Kâğıt ve kalem ayrılmaz ikili. Ne var ki, teknolojik ilerlemelerle günümüzde kâğıt kalemin yerini klavye aldı. Tablet bilgisayarlar, cep telefonları not almanın tarzını da değiştirdi!
Kurşun kalemler, dolma kalemler, tükenmez kalemler ve onların arkadaşları kalemtıraş, silgi, mürekkep tarihe karışıp müzelik mi olacak? Mümkün değil! Onlara her zaman çantalarımızda, evlerimizde yer var.
 
GARİP, AMA GERÇEK!
Yıllar önce yurtdışında gezdiğim bir müzede tırnakla kâğıt üzerine yazılmış ve ciltlenmiş bir duâ kitabı görmüş hayretler içinde kalmıştım. Bembeyaz kâğıt üzerinde kâtibin tırnaklarıyla iz bıraktığı, adeta tırnaklarını kalem olarak kullandığı sayfanın üzerinden duâyı rahatlıkla okuyabiliyordunuz!
Artık mürekkep mi bulunamadığı için öyle yapılmıştı, yoksa sanat dalları içinde tarihte ayrı bir yeri mi vardı bilemiyorum.
Çeşit çeşit yazma eserler, kalemler, yazı takımları arasında o duâ kitabının önünde dakikalarca kalakalmıştım.
 
NOT ALMA VE HAFIZA
Tırnağı kalem olarak kullanmak ya da sanal notlar almak istisnai örnekler.
Evet, bu ikiliye her zaman yer var. Zira kâğıdın ve kalemin yerini tutabilecek hiçbir şey yok!
Şahsî bir tercihle ilgili değil söylediklerimiz bilimsel araştırmalar da aynı hakikat üzerinde birleşiyor.
Yapılan araştırmalar el yazısıyla yazmanın eğitimle arasında doğrudan bir ilişki olduğunu gösteriyor. Elle yazmanın hafıza üzerinde müsbet bir etkisi var. Yazarken belli bir noktadan başlayıp belli bir yere ulaşıncaya kadar el hiç kalkmadığından hızlı yazma, hızlı düşünme gerçekleşir. Yazılacakların akılda tutulmasıyla hafıza güçlenir. Elle yazmak disiplini ve öğrenmeyi sağlar.
“Sağ elinizle hafızanıza yardım ediniz!” Hadisini bir de bu açıdan düşünmekte fayda var!
 
İLGİNÇ ARAŞTIRMALAR