Mahrem kelimesi bizi doğrudan Rabbimizin huzuruna götüren, Onu hatırlatan özel bir kelimedir. Mahremiyet eğitimi ise haram olan sınırları öğretir, anlatır.

Günümüzde anne babalar maalesef ihmal edilen hayatî öneme sahip bu eğitim hakkında yeterli bilgiye sahip değiller. Beri yanda medya çocuklara yönelik reklamları, filmleri, afişleri, güzellik yarışmalarıyla sadece çocukların değil, anne babaların da hayâ perdesini tahrip etmektedir. 

PEYGAMBERİMİZDEN ÖLÇÜLER

Mahremiyet eğitimini Peygamber Efendimiz (asm) hayatıyla modelleyerek nasıl yapılacağını bize gösterir.  

Bu eğitim korkutma ve nasihatten ziyade, yaradılıştan gelen mahcubiyet, utanma gibi hisleri incitmeden, kişilik sınırlarına hürmet ederek, şefkatle gerçekleştirilir. 

Fıtratımıza yerleştirilen utanma, sıkılma, mahcubiyet, gizlenme gibi güzel haller tesettür hakikati ile bağlantılıdır. Adeta fıtrî manevî elbiseler olarak bizlere doğuştan giydirilmişlerdir. Bu hisler “rıza-ı İlâhî” dairesinde inkişaf ettirilerek “Hayâ” duygusu geliştirilir. Hayâ duygusu tahrip edilirse, bozulursa, kaybedilirse hiçbir baskı ve nasihatin etkisi kalmaz. 

Bu nedenle, evlatlarımızı Rabbimizin verdiği ve bir gün hesap soracağı bir “emanet” olarak kabullenmek “hayâ- mahremiyet eğitimi” konusunda bize çok yardımcı olacaktır.  Evlat emanetin incitilmeden, Kur’ân ve Sünnet ışığında geliştirilip, güzelleştirilmesi anne babaların en önemli kulluk vazifelerinden ve İlâhî imtihanlarındandır… Dinimizde anne babalara çocuk eğitiminde ölçüler getirilerek mahremiyet ve hayâ eğitimi verilir.  Sözgelimi, Peygamberimizin (asm) bu konuda birçok tavsiyesi bulunmakta:  “Çocuğun avretine riâyet edin ve onu örtün. Zira onun avreti de büyüğünki gibidir. Allah avretini açanlara rahmet nazarı ile bakmaz.” 

“Yedi yaşındaki erkek ve kız çocuklarının, erkek ve kız kardeşlerin yataklarını ayırınız.” (Cem’ül Fevaid, 1: 139) 

“Kız ve erkek çocuklar, on yaşına basınca onların yataklarını anne, baba, kız ve erkek kardeşlerinin yataklarından ayırmak vaciptir. Erkeğin erkekle, kadının kadınla aynı yatakta yatmaları asla câiz değildir, her biri yatağın bir kenarında olsa bile…” (Feteva’n- Nevevi, s. 215 a; İbrahim Canan, Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye, s. 309) tarzındaki birçok hadis mahremiyet eğitimi konusunda anne babalara ışık tutar. 

HÜLASA

Geleceğimiz olan evlatlarımızın haramdan çekinen ihlâslı yetişkinler olarak topluma kazandırılması bebeklik döneminden başlayan bir mahremiyet ve hayâ eğitimi ile mümkündür. 

Anne babaların imtihanı budur!