Hikâyeyi bilirsiniz: Kozasından çıkmak için bütün gücüyle çabalayan minik kelebeği gören adam kozayı hafifçe yırtarak kelebeğe yardımcı olmaya çalışır. Bilmez ki bu hareket kelebeğin sakat kalmasına sebep olacak.
Zira kelebeğin kozasını terk etmek için gösterdiği çaba onun kanatlarını güçlendirecek, uçmasını kolaylaştıracaktır.
Kelebeğin uçma kabiliyetinin gelişmesi için Allah’ın kâinat kitabındaki takdiri, kanunu budur.
Tırtıl kozayı delecek, kozadan kurtulmak için gayret sarfederken kanat oluşumunu tamamlayacak ve güçlenen kanatlarıyla gökyüzünde rengârenk pervaz edecektir.
HAK ŞERLERİ HAYREYLER
İşte aynen bu hikâyecikte olduğu gibi; noksan bilgilerimiz, suistimal ettiğimiz şefkatimizle, zahire bakıp akışa müdahale ettiğimiz hallerimiz neticede hem bizi, hem muhatabımızı etkiler, üzer, tahrip eder.
‘’Hak şerleri hayreyler. / Zannetme ki gayreyler. / Mevlâ görelim neyler, / neylerse güzel eyler’’, ‘’Pencerelerden seyret içlerine girme’’ diyen İbrahim Hakkı Hazretleri ve daha nice Hak dostları ellerinden gelen bütün gayreti gösterdikleri, sebeplere başvurdukları, sonra hasıl olan neticeye rıza gösterdikleri için o yüce mertebelere ulaşmışlardır.
Hadiselerin akışında mesuliyetimiz yok. Netice itibarıyla ‘’Başa gelen yaşanıyor’’ Bizim sorumluluğumuz olaylar karşısında nasıl tavır alıyoruz, ne yapıyor, ne söylüyoruz? Allah’a karşı isyanda mı, rızada mıyız?
KÂİNAT KANUNU
Kelebek misali her bir zorluk, meşakkat aslında kendimizi keşfetmek, kabiliyetlerimizi geliştirmek için sunulmuş fırsattır. Bu şekildeki gayretlerle belki istediğimiz çoğu şeyi elde edemeyiz, ama ihtiyacımız olan herşeyi elde ederiz. Âlemlerin Rabbinin bizleri terbiye etmek için kâinat kitabına yerleştirdiği bir kanundur bu: İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır. Zerre miktar iyilik ve kötülük karşılığını bulacaktır.
HÜLÂSA
Hz. Ömer (ra) ‘’Çalışmak zahmetse, boş durmak fitnedir’’ der.
Bediüzzaman Hazretleri ‘’Meşakkatte büyük rahat var. Zira fıtratı müteheyyiç olan insanın rahatı yalnız say ve cidaldedir’’ derken şu noktaya da dikkat çeker: Büyük hayırların zorlukları da büyük olur. Hani atalar sözündeki gibi ‘’Yüce dağların başından kar eksik olmaz’’
‘’Azim hayırların müşkülatı çok oluyor. Müşkülatı çoğaldıkça ehl-i hizmet fütursuzca değil, gayret ve sebatını ziyadeleştirir’’
O halde Kur’ân’da muhtelif âyetlerde inananlara ders verildiği gibi ‘’Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Üzülmeyiniz, korkmayınız, gevşemeyiniz.’’
Çalışınız, çalışınız...