Geçtiğimiz hafta TBMM’deki Anayasa görüşmelerini gözlerim faltaşı gibi açılmış bir şekilde hayret ve üzüntüyle takip ettim. “Benzerini ancak Yeşilçam filmlerinde izleyebilirdik” desem olmayacak. Başörtülü milletvekillerinin de içinde olduğu bir gurup saç saça baş başa kavgaya tutuştu. Unutulmayacak sahnelerdi. Utanç vericiydi!

Erkek milletvekili kavgalarını biliyorduk, bir de böylesini görmüş olduk.

“Kadın sosyal ve siyasî hayatta yer almalı!” fikrini benimseyen farklı dünya görüşlerinin temsilcisi hanımlar milletin meclisinde “Bizleri böyle mi temsil ediyorlar?” diye düşünmeden  edemedik. 

Defterime öncelerden aldığım notlarımı açtım. İslâm kadınlarının dinlerini kabul ettiklerinde Peygamberimize (asm) verdikleri sözlere gitti hayalim. 

İkinci Akabe Biatı’nda Medineli 73 kişinin temsilcisi olarak gelen 12 kişi ile beraber iki kadın Sahabiyi rahmetle andım… Onlar da vekildi!

AKABE BİATLERİ

Peygamberimiz (asm) dini tebliğe başladığında kadın erkek, yoksul zengin, soylu avam toplumun bütün kesimlerini kucakladı. Putlara tapan Mekke halkı içinde en zor durumda olanlarsa kadınlar, köleler ve yoksullardı. 

Dar, sıkıntılı zamanlar, beraberinde ferah günleri de getirdi. İnşirah Sûresinde “Elbette her zorluğun yanında bir kolaylık vardır” âyetinde ifade edildiği gibi o dönemde de Hüzün yılı, Taif yolculuğu gibi üzücü dönemleri Mi’raç mu’cizesi ve Akabe Biatleri gibi mü’minlere ferahlık veren hadiseler takip etti. 

Medineliler, Mekkeliler gibi yaygın şekilde putlara tapmıyorlardı. Semavî dinlere daha yakındılar. Yahudilerin son peygamber beklentisinden de haberdardılar. Peygamberimiz Akabe’de İslâmı tebliğ ederken Medineli Hazreç Kabilesi’nden birkaç kişiye İslâmı anlattığında bu yüzden hiç tereddüt etmeden  kabullendiler. Sayıları altı olan bu Sahabeler döndüklerinde Medine’de İslâmı anlattılar. 

BİRİNCİ AKABE BİATI

Bir yıl süresince İslâma çalışan bu gurup hac mevsimi geldiğinde aralarında önceki altı kişinin de olduğu on iki kişi olarak Akabe’de Peygamberimize (asm) biat ettiler. Birinci Akabe Biatında Peygamberimiz (asm) güzel ahlâk üzerine Sahabelerden söz aldı. Allah’a şirk koşmayacaklar, hırsızlık yapmayacaklar, zinada bulunmayacaklar, çocuklarını öldürmeyecekler, iftira atmayacaklar, yalan söylemeyecekler ve iyiliği emredeceklerdi. 

Peygamberimiz (asm) biat sonrası Mus’ab bin Umeyr’i İslâm’ı öğretmek ve tebliğ etmek için vazifelendirerek Medine’ye gönderdi. 

İKİNCİ AKABE BİATI

Onun çalışmaları neticesinde tekrar Akabe’de Medineli 73 kişinin katıldığı bir toplantı yapıldı. Bu kişilerin temsilcisi olarak da yanlarında  ikisi kadın olmak üzere on iki kişi seçildi. Peygamberimiz (asm) bu Biatte de “kul hakkı” ve “iyiliği emrettiği sürece kendisine karşı çıkılmayacağına” dair söz aldı. 

İkincisi yapılan Akabe Biatı’nda Medine’den gelen sahabeler arasında iki kadın da vardı. Nuseybe bint-i Kab ve Esma binti Amr…

Kadınların biatının oluşturduğu ve ileriki zamanlarda oluşturacağı hayat Kur’ân’da Mümtehine Sûresi’nin âyetleriyle de doğrulanır. (Mümtehine, imtihan edilen kadın anlamına geliyor)

Biat sırasında kadınların onayının şeklini Hz. Ayşe Validemiz (r.anha)  “Vallahi Allah Resulünün eli asla bir kadının eline değmedi. O kadınlarla sözle biatlaştı”   cümleleriyle aktarır. 

HÜLÂSA

Erkek Sahabelerle birlikte iki kadın Sahabinin de katıldığı İkinci Akabe Biatı İslâm’ın kadınlara ve erkeklere sosyal hayattaki, ibadetteki bakış açısını görme yönüyle önemli bir fotoğraf oluşturur. 

En azından mü’min kadınlar için çok önemli yorumsuz fotoğraftır!

Evet, onların imtihanlarını başarıyla verdiklerine ve âyette ifade edildiği üzere “hayırla yad edildiklerine” tarihler şahit!

Konuyla ilgili makaleler:

Kur’ân medeniyetinde kadın

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/yasemin-gulecyuz/kur-an-medeniyetinde-kadin_367928

Bediüzzaman Said Nursi'nin gözüyle 'Şefkat Kahramanları'

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/bediuzzaman-said-nursi-nin-gozuyle-sefkat-kahramanlari_370747