"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Müsbet hareket hedeflenirse...

Yasemin GÜLEÇYÜZ
10 Ağustos 2016, Çarşamba
Kavram kargaşasının yaşandığı günümüzde kafalar İslâm dini konusunda da karmakarışık.

Yaşadığımız günlerde olduğu gibi kimi zaman bu kavram kargaşasına Müslümanlar da neden olabiliyor ne yazık ki! 

Böyle bir ortamda müminlerin en büyük vazifesi İslâm’a layık doğruluğu ve doğru İslâm’ı yaşayarak  hayatıyla da örnek olmaktır şüphesiz.

Bediüzzaman Hazretleri’nin bu konuda verdiği formülün adı “müspet hareket”tir.  Kur’ân hakikatlerinden taviz vermeden, ama şiddet de uygulamadan gerçekleştirilir. Risale-i Nur’un müellifi bizzat hayatında müspet hareket formülünü uygular.

Bediüzzaman Hazretleri yirmi yılı aşkın hapishane ve sürgünlerde geçen defalarca zehirlendiği çileli hayatı boyunca kendisine yapılan sayısız resmî ve gayr-i resmî keyfî muameleler karşısında bedduâ dahi etmez. Bunun sebebini: “Çünkü o zalim gaddarın ya peder ve validesi gibi ihtiyar bîçarelere veya evlâdı gibi masumlara maddî ve manevî darbe gelmemesi için o dört beş masumun hatırına binaen o zalim gaddarlara ilişmiyorum. Bazen de hakkımı helâl ediyorum” ifadeleriyle izah eder. (Bediüzzaman Said Nursî, Tarihçe-i Hayat, İstanbul, 2008, s. 803.)

KUR’ÂNÎ BİR DÜSTUR: SUÇ ŞAHSÎDİR.

Kur’ân medeniyeti şefkat ve merhamet medeniyetidir de aynı zamanda. Kur’ân bir caninin cinayetiyle yakınlarını, hatta köyünü ateşe vermenin zulüm olduğunu söyler. “Suçun şahsîliği,” kaynağını Kur’ân’dan alan bir düsturdur.

“Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez.” (Fatır Sûresi:18.)

Bediüzzaman Hazretleri vasiyeti hükmündeki ölümünden önceki son derslerinde bu gerçeği sıkça vurgular, farklı açılardan bu âyetlerin yorumunu yapar.

“Hâlbuki, bir masumun hakkı, yüz câni için feda edilmez, onların yüzünden ona zulmedilmez. Şimdiki vaziyet, yüz masumu birkaç câni için zararlara sokar… Müslümanlar içinde tarafgirâne cereyanlar yüzünden böyle masumlar zulümden kurtulamıyorlar” der. (Bediüzzaman Said Nursî, Tarihçe-i Hayat, s. 729.)

O, bu yüzden politikaların masumların hukukuna zarar veren yönlerinden uzak durur. 

HÜLÂSA

İşte Risale-i Nur’un verdiği bu şefkat dersinin cazibesiyle, her bir Nur Talebesi “müsbet hareket” formülünü şahsî ve içtimaî hayatında pusula yapar.

Zulmün küreselleştiği “felaket helâket asrı”nın insanları için bu formül  dünya çöllerinde “âb-ı hayat”, kabir karanlıklarında, uzun ahiret yolculuğunda nur hükmündedir.

Okunma Sayısı: 2434
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı