Hafta sonu Uşaklı şefkat kahramanlarıyla birlikteydik. Hanımlarla ve genç kardeşlerimizle Risale-i Nurlardan karşılıklı paylaşımlarda bulunduk, sohbet ettik.
Tesettür Risalesi, Hanımlar Rehberi’nden aile ve evlilik bahisleri, Uhuvvet Risalesi’nden bölümler sohbet konularımızdı. Hayatın içinden konular, elbette hayatın içinden soruları da beraberinde getirdi. Beraberce okuduğumuz konuları mütalâa, müzakere halinde dolu dolu iki günü birlikte geçirdik.
Cumartesi günkü sohbetimize Afyonlu kardeşlerimizden bir gurup da iştirak etti. Genç kardeşlerimizin okuldan arkadaşlarını da dâvet ederek gelmeleri onlardaki Risale-i Nur muhabbetini, şevki gayreti gösteriyordu.
Uşak Nur kahramanlarından Kâzım Erfidan ve Cemil Arıkan Ağabeylerimizi de refikalarının tatlı hatıralarıyla birlikte, Fatihalarla yad ettik. Onların hayatlarının son anlarında dahi hizmete dair işlerle ilgilenmeleri fedakârlıklarının bir numunesi hükmünde. Bir mü’min için arkada hayırla yad eden eşler, dostlar, evlâtlar bırakmak hüsnü hatime ile vedasının en güzel delillerinden olsa gerek.
ULUBEY KANYONU
Programın son günü mola nevinden yaptığımız Ulubey Kanyonu gezisi kısa olmasına rağmen tefekkür manzaralarıyla doluydu. Dünyanın ikinci büyük park kanyonunun Uşak’ta olduğunu, daha doğrusu kanyonun akarsu yatakları kuruduğunda oluşan alana verilen isim olduğunu öğrenme fırsatımız oldu. Dünyanın en büyük kanyonu ise Amerika’da Arizona’da imiş.
Bin bir çeşit ot ve çiçeğin kokusunu taşıyan muhteşem bir hava ve muazzam bir tablo. Rabbimizin Celil ve Cemil isimlerini bu denli iç içe görebileceğimiz nadir manzaralardan biri.
ZURİN ANTHİKA PANPHUM
Tayland Müslümanlarından bu genç kardeşimizle tanışma fırsatı da Uşak’taki güzelliklerden biriydi. Uşak Üniversitesi’nde eğitimini gerçekleştiriyor. Kendisi gibi genç, Türkiye’nin dört bir yanından gelen arkadaşlarıyla dershanede kalıyor. Türkçeyi de gayet güzel konuşuyor. Onunla sohbet ederken “Millet olarak ülkemize gelen dilimizi bilmeyen dostlarımıza çok güzel Türkçe öğretmek gibi bir kabiliyetimiz var. Biraz da biz onların dilini öğrenebilsek!” diye düşünüyorum.
Zurin ile yaptığımız sohbeti bir sonraki yazımızda paylaşalım.
Uşaklı şefkat kahramanlarına her şey için çok teşekkürler.