"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Van’ın şefkat kahramanlarından Mariye Öngel

Yasemin GÜLEÇYÜZ
16 Eylül 2015, Çarşamba
Van Mevlidi vesilesiyle tanıştığımız isimlerden biri de Üstadın Kastamonu hayatında hizmetkârlığını yapan Çaycı Emin Ağabeyin küçük kızı Mariye Öngel Hanımefendiydi.

Babasıyla ilgili aile içinde anlatılan birçok hatırayı aktardı bizlere. 

(İlginçtir kaldığımız o kısa süre içinde Mariye isminin Van’da sıkça kullanıldığını fark ettim ve hikmetini sordum. Peygamberimizin (asm) eşi Hz. Mariye Annemize (ra) atfen bu ismi tercih ettiklerini ifade ettiler.)

Ailenin en küçüğü olması dolayısıyla Üstadı görememişti. Hatırladığı kadarıyla babasından, Üstad Hazretlerini gören ağabeyi merhum Abdullah Çayırlı ve merhume ablası Emine Erdoğan’dan hatıraları paylaştı. Hep birlikte Fatihalarla yâd ettik Nur’un kahramanlarını…

RÜYADAKİ İKAZ

Çaycı Emin Ağabey, aslen İran’da yaşayan bir aşiret beyidir. Asıl adı Yemen’dir. Dağılan Osmanlının ardından yeni kurulan Türkiye’de yaşananların bir benzeri İran’da da yaşanmaktadır o yıllarda. 

Bir gün dönemin İran Şahı ülkede birlik sağlama adı altında bütün aşiret reislerini toplar. Çağrılanlar arasında Yemen Bey de vardır. Dâvete icabet etme kararındadır. Ancak dâvetten bir gece önce gördüğü rüya üzerine gitmekten vazgeçer. Rüyasında gördüğü şahıs onu “Dâvete gitmeyeceksin!” diye ikaz etmektedir. Rüyadaki ikaza riayet etmenin faydasını görür Yemen Bey. Zira yemek dâvetine katılan ağaların hepsi zehirlenerek öldürülmüştür. 

Ülkede güvende kalamayacağını anlayınca akrabalarının da olduğu Van’a göçer. İnsanlar üzerinde nüfuzu vardır. Bundan korkularak yeni kurulan Türkiye’nin şeflik döneminde Kastamonu’ya sürgün olarak gönderilir. Bir ağa olmasına rağmen ailesinin geçimini temin edebilmek için çaycılık yapmaya başlar. 

Bir gün Nasrullah Camii’nin şadırvanında su doldurmaya çalışan bir zat gözüne ilişir. Asr-ı Saadet kıyafetiyle Kastamonu’da dolaşması dikkatini çeker. Selâm verir. O zat Yemen Beyi tanıyormuş gibi selâmını alır. “Bana yaklaşma, takip ediyorlar, sana zararım dokunur” der. Bu kısacık selâmlaşma onu çok etkiler. Zira rüyasında “Dâvete gitme!” diye onu ikaz eden şahısla karşılaşmıştır. 

Sonrasında o çok etkilendiği zatın polis karakolunda kaldığını zaman polis ve bekçi eşliğinde dışarı çıktığını öğrenir. Büyük bir sadakat ve gönül birlikteliği ile Üstadına bağlanır. Bediüzzaman Hazretleri “Yemen” ismini “Emin” olarak değiştirir. Güvenilirlik vasfının isim olarak verilmesi onu çok memnun etmiştir. 

RAHATLADIN MI ŞİMDİ?

Bir gün arkadaşları Çaycı Emin Ağabeyi av eti yemeğine dâvet ederler. Avcılık yapmamıştır, ama av yemeği dâvetine icabet eder. Sonrasında hizmet için Bediüzzaman’ın yanına geldiğinde “Neredeydin? Ne yaptın? Kimlerle konuştun?” sorularına muhatap olur. Emin Ağabey bir türlü “yemek dâvetindeydim” diyemez, ama kendi tabiriyle de adeta “midesi ağzına dayanır”. Koşarak odadan çıkar, yediği her şeyi kusar. Geri döndüğünde Üstad Hazretleri “Rahatladın mı şimdi?” derken, Emin Ağabey onun rüyasındaki gibi “Dâvete gitme!” ikazıyla kendisini muhafaza etmeye çalıştığını düşünmektedir.   

FARELERİ RAHATSIZ ETMEYİN!

Mariye Hanım, ağabey ve ablasının çocukluğunda Üstadın hizmetinde bulunduklarını zaman zaman su taşıyıp, evini toparladıklarını anlatıyor. Onların anlattığına göre evdeki fareler Üstad için değerlidir ve rahatsız edilmemeleri gerekir. Bir gün temizlik için gittiklerinde abisi fare deliğine su bırakır. 

Üstad onları ilk görüşte ikaz eder: “Ben size demedim mi onları rahatsız etmeyin!”

TESTİYİ YERE BIRAKMAYIN!

Yine bir defasında su taşımak için uzakça olan çeşmeye giderken Üstad Hazretlerinin “Testiyi yere bırakmayın!” tembihini unuturlar. Testiyi doldurup da eve geldiklerinde Üstad Hazretlerinin ilk sözü “Ben size testiyi yere bırakmayın demedim mi?” şeklindedir. 

NAMAHREM ELİ…

Üstad Hazretleri Kastamonu’da sürgün bulunduğu yıllarda zaman zaman Emin Abi yıkamak üzere Üstad Hazretlerinin çamaşırlarını eve getirir. Çamaşırlar evde bulunan hanımlarca yıkanır, durulaması Emin Abi tarafından yapılarak, kurutulur, teslim edilir. Bir gün Emin Abinin gecikmesinden dolayı bu işleyiş bozulur, durulama işlemini yapamaz.  Hanımlar çamaşırı kurutup hazırlarlar. Emin Ağabey çamaşırları götürdüğünde Üstad Hazretleri “Namahrem eli var” diyerek almaz. Çamaşırlar tekrar durulanıp, kurutulur. Kur’ân’ın mahremiyet konusundaki emirlerinde Üstad Hazretleri çok titizdir. 

EVDEKİ BEREKET

Çaycı Emin Ağabeyin gözaltına alınıp da eve rızık götüremediği zamanlarda, oğlu Abdullah Çayırlı çay ocağı işini devam ettirir. Sözgelimi, Denizli Hapsinde dokuz ay hapis yatanlar arasındadır. Ağabeyinin Mariye Hanıma anlattığına göre çayhane o dönemlerde hiç olmadığı kadar iş yapar, cebinden para hiç eksik olmaz. Ev halkı rızık endişesi çekmezler. Bu hal Risale-i Nur’un, Kur’ân’ın bir ikramıdır onlar için. 

ÇAYCI EMİN AĞABEYİN VEFATI

Geçirdiği çok ağır hastalıkta Üstad Hazretleri “Merak etme! Bu hastalıktan ölmeyeceksin, kurtulacaksın!” demiş, buna çok sevinmiştir Emin Ağabey. 1967 Van Mevlidinde Nur Talebeleri tutuklandığında Çaycı Emin Ağabey Risale-i Nur’a gelecek musîbetlerin kendine gelmesi için duâ eder. Kısa bir zaman sonra geçirdiği trafik kazasında yanarak şehit olur. Mariye Hanımın anlattığına göre geride sadece kavrulmuş kemikleri ve Üstadın kendisine hediye ettiği sarığı kalır. 

Alevler etrafında dolanıp durduğu halde, sapasağlam, hiç dokunulmamış gibidir sarık.

Ruhuna Fatihalarla…

Okunma Sayısı: 3305
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı