"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cemaat olmak

Yasemin YAŞAR
15 Nisan 2017, Cumartesi
İhlâs ve uhuvvet hakikatlerinin pratik hayatta bir cemaatin içerisinde yaşanamamasının en büyük sebeplerinden birisi de hiç şüphesiz bu derslerin yeterince anlaşılamamasıdır.

Bu derslerden bazıları şöyledir: “Bir buz parçası olan enaniyetini bir havuza atıp eritmek, faziletfuruşluk nevinden gıpta damarını tahrik etmemek, tenkit etmemek, kardeşinin faziletleriyle şakirane iftihar etmek…”

Yazması da okuması da ne kadar kolay olan bu hakikatlerin, yaşantıya dökülmesi de bir o kadar zordur.

Meselâ, “herkesin kendi mesleğinin muhabbetiyle yaşaması” düsturu ihlâsın bir düsturudur. Ne var ki cemaatler içerisindeki ayrılıkların bölünmelerin bir sebebi de, bu hakikati anlayamamaktandır. Bazıları bu muhabbeti müfrit bir biçimde sadece hak benim mesleğim, hatta benim meşrebim saplantısıyla inhisarcı bir zihniyetle ötekileştirip, ihlâs ve uhuvvetin en temel düsturlarını mahvederek bu ölçüsüz yaklaşımları ile pek çok bölünmelerin sebebi olabilmekte ve yine pek çok insanında şevkini kırmaktadır.

Bir taraftan diğer bir kısmı da “benim mesleğim güzeldir” bile diyemeyen, ama cemaatin içinde bulunan tefrit kısmıdır. Bunlar mesleklerinin hakikatlerini, meşreplerinin düsturlarını bilmedikleri ve muhabbetleri oluşmadığı için her türlü kandırılmaya, fitneye âlet olabilecek şuursuzlukta olup “biz “olamayanlardır.

Özellikle bu yaklaşımda olanlardan şu cümleleri çok duyarsınız. “Aman cemaati bölmeyelim, cemaate karşı çıkmayalım”.  Oysa ne kadar da hakikatsiz sözlerdir. Çünkü bu kişiler içinde bulunduğu camiadan zaten memnun olmayan ve muhabbetini bir sebeple bir şekilde bozanlardır ki, zaten bu muhabbeti bozmakla cemaati bozmuş olup artık meşreben de ayrılmış demektir.

Bu kişinin aslında kalbindeki bir tefrikadır. Çünkü kalben kabul etmediği bir yerde durmak sahtecilik ve hatta tasannu ve riyakârlığa kadar gider ki, asıl tefrika, asıl cemaati bölünme buradadır.

İnsanın kalben kabul etmediği, hariç dairelerde eleştirdiği, istişaresine uymadığı ve beğenmediği yerde ihlâs ve uhuvvet yaşanmaz ve tesanüt de bozulur. 

Bu yüzden bir cemaatin gerçekten bir cemaat olması, fertlerin hizmet iştiyakı, şevki ve hizmetlerinin bir göstergesi olan tesanütle mümkündür. Yoksa bir arada olanların, hakikat anlayışları farklılaşmışsa ve sırf yılların verdiği bir alışkanlık bir çevre ve güya “bölünmesin” kaygılarıyla birlikteliklerine devam ediyorlarsa onları bekleyen bir son “inceldiği yerden kopsun” anlayışıdır ki bu ipin inceldiği yerler de genelde ya siyaset ya da şahıs eksenli anlayışlar ve istişare sisteminin düzgün işlemeyişidir.

Hak olanı, güya kişileri kazanmak adına, bölmemek adına eğip bükmek de hakka karşı en büyük hürmetsizlik olacaktır. Bu yüzden her meşrebin, mesleğin kırmızı çizgileri, bir meşrep kimliği ve işleyen bir sistemi bulunur. Bunlardan taviz vermek bölünmeye engel değil, tam tersi bölünmelerin sebebi olacaktır. 

Hasılı, cemaat demek aynı düsturlarla hareket eden, bunları da ruh-u canlarıyla kabul eden, ortak aklın önüne, kendi yıldız böceği gibi şahsî, indî mülâhazalarını koymayan, yanlışları, hataları hariçte fitneye sebebiyet verecek şekilde değil de, dahilde bir aile şefkati ve sadâkatiyle düzeltmeye çalışanların oluşturduğu birlikteliklerdir.

Bu yüzden yürüyen bir hizmetin atalete uğramaması için aynı mesleği, meşrebi ve hizmet anlayışını benimseyenlerle birlikte olmak ve yürümek şarttır. Birileri gaza basarken, birileri frene basıyor veya aynı tarafa kürek çekilemiyorsa aynı gemide olmanın bir anlamı kalmıyor.

Okunma Sayısı: 2639
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı