"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nursena’nın ardından

Yasemin GÜLEÇYÜZ
30 Haziran 2016, Perşembe
Değerli kardeşimi ahiret yolculuğuna uğurlama ve muhterem ailesine taziye maksadıyla yazıldı...

Nursena ile dört sene önce tanıştık. Arkadaşımla birlikte bulunduğu dersanede haftada bir akşam derslerine iştirak edip, ders akabinde çay sohbetlerinde bulunurduk. Sağlam bir eğitimle İstanbul’a geldiğini daha ilk görüşmemizde anlamıştık.

Akşam derslerinde olduğu gibi umumî sobetlerimizi de aksatmaz, dikkatle dinler sorularıyla ‘’zeki muhatap’’ olduğunu belli ederdi. 

Risale-i Nur derslerinde olduğu gibi okul derslerinde de çalışkan ve titiz bir talebeydi Nursena.

Bir program vesilesiyle Konya’dan İstanbul’a gelen muhterem teyzesiyle birlikte gazete ziyaretinde bulunmuşlardı. Dönüş yolunda uzunca sohbet fırsatımız olmuştu. Sosyal medyanın gençler üzerinde çok etkili olduğunu, akıllı telefonların maksadını aşan amaçlarla kullanıldığını, gençlerin gündemi ve Risale-i Nur’u daha çok sanal âlemden takip ettiğini, bunun çözüm bekleyen ciddî bir problem olduğunu ifade etmişti.

Olaylara çok farklı açılardan bakabilen, derin tahliller yapabilen, mütefekkir, yaşından beklenmeyecek derecede olgun, zeki, çalışkan, gündemi takip eden  genç bir Nur Talebesiydi o...

Geçtiğimiz yıl Van Mevlidine iştirak ettiğimizde dönüşte ilk karşılaşmamızda ‘’Memleketin çok şirin Nursena! Dağları kel, ama gölü ve Horhor’u muhteşem’’ diye takılmıştım ona. Yüzünden eksik etmediği o güzel tebessümüyle ‘’Gittiğinizi haber aldım. Çok güzeldir şehrim, bir dahaki sefere ben de bulunurum inşallah’’ demişti. 

Nasip değilmiş. Memleketine yaz tatili için gitmek üzere havaalanında bulunurken rahatsızlanıp hastaneye kaldırılıyor. Ardından bitmek bilmez tahliller, tedaviler, kemoterapi...

‘’Kader konuşunca cüz’î ihtiyari susar. Tedbir takdiri bozmaz’’ hakikatini bir kez daha doğruladı Nursena. İstanbul’un önemli bir üniversitesinde dördüncü sınıfını okuduğu tıp okulunda, hocalarının arasında rahatsızlığı geç teşhis edildi. Bütün sebepler sustu, kader konuştu...

Her şey üç aylar içinde olup bitti. Hastalığı Recep ayında teşhis edilebildi, Ramazan ayında ruhunu Rahmana teslim etti. Bir Cennet kuşu letafetinde ahiret âlemlerine uçup gitti. Onu hep Rabbimin ince bir oya gibi işlediği yüzünden eksik olmayan güzel tebessümü, insanın adeta içini okuyan iri gözleriyle, sükûnetli hali, edepli tavırlarıyla hatırlayacağım. 

Nursenacığım! İstanbul’un maddî manevî en sıkıntılı imtihan zamanlarından birinde dünyanın fani, asıl vatanımızınsa ahiret âlemleri olduğunu yaşayarak ders verdin, hatırlattın bize. Belki de bu yüzden imtihanı daha az sıkıntıyla atlattık inşallah. Herşeyi unutup  şifa bulman için hep birlikte hatimler, Yasinler, Tahmidiyeler, Cevşenler okuduk sana. Demek ki hepsi dünyan değil, ahiretin içinmiş.

İyi ki İstanbul’a gelmişsin, iyi ki seninle tanışmışız. Hakkını helâl et!

Değerli anne babanı, aile büyüklerini böyle hayırlı, saliha bir evlâda sahip oldukları için tebrik ediyor, geçici ayrılık acısı için Hz. Yakup (as) misali ‘’sabr-ı cemil’’ niyaz ediyoruz. 

Okunma Sayısı: 3332
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İsmail ÖNGEL

    30.6.2016 15:21:28

    Rabbim Rahmet eylesin Aile fertlerine dostlarına ve arkadaşlarına sabır ihsan etsin....

  • Sezai Mumcu

    30.6.2016 02:52:50

    Benzer bir olay 35 küsur sene önce Münih'te yaşanmış. Münih Teknik Üniversitesi'de okurken, geçimini taksicilikle kazanan ve Medrese'de Risaleler okuyan gayyur bir genc öğrenci Enis varmış. Bir hastaliğa yakalanmış ve bir ders esnasinda Risalelerden su cümleleri okuyup kisa bir müddet sonra şehiden ahirete irtihal eder: "Ben Mâlikimin hizmetindeyim. " Ey musibet! Eğer Onun izin ve rızasıyla geldinse, merhaba, safâ geldin. Çünkü, elbette bir vakit Ona döneceğiz ve Onun huzuruna gideceğiz ve Ona müştâkız." (17. Lem'a 5. Nota) Allah hepsine rahmet eylesin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı