"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İbretli fıkralar tevekküllü tebessümler

Yasemin GÜLEÇYÜZ
21 Ağustos 2019, Çarşamba
Hukuk ve adalet kavramlarının havada uçuştuğu üzerinde çok tefekkür etmemiz gereken ahir zaman fırtınalarını yaşıyoruz: Adaletsiz hukuk olur mu? Hukuk siyasîleşir mi? İlâhî adalet nedir? Kaderin adaleti nasıl olur? Mahkeme-i Kübra ...

Hazret-i Ali (ra) ‘’Devletin dini adalettir’’ der.

İnsanlık tarihi boyunca bu kavramlar tartışılmış. Herkes kendine yakışanı yaparak mazideki yerini almış. İbretli levhalar, hayat hikâyeleri kalmış geriye.

Kimi zaman da acı acı tebessüm ettiren fıkralar...

KARA KAPLI DEFTER

Fıkra bu ya…

Derler ki Nasreddin Hoca’nın kadılığı da vardır. Yani vazifeli olduğu beldede insanların hukukî dâvâlarına şeriat ölçüleri dairesinde bakar, hâkimlik yapar…

Adamın biri Nasreddin Hoca’nın makamına telâşla gelir. Tarlasına giren ineğin mahsûlüne zarar verdiğini, ineğin sahibinden dâvâcı olduğunu anlatır. Hoca adamı dinler, hak verir. İnek sahibinin derhal cezalandırılması gerektiğini söylemeye davranacakken hocanın yanındakilerden biri ineğin Nasreddin Hoca’ya ait olduğunu söyler. Hoca oturduğu yerden cübbesini şöyle bir savurur ve “Gelsin o zaman kara kaplı kitap” der. Alır kitabı eline. Hemen karar verebilecekken dâvâyı uzatır da uzatır…

Anlayacağımız yargının siyasallaşması, son sözü söyleme makamında olanların kararlarını adaletin yerini bulması için değil de belli ideoloji ve menfaatler için vermesi belki de insanlık tarihi kadar eski bir meseledir.

Âlim değil, ama arif olan insanımız Nasreddin Hoca’nın şahsında yargının adaletsiz karar verebileceği gerçeğini böyle mizahlaştırmıştır işte…

HÜKÜMDARIN İLÂCI

Kimi zaman gülmek yapılan haksızlıklara karşı en etkili tesellilerden biridir..

Risâle-i Nurlar’da Bediüzzaman Hazretleri’nin verdiği misallerden biri tam da bu gerçeğe işaret eder…

Zamanın birinde ülkenin hükümdarı tedavisi bulunamayan dertlere düşer. Hekimlerden bir tanesi eşkalini verdiği çocuğun kanını içtiğinde iyileşeceğini söyler hükümdara. Hükümdar derhal aratır, buldurur çocuğu.

Hâkim çocuğa başına gelecekleri anlatıp kararı ilettiğinde çocukcağız gülmeye başlar. Sorarlar neden güldüğünü.

“Benim hakkımı koruması gereken hükümdar kanımı içmeye karar vermiş. Beni koruması gereken babam da bu karara rıza göstermiş. Hakkımı müdafaa etmesi gereken hâkim gelmiş bu kararı bana iletiyor. Ben gülmeyim de ne yapayım” cevabını vermiş.

PENCERELERDEN SEYRETMEK

Elinden gelen bütün gayreti sebebler dairesinde gösterdikten sonra neticeyi Rabbimize havale etmek yani tevekkül etmek, kadere rıza göstermek, kederden emin olmanın en güvenli yoludur.

İbrahim Hakkı Hazretleri gibi “Hak şerleri hayreyler. Zannetme ki gayreyler. Mevlâ görelim neyler? Neylerse güzel eyler” diye düşünüp Bediüzzaman Hazretleri’nin tabiriyle “Pencerelerden seyredip, içlerine girmeyerek” ye’se, ümitsizliğe düşmeden gayretli çalışmalara devam etmek gerekir…

HÜLASA

Ne diyelim. İyi ki Mahkeme-i Kübra yani ahiretteki o büyük mahkeme var!

Okunma Sayısı: 5660
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı