kat kat artırarak daha üstün bir mükâfat olarak saklayacağını müjdelemesi emsalsiz bir rahmettir. Öyle ki veren Allah iken ve insan Allah’ın verdiklerinden veriyorken, rahmet sevap olarak katlanıp insana geri dönüyor.

Âyetin zekât emrini tebliğ üslubu ziyadesiyle teşvikkârdır.

AKIL TERAZİSİ ÇÖKÜYOR   

Hiç şüphesiz aynı özellik Allah için yapılan bütün sadakalar, bağışlar ve infaklar için de söz konusudur. Allah hepsini kendine borç verme sayıyor ve hepsini kendi katında kat kat artırarak kerem sahibi kulu lehine sakladığını bildiriyor.

Ve aynı özellik Allah için yapılan bütün iyilikler, hayırlar ve salih ameller için de geçerlidir. Her salih amele en az bire on sevap vaad eden Kur’ân’dır.2 Keza her iyiliğin ve salih amelin on katından yedi yüz katına ve daha fazlasına kadar Allah katında karşılık bulacağını müjdeleyen de Peygamber Efendimiz’dir (asm).3

Öte yandan Cenab-ı Allah’ın, her salih amele on katı sevap vaad ederken, bir de “o benim içindir, onun mükâfatını ben veririm”4 buyurduğu oruç ibadeti vardır ki, Cenab-ı Allah’ın oruca takdir ettiği sevabı akıl havsala almıyor. Aklın terazisi oruçta çöküyor.

AKIL TERAZİSİNİ KOPARAN AMELLER   

Peki, fart-ı sevabıyla akıl terazisini koparan, üstelik kul öldüğü halde amel defterini kapatmayıp, katlanarak kulun hanesine yazılan başka salih ameller var mıdır?

Evet, vardır ve bu tür ameller akıl terazisini üç defa koparıyor: Bir amel ki:

1-Sınırsız ölçüde çok yüksek sevap kazandırıyorsa.

2-Kul öldüğü halde amel defterini kapatmıyorsa.

3-Kapanmayan amel defterinde, bu amelin sevabı, havsalamıza sığmayan ölçülerle katlanmaya devam ediyorsa…

Böyle amelin özgül ağırlığını akıl ve havsala terazisi tartamıyor.

Bu ölçülerle üç tür amel vardır. Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki: “İnsan öldüğü zaman amel defteri kapanır. Ancak üç tür amel bundan müstesnadır. 1-Sadaka-i cariye, 2-Kendisinden yararlanılan ilim, 2-Kendisine hayır dua eden salih evlat.”5

ZEKÂTIMIZI ÖYLE BİR YERE VERELİM Kİ    

Hadisi sondan okuyacak olursak: Salih evladı olan anne-babalara müjdeler olsun! Evlatlarının salahati devam ettikçe amel defterleri açık kalıyor. Evlatlarının salahati bir sevap çeşmesi oluyor ve amel defterlerine sevap yağdırıyor.

İlminden faydalanılan âlimlere müjdeler olsun! İlmi insanlara fayda verdikçe amel defterleri açık kalıyor ve bir sevap sağanağı halinde amel defterlerine sevap yağdırıyor.

Sadaka-i cariye sahiplerine müjdeler olsun! Sadaka-i cariye, akan ve kesilmeyen sadaka demektir. Verdiğiniz bağış ile bir yoksul karnını doyuruyorsa bu “bir” sadakadır. Verdiğiniz sadaka ile bir yoksul aklını doyuruyor, kalbini şüphelerden kurtarıyor, tahkiki iman elde ediyor, sosyal ve siyasî hadiselerde istikamet kazanıyorsa, bu, sevabı kesilmeyen sadaka, yani sadaka-i cariye olur. O faydalandıkça ve başkasını faydalandırdıkça finansal sebep siz olduğunuz için, sizin amel defterinize sevap yağar.

Şimdi; zekâtımızı öyle bir yere verelim ki, o yer hem ilim, iman, irfan neşretsin… Hem insanlara dinî-siyasî-içtimaî istikamet versin… Hem hakkın ve hukukun hatırını âli tutsun… Hem hakkın, hukukun ve adaletin sübut bulması için pozitif neşriyat yapsın… Hem doğru İslamiyet’in ve İslamiyet’e layık doğruluğun bilinmesi ve yaşanması için cehd ve gayret sarf etsin… Hem insan mefkûresine verdiği hizmetle sadaka-i cariye olsun!

Zekâtımız Cennet Çeşmesi olsun.

GÜNÜN DUASI

Allah’ım! Namazımı, niyazımı, duamı sahih eyle! Orucumu, iftarımı, ibadetimi makbul kıl! Zekâtımı sadaka-i cariye sınıfından kabul eyle! Günahımı affeyle! Âmin.

Dipnot: 

1- Müzzemmil Suresi: 20; Keza bakınız: Bakara Suresi: 110 2- En’am Suresi: 160  3- Buharî, Sahih, İmân, 31; Süyûtî, Câmiü’s-Sağîr, 1, 151 4- Buharî, Savm, 2 5- Dârimi, Mukaddime, 46

Okunma Sayısı: 2790
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı