"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Vicdan enflasyonu

Tahir Zübeyir Ceylan
01 Aralık 2018, Cumartesi 01:45
Bugünlerde ekonomik buhranla iç içeyiz.

İnsanımız bir bunalımın çehresinde kendini seyretmekte. Bir taraftan acımasızca döne gelen derd-i maişet çarkı; bir tarafta yalnızlaşan insanlığın telâşı. Dillerde dolanan iflâs, enflasyon, zam üçlüsünde seyredilegelen bir hayat kıvrımındayız. Her an batacak bir geminin kaptanı edâsıyla avazları yırtılan şahısların çığlığıyla, gelgitler yaşamaktayız. Maaşının miktarı kadar insanlığının derdine düşmeyen şahsiyetlerin dillerinden süzülen vicdan edebiyatı da cabası... Doların ibresiyle yatıp kalkan, ama mazlûmun iniltisiyle, arşı titreten duânın azametinden bîhaber insanların korkulu hülyaları açıkcası sinirimi bozuyor. Hakperestliği gündelik kazancın üç kuruşluk menfaati güdümüne koyup, vicdanını ise cebinde taşıyanların sesleri, geceleri annesi babası olmadığı için uyuyamayıp ağlayan çocukların seslerinden öne çıkması, gerçekten hayret ettiriyor. 

Hakk’ın hatırı için de bu soruları, toplumun vicdanı iflâsa sürüklenirken kısık sesli ehl-i vicdana (!) bu soruları sormadan da edemeyeceğim. Bir toplum vicdanı iflâs edip, enflasyona uğrarken neredeydiniz peki? Dünyaya bedel ahiret saadeti pazarlanırken neden bu kadar hakperestâne (!) çağrışımlarda bulunmadınız? Bir nesil alev alev yükselen imansızlık ateşine koşarken, göz ve yüreklerinize mil mi çekilmişti? Serzeniş etmekle bu vebalden sıyrılıp, selâmete mi erişeceksiniz? Bu ahval Kur’ân-ı Kerîm’de “Onlar küfür ile iman arasında bocalayıp dururlar”1 şeklinde ifâde edilegelmiş. Yani bir o tarafa bir bu tarafa yalpalayan, zaman rüzgârında şekillenen bu karakteristik ruh hâli i’câzın mükemmelliğinde apaçık beyan edilmiş. Dolar ne kadar yükselişteyse; vicdan da bir o kadar insanlığın alt çizgisinde gezinmekte. 

Kısacası “Eğer size bir yara dokunursa, o taktirde o kavme de, onun aynısı bir yara dokunmuştur. Ve bu (sevinçli ve kederli) günleri, biz, insanlar arasında döndürüp dolaştırırız. Allah’ın, âmenû olanları (sınayıp) bilmesi ve sizden şahitler edinmesi içindir.  Ve Allah, zalimleri sevmez.” 2 Zaman insanlar arasında bir imtihan vesilesi için döndürülmekte. Bu yüzden kimisi alta kimisi de üste gelmekte... Fıtraten kömürler elmasa, elmaslar da cam kırıklarına kalbetmekte. Bu yüzden Resul-u Ekrem (asm) bile; “Kalbimi dinim üzere sâbit kıl” ilticasının ufkunu bizlere öğretmekte. Fazla söze ne hâcet? Allah cümlemizi iman-ı billah üzere sabit kılıp, elmas prensipler çizgisinde savrulmayan sâdıklardan eylesin. Selâmetle...

Dipnotlar:

1) Nisa Sûresi/143.

2) Âl-i İmran Sûresi/140.

Okunma Sayısı: 1795
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı