"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hayata fıtrat penceresinden bakmak

Yasemin GÜLEÇYÜZ
07 Mayıs 2015, Perşembe
“Eşref-i mahlûkat” olarak yaratılan insanoğlunun fıtratı zengin cihazatlarla, hislerle donatılmıştır.

 

Kalp ve vicdanın hâkim olduğu bir kişide fıtrata uygun hareket edildiğinde varlık âlemindeki ahenkle uyum içinde olurken, hayvanî hislerin hâkim olduğu bir kişide fıtrat bozularak varlık âlemi ile dengesiz bir ilişki ortaya çıkmakta. Bunu inanan insanlar olarak net söyleyebiliriz. Çünkü gaflet anlarımızda o dengesizliği hissederiz.  Her şey düşman, her şey bize karşıdır. Gaflet anlarımız Rabbimizle olan iman bağını unuttuğumuz zamanlardır. Uykuların en derini olan gaflet zamanlarımızda, gariptir ki kendimizi herkesten uyanık zannederiz. Kalp ve vicdan nefsanî hislere yenildiğinden hırsımızın, öfkemizin karanlığında kalakalırız. 

Ta ki imandan gelen güç desteğiyle uyanıp, hatamızı anlayıp tövbe ile temizlenme talebinde bulununcaya kadar devam eder bu halimiz. 

Uyanmışızdır artık…  

İman hayatımızı güzelleştirir, bizi günahların kirinden, pasından arındırır. İman varlık âlemindeki ahenkli frekansa uygun adım atmamızı sağlar. Hayata müsbet açılardan bakmayı, olan her şeyde hayırların hikmetlerin mevcudiyetini ihtar eder. Ne çare ki, iman hadis-i şerifte ifade edildiği gibi “Bir gömleğin eskidiği gibi eskir” Yenilenmesi, tazelenmesi gerekir. İçinde bulunduğumuz manevî ticaret mevsimi olan üç aylar, kendimizi yenilememiz için muazzam fırsatlar sunuyor önümüze… En güzel, en kârlı şekilde bu mevsimi değerlendirmemiz duâsıyla…

YARDIMLAŞMA İYİLEŞTİRİYOR

Olaylara imanî açıdan bakmak, fıtratımıza “eşref-i mahlûkat” olarak dercedilen duyguların en verimli şekilde kullanımı anlamına da geliyor. Kur’ân ve Sünnet-i  Seniyye  ölçüleri ile de bu hal tasdik ediliyor. Okuduğum bir araştırma haberi fıtrata uygun hareket etmenin insan psikolojisi üzerindeki etkileriyle ilgiliydi. 

Haber şöyle: “ABD’deki California Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, olumlu davranışları günlük hayatın bir parçası hâline getirmenin insan psikolojisi üzerinde ‘’iyileştirici’’ etkisi olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, depresyon geçiren ya da depresyona meyilli kişiler, başkalarına yardım ederek, nazik davranarak, sahip olduklarına şükrederek ve hayata iyimser bakarak kendileri hakkında daha müsbet düşünceler edinebiliyor. Olumlu düşüncenin iyileştirici etkisi sayesinde depresyonun “ilâçsız’’ tedavi edile¬bileceğine dikkati çeken araştırma, depresif kişilerin günlük hayatlarının 10 dakikasını bile müsbet davranışlara ayırmalarının onlara uzun vadede yarar sağlayacağını vurguluyor. Depresyonun en önemli sebeplerinden birinin “olumlu düşünce eksikliği’’ olduğunu kaydeden uzmanlar, başkalarının sorunlarına odaklanmanın kişiye kendi dertlerini unutturduğunu ve kendisini iyi hissettirdiğini belirtiyor. 

Araştırmaya göre, dünya çapında yaklaşık 100 milyon kişi depresyonla boğuşuyor. 

Bu araştırma, size de, bütün himmetimizle kendimiz için yaşamaya başlarken, uzaklaştığımız Sünnet-i Seniyyenin, toplumsal hastalıklarımıza ilâç olduğunu hatırlatmıyor mu?

Okunma Sayısı: 1123
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı