"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İzdüşümlü Risale okumaları

Yasemin GÜLEÇYÜZ
16 Ocak 2019, Çarşamba
Aslî kaynaklarımız olan Kur’ân ve hadisler gökteki yıldızlar gibi hayat yolculuğumuzda bize rehber olur, yol gösterir.

Risale-i Nur da ahirzamanın bir Kur’ân tefsiri olarak her bir kelimesini âyet ve hadislerin nurundan alarak modern zamanın fırtınalarında savrulan insanlara kılavuzluk eder.

MÜNÂZARÂT DERSLERİ

Bediüzzaman Hazretleri ilk baskısı 1911’de İstanbul’da yapılan “Münâzarât” isimli eserinde II. Meşrûtiyet sonrası Osmanlıda tartışılan ve günümüzde de güncelliği devam eden konulara açıklık getirir. İslâm âlemi için Kur’ân eczahanesinden hazırladığı reçeteler anlaşılsa ve uygulansaydı bugünkü problemler yaşanır mıydı?

Talebeleriyle birlikte altı ay Van ve Hakkâri civarındaki bedevi aşiretleri dolaşarak onların sorularına verdiği cevaplardan oluşan eserde hürriyet, meşrûtiyet ve istibdatın tarifi, mahiyeti ve neticeleri, geri kalmışlığın sebeb ve çareleri, fikir hürriyeti ve meşveretin önemi, azınlık hakları, Müslümanları birbirine bağlayan maddî manevî bağlar gibi bir çok konuya imanî formüllerle açıklık getirir, çözümler sunar.

KENDİNİ KEŞİF YOLLARI

Bediüzzaman Hazretleri’nin sunduğu bu formüller onun eserlerini okuyup anlamaya çalışan herkese erkek olsun, kadın olsun Kur’ânî bir rehber hükmünde.

Bedevî aşiretlerinin “Zindan-ı atalete düştüğümüzün sebebi nedir?” sorusuna Bediüzzaman Hazretleri’nin verdiği cevapları okuyor, tefekkür ediyorum bugünlerde. O kısacık, bununla birlikte hakkında kitaplar yazılabilecek bahsi, her okuyuşta anlayabildiğim manaların hayatımdaki izdüşümlerini mukayese ediyorum. Kendini keşfetme noktasında tavsiye edilebilecek muazzam tahliller ihtiva ediyor bahsettiğim eser.

Konu içinde geçen âyetlerin nüzul sebebleri, hadisler hakkında İslâm âlimlerinin yaptıkları yorumlar da araştırdıklarım arasında.

ÂYETİ DOĞRU ANLAMAK

Sözgelimi Bediüzzaman Hazretleri zindan-ı atalete düşme sebeblerinden biri olarak gösterdiği ve “gaddar düşman” olarak tanımladığı “işi birbirine bırakmak” hastalığına çözüm olarak şu âyeti sunuyor:

“Siz doğru yolda oldukça, sapıtmış olanlar size zarar veremez” (Maide Sûresi, 105.)

Araştırırken Hazret-i Ebubekir’in (ra) âyet ile ilgili yorumları dinlediğinde Sahabeleri ikazını okudum. 

Şöyle diyor onlara:  

“Bu âyeti yanlış anlıyorsunuz. Zalimi engellemezseniz umumî belâ yakındır’’ Devamında Peygamberimizin (asm) bir hadisini zikrediyor. ‘’İçlerinde kötülük işlenen bir cemiyet kötülükleri bertaraf edecek güçte olduğu halde seyirci kalır, müdahale etmezse Allah’ın hepsini saran bir belâ göndermesi yakındır.’’

HÜLÂSA

Evet, mü’minler için iyiliği emredip, kötülükten men etmek çok önemli bir kulluk vazifesi.

“Bu hakikatlerin neresindeyiz?” diye kendimizi çok sık hesaba çekmeliyiz.

Okunma Sayısı: 2720
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı