"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kadın fıtratından uzaklaşırsa...

Yasemin GÜLEÇYÜZ
10 Nisan 2015, Cuma
Çağımızda kadının çalışma hayatına ağırlık vermesi, kariyerini ön plâna alması evlilik yaşını yukarı çekti.

Özellikle büyük şehirlerde çoğu genç hanım otuzlu yaşlarında evleniyor.  Bu da kurulan yeni ailede dünyaya gelen çocuk sayısını doğrudan etkiliyor.  

AİLE YAPIMIZ DEĞİŞİYOR

Büyük anne ve büyükbabanın, teyzelerin, halaların yer aldığı büyük aile tipi hızla yerini çekirdek aileye bırakıyor. Hatta aile tipinin “atomize” olduğunu söylemek bile mümkün. Geçtiğimiz günlerde açıklanan bir istatistik neticesine göre boşananların sayısı evlenenlerin sayısından fazla. Bu durum, tek ebeveynli çocukların sayısının artması anlamına geliyor. 

Kadınların eskiye nazaran ileri yaşlarda evlenmesi, yaşadıkları kariyer stresi, çalışma hayatının getirdiği zorluklar, hazır yemeklere olan rağbet gibi sebepler vesilesiyle elbette sağlıkları da etkileniyor. Özellikle zamanın yaygın hastalığı konumundaki kanser türleri jinekolojik alanda sıklıkla görülüyor. 

ARAŞTIRMALAR DİYOR Kİ…

Bu konuda yapılan dünya çapındaki araştırma neticeleri dünyada ve ülkemizde her geçen gün kanser teşhisi konulan hasta sayısının arttığını kanser türleri arasında en öldürücü olarak nitelendirilen yumurtalık kanserinin oranının her geçen gün çoğaldığını gösteriyor. Her yıl dünyada 500 bin kadın bu hastalığa yakalanıyor. Uzmanlar tarafından yapılan açıklamaya göre bu oranı azaltmak doğum sayısı ile mümkün…

Prof. Dr. Yusuf Üstün, bu kanser türünün hiç doğum yapmamış kadınlarda görülme ihtimalinin daha yüksek olduğunu ifade ediyor. 

Bu tablonun ifade ettiği tahlillerden biri şu olsa gerek: Kadının fıtratında uzaklaşması, evi, ailesi, eşi ve çocuklarından oluşan sıcak atmosferden kendini mahrum etmesi, çalışma hayatının yoğun stresli ortamıyla tatmin olmaya çalışması görülen o ki maddî belki de manevî sağlığını doğrudan etkiyor. 

Manevî sağlığı ifadesini rahatlıkla kullanabiliriz.  Antidepresan yani sakinleştirici ilâç kulanımının hızla arttığı özellikle de kadınlarda yaygın olarak kullanıldığı medyaya yansıyan gerçeklerden biri. 

HÜLÂSA

Bediüzzaman Hazretlerinin Risale-i Nur’larda dediği gibi: 

“Mim”siz medeniyet, tâife-i nisâyı yuvalardan uçurmuş, hürmetleri de kırmış, mebzul metâı yapmış. Şer’-i İslâm onları

Rahmeten dâvet eder eski yuvalarına. Hürmetleri orada; rahatları evlerde, hayat-ı âilede. Temizlik zînetleri;

Haşmetleri hüsn-ü hulk, lûtuf ve cemâli ismet, hüsn-ü kemâli şefkat, eğlencesi evlâdı.”

Okunma Sayısı: 1853
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Lemânur

    10.4.2015 23:19:01

    Hak ve hakikat her yerde tektir. Doğrulara lafımız yok. Bektaşi tavrı sergileyen beylere tahammülümüz yok. Çünkü medeniyet-i hazıra bazı erkekleride yoldan çıkardı.İşlerine geleni yapıyorlar.İşlerine gelmeyenide...

  • A. AYDIN

    10.4.2015 11:57:57

    Ellerinize sağlık. Bu yazının kumaşı "nurdan" biçilmiş. O yüzden de "Hülasa" nın üstünde bir "yama" gibi durmuyor. Kalemde de cinsiyete bakan ve erkeklerin kadınlar konusunda yazı yazmasına tahammülü olmayanlar için etkili olmasını ümid ederim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı