"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’un şirin bir merkezi: Van

Yasemin GÜLEÇYÜZ
17 Ağustos 2015, Pazartesi
“Ölmeden önce görülmesi gereken yerler” diye herkesin kendine göre bir listesi vardır ya benim listemde artık Van da var.

Gidip mutlaka görmelisiniz bu şirin şehri. 

Uçaktan şehri izlediğinizde uçsuz bucaksız kel dağlar arasında birdenbire deniz gibi yeşilden maviye onlarca ton geçişi içinde beliriveren Van Gölü sizi çok şaşırtıyor. Gözlerinizi alamıyorsunuz o güzellikten. “İlginç bir şehir!” diyorsunuz önce, sonra o güzel insanlarını tanıdıkça, şehir içinde tarihî mekânları dolaştıkça cazibesine kapılıp gidiyor “şirin, kendine has güzellikleri olan çok hoş bir şehir” ifadeleri dilinizden dökülüveriyor.  

Risale-i Nur’da okuduğunuz mekânları, yekpare bir taş dağ üzerine oturtulmuş Van Kalesini, Horhor Medresesini, Horhor suyunun sesini, eski Van şehrini gözünüzle görüp tefekkür etmek çok daha başka. İhtiyarlar Risalesi’nde Van ile ilgili yerleri okurken bile gözyaşlarınızı tutamadığınız mekânları yerinde temaşa etmek, Üstadı ağlatan manzaraları hayalen düşünmek bir başka iklime götürüyor insanı… O günlerden bugüne Risale-i Nur’un intişarı, dünyanın dört bir yanına yayılması şevk veriyor insana. “Seyahatte sıhhat var” hakikatini bir kez daha doğruluyorsunuz. Risale-i Nur’da zikredilen mekânları ölmeden görmek gerek!

Bediüzzaman Mevlidi vesilesiyle gittiğimiz Van’da sohbet mekânımıza gelirken arabada ibretli bir olay anlatıyor Hatice ve Gülsen kardeşim. En son yaşanan Van Depreminde hanımların sohbet mekânının bulunduğu sitede bütün apartmanlar yıkılır, sadece ortada dershanenin de bulunduğu apartman kalır. Yanındaki inşaat çalışmaları devam ederken dershaneye giriyoruz.  

Van’da hanım Nur Talebeleriyle de görüştük. Dersler, sohbetler, mini röportajlar yaptık.   

Sohbet-i ihvan, tilaveti Kur’an, münacat-ı Rahman

Van’da 1950’li yıllarda hanımların Nur derslerini düzenleyen Remziye Ablanın nuranî yüzünü seyredip söylediklerini tefekkür ederken “Ahir zamanda ihtiyare hanımların dinlerine tabi olunuz!” hadisinin ne demek olduğunu görerek anlıyorsunuz. Remziye Abla o tatlı Van şivesiyle, “Bilirsiniz dünyada insana tam huzur veren üç şey vardır: “Sohbet-i ihvan, tilâveti Kur’ân, münâcat-ı Rahman. Bu sözü şimdi biz yaşıyoruz” diyor… Yine Van’ın emektar şefkat kahramanlarından Ruhan Sofuoğlu Abla  gençlere tavsiyede bulunuyor. 

Merhum Halil Uslu Ağabeyi rahmetle yâd ediyoruz birlikte. 

Bediüzzaman Hazretlerinin Kastamonu sürgününde hizmetinde bulunan Vanlı Çaycı Emin Ağabeyin küçük kızı Mariye Hanımla da tanışma imkânı bulduk, babasıyla ilgili ilginç hatıralarını aldık. O ibretli hatıraları sonraki yazımızda aktaracağız.

Van’ın lâtif, zarif, nazif şefkat kahramanları sadece kendi aralarında değil, mahlûkata karşı da çok hassaslar. Yemekten artan yiyeceklerin zerresini israf etmiyorlar. Köpeklerin yiyecekleri yağlı tarafından iri ekmekler tarzında, kedilerinki biraz daha küçük ve yumuşak lokmalar halinde, kuşlarınki ise ufalanmış kırıntılar halinde ayrı ayrı hazırlanıyor ve ikram ediliyor. Bu işi vazife bilen Filiz Ablamızın ve asistanının (!) hayvanat ordusundan meydana gelen dostları var. Gördüklerinde onların peşinden giden, patileriyle onları kucaklamaya çalışan dört ayaklı dostlar. Öyle bir eğitim almışlar ki, etrafı pisletmeden yemeklerini yiyip edepleriyle gidiyorlarmış. Maceralarını tebessümle dinliyoruz…

Hülâsa

Her şeyin Allah’ı zikrettiğini eserleriyle açıklayıp, fareleri besleyen, karıncalara çorbasının tanelerini veren, kedileri dost edinen, sineklerin hukukuna dikkat edip, yaradılış hikmetlerini anlatan bir Üstadın talebeleri insanların hukukuna, emniyetine, hayatına eşref-i mahlûkat olarak gereken en güzel kıymeti verir. 

Van’ın Nur kahramanlarının bu şefkat dersini beldelerinde en güzel şekilde aksettirdiğine inancımız tam. Doğu’dan şiddet haberlerinin geldiği bugünlerde onların işi daha bir zor. 

Allah hepimizin yardımcısı olsun!  

Okunma Sayısı: 3668
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sezai Mumcu

    19.8.2015 13:44:17

    Gercekten Yasemin hemsiremizi bu mükemmel Van yazisindan dolayi tebrik ederiz. Yorumcu Halil Öngel'in önerisi güzel ama bendenizin söyle bir teklifi var. Van'daki medrese talebeleri yasayan sahitlerden ve onlarin evlad-i iyallerinden toplayabilecekleri hatiralari yazarak Medrese'de toplasinlar. Bir dahaki Van mevlidinde yazarlarimiza bunu makaleye veya kitaba dönüstürmek icin teslim edebilirler. Bunun haricinde yazar abla veya hemsirelerimizden fevkal takat cok büyük is talep etmis oluruz. Unutmayalim ki Isaret-ül i'cazin katipleri Van'dandir. Yazmak sizin ata mesleginiz!

  • Halil öngel

    17.8.2015 12:30:19

    YASEMİN HANIM VAN A TEKRAR BEKLERİZ. ÜSTADIN VAN HAYATI NI YAZMAYI DÜŞÜNÜRMÜSÜNÜZ. ÇÜNKÜ HAYATTA OLAN SON ŞAHİTLER AHİRET GÖÇMEDEN....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı