"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kadın hakları ve siyaset

Yasemin GÜLEÇYÜZ
27 Haziran 2018, Çarşamba
Ülkemizde kadın hakları ve kadın problemleri tartışıldığında gündeme gelen ilk konulardan biri de siyasettir.

Kimilerince çözülmeyi bekleyen bunca problemin yegâne sebebi meclisteki kadın milletvekili sayısının azlığıdır. Onlara göre, kadınlar siyasetten uzak durduğu, meclise girmediği için kadın problemleri kronikleşmiştir…

Resmî olmayan neticelere göre Haziran 2018 seçimleriyle farklı partilerden 78 kadın milletvekili mecliste yer alacak. Bakalım meclise giren şefkat kahramanı vekillerimiz hanım hassasiyeti ile ülkemizdeki aile ve kadın problemlerini halledebilecekler mi? Aile içi şiddet olaylarına, boşanmalara çözümler arayabilecekler mi? Hapishanelerde hakkında iddianame hazırlanmasını bekleyen kadınların, mahpus çocukların seslerini duyabilecekler mi?.. Bekleyip göreceğiz.

SİYASET ARENASI VE KADIN

Medyada yer aldığı ölçüde siyaset arenasındaki kadınları gözlemliyorum… Onların düşüncelerini, amaçlarını, hayallerini anlamaya çalışıyorum. İsimler, resimler değişiyor, fikriyatlar hep aynı. Farklı dünya görüşlerine sahip kadınların ortak problemlerde birlikte hareket edebilmesi ne muazzam bir güç oluştururdu değil mi?

28 Şubat öncesi bir TV kanalında katıldığım kadın hakları konulu bir sohbeti hatırlıyorum… Sohbet arkadaşlarımdan biri, zamanında üye olduğu partinin kadın kolları başkanlığını da yapmış olan başörtülü bir asenaydı… (Asena: Dişi kurt)

Malûmunuz o günlerde kadın hakları konusunda yapılan her çalışmanın konusu döner dolaşır, başörtüsü yasağına gelirdi. O gün de öyle oldu. Program sonrası konuştuğumuzda mutabık olduğumuz o kadar çok birliktelik bulduk ki! Aynı topraklarda yaşıyorduk, kadındık, dindar bir kimliğe sahiptik, anneydik. Gel gelelim bir konuyu aşamadık… Güvenlik konusu ve kanunları öne sürerek “Devlet istiyorsa, hiç düşünmem başımı açarım, açtım! Bu bir vatanseverliktir, milliyetimin gereğidir” diyordu,

Anlatmaya çalışıyordum… Kadının örtüsü devletin yasalarını nasıl tehdit edebilirdi ki? Üstelik böyle bir durumun söz konusu olduğu durumlar olsa bile devletin güvenlik teşkilâtı ne güne duruyordu? Her başı örtülüye “muhtemel teröristtir” muâmelesi yapmak, yüz kızartıcı bir ayıp değil miydi? Onlar bu vatan için şehit olanların torunları, anneleri, kardeşleri değil miydi? Bu hakları nasıl engellenirdi? Kanunlar halkın huzur ve mutluluğu içindi, vatandaşının en temel haklarını elinden almak için değildi, gerekirse mecliste değişebilirdi… Kaldı ki, yasak sadece bir yönetmeliğe dayanıyordu, kanuna değil…

Asena da, tarihten örnekler veriyordu. Banular (Kadın sultanlar) her zaman Hakan’ın yardımcısı ve destekçisiydiler. Devleti idare ediyorlardı. Saltanat ellerindeydi, güçlüydüler… Devletin geleceğini Hakan’la birlikte tasarlıyorlardı. Böyle kutsal bir vazife için inanç ve hürriyetler de dâhil olmak üzere her şeyden vazgeçilebilirdi…

O güne kadar “Amentü” değerlerine devleti de ekleyecek derecede güç ve iktidara bağımlı bir kadınla hiç karşılaşmamıştım. Topkapı Sarayı’nda Harem Dairesi duvarlarının dili olsa da konuşsa! Hanım Sultanlar’ın iktidar mücadelelerine dair bize ne hikâyeler anlatırlardı acaba?

Gün oldu, devran geçti. “First lady”lerimizin başörtülü olduğu günleri yaşıyoruz artık. Kamusal alanda başörtülü kadınlar aklınıza gelebilecek her yerde çalışıyorlar.

Ne var ki, artık “tesettürsüz başörtülüler” problemini tartışıyoruz, yazıp çiziyoruz..

Üstelik geçtiğimiz yıl meclis yayınında içlerinde başörtülü hanım milletvekillerinin de olduğu bir gurubun saç saça baş başa kavgasını da gördü bu gözler!

HÜLÂSA

Türlü sıkıntılar çekseler de imandan gelen bir cesaretle müsbet hareketi hedefleyip “Ekmeksiz yaşarım, ama hürriyetsiz asla!” düsturunu baş tâcı yapan hanımlara ne mutlu!

Dünyada da ahirette de asıl sultanlar onlar olsa gerek değil mi?

Okunma Sayısı: 3414
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı