"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ailede iktisat ve “beyin iğfal” şebekesi

Yasemin GÜLEÇYÜZ
13 Nisan 2016, Çarşamba
Yapılan araştırmalarda tüketim konusunda ailede kadın ve çocukların tercihlerinin ön plânda olduğu ortaya çıkmıştır.

Erkek, fıtrî “himaye” vazifesiyle eşinin ve çocuğunun isteklerini yerine getirmeyi görev bilir. İşte bu fıtrî hal tüketim, israf ve şükürsüzlükle bozulduğunda erkek eşinin ve çocuklarının doymak bilmeyen isteklerini karşılamak üzere adeta faturaları ödeyen bir  “kasa” durumuna geçer. Belki haram helâl ayırımını yapamayacak kadar bir sıkıntılı hal içine girme tehlikesi vardır. İslâm adabında kadının eşine yaptığı “Bize haram lokma yedirme, getirdiğin her şeye razıyız” telkini yer alır kaynaklarda. “İktisat eden maişetçe aile belâsı çekmez” hadisinin bir hikmeti de bu hal olsa gerektir. 

O yüzden tüketim sektörünün hedefi kadın ve çocuklardır. En önemli silâhı olan reklâmla, gerektiğinde beyin araştırmalarını desteklediği laboratuvar çalışmalarıyla tüketimi arttırmayı hedefler. Alış veriş merkezlerinde rafların dizaynından, ortama sıkılan kokuya, fondaki müziğe kadar her şey beyindeki alış veriş mekanizma noktalarını harekete geçirmeye yöneliktir. Bugün dünyaca ünlü bir çok firmanın araştırma laboratuvarlarına destek olduğu zaman zaman basında yer alan bilgiler arasındadır.  

KÜRESEL ŞEBEKE

“Beyin iğfal şebekesi” araştırmacı yazar Armand Mattelart’ın bir kitabının adı. Küreselleşmiş reklâm sektörü için bu ifadeyi kullanıyor Mattelart. İçinde bulunduğu sefih medeniyeti farklı bakış açısıyla  değerlendirip, akla kapı açıyor. Dikkatli olmayı tavsiye ediyor.  

Şöyle diyor: “’Yükselen değerler’in en gözde mesleği olan reklâmcılık,  ‘seçkin’,  ‘bireyci’ girişimcilerinin, bütün dünyayı işgal eden gazeteleri, pembe dizileri, yarışma programlarını, uydu yayınlarını ‘becerikli’ bir biçimde kullanması sayesinde dünyayı tek bir imge pazarına dönüştürmüş, cilâlı ürünlerin satılması için beyinlerin standartlaşmasını, iğfale uygun hale gelmesini sağlamıştır. Alınan, satılan şeyin, isim, marka ve hayale dönüştüğü günümüzde ‘alış veriş’ bile sahiciliğini yitirmiş, simülatif bir ‘değiş tokuş’a dönüşmüştür.

Küresel reklâm şirketleri, girdikleri uluslar arası ittifaklarla askerlerin ve devlet adamlarının yapamadığını başarıp dünyayı global bir imparatorluğa dönüştürmüşlerdir. Darbecilerin halkla ilişkilerini üstlenip, demokratik girişimler aleyhine kamuoyu hazırlayan ve her türlü partinin seçim kampanyasını yürütebilenler, yenidünya düzensizliğinin (!) “parlak” aktörleri olan reklâmcılardır. Ünlü markaları dünyanın her yerinde mevcut ve “arzulanır” kılan; aynı ürünü değişik ülkelerde farklı imajlarla pazarlayan, hayalî ihtiyaçlar oluşturanlar yine reklâmcılardır.

Gelişmemiş ülkelerde ise reklâm saldırgan bir modernliğe dönüşmüştür. Cips, corn flakes, hamburger ve gazozlu içecekler yüzünden sağlıklı beslenme alışkanlıkları yok olmuş; mısırın anavatanı olan Meksika mısır ithal eder duruma gelmiş; Brezilya dünyanın en önemli portakal ihracatçısı iken besleyici hiçbir özellik taşımayan meyveli gazoz tüketiminde birinci sıraya çıkınca, nüfusun büyük çoğunluğunda C vitamini eksikliği görülmüştür. “

HÜLÂSA

Hadislerde ahirzaman belirtilerinden biri olarak zikredilen “israf” konusunda âyette ifade edildiği üzere “düğümlere üflenen” teknik çalışmaların yapıldığı herkesin bildiği bir hakikat. Bu ortamda Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye ölçülerinden başka sığınacak bir yer de yok!

Okunma Sayısı: 1964
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Yasin Yılmaz

    13.4.2016 00:13:54

    İslâm adabında kadının eşine yaptığı “Bize helâl lokma yedirme, getirdiğin her şeye razıyız” telkini yer alır kaynaklarda. YAZIDA GEÇEN BU BÖLÜMDE BİR HATA OLMASIN? Editörün Notu: Tashih edildi, uyarınız için teşekkürler.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı