"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Söylenip söylemeyenler...

Yasemin YAŞAR
15 Eylül 2018, Cumartesi
Dünyaca ünlü piyano virtüözü konser için salona girdi.

Dinleyicileri büyük bir ciddiyetle selâmladı. Önceden tuşları sökülmüş piyanosunun başına geçip konserine başladı. Tuşlara basıyor çalıyor görünmesine rağmen piyanodan hiç ses çıkmıyordu.

Ünlü virtüöz her parçadan sonra büyük bir ciddiyetle seyircileri selâmlıyor ve diğer eserini çalmaya başlıyordu.

Dinleyiciler birbirlerine göz ucuyla şaşkın şaşkın bakarak ne yapmaları gerektiğini araştırıyorlar, fakat nedense tepki göstermiyorlardı. Aksine çalınıyormuş gibi yapılan her eserden sonra çılgınlar gibi alkışlıyorlardı.

Konser tam iki saat sürdü. İki saatin sonunda piyanist oturduğu yerden kalktı ve büyük bir ciddiyetle seyirciyi selâmladı. Salon alkış sesleriyle adeta inliyordu.

İngiltere’de yaşanan bu olay sonrası bir gazeteci piyanistle röportaj yaptı. “Siz çalıyor gibi yaptınız, bizde çalınıyormuş gibi çılgınca alkışladık. Ne yapmaya çalıştığınızı anlayamadım.” dedi. Piyanist, “İnsanlardaki tepkisizliğin nereye kadar varacağını öğrenmek istedim, meğer sınır yokmuş.” der.

Bugün Âlem-i İslâm’ın manzarası, kendi ülkemizin manzarası tam da budur. Birileri çalıyor gibi yapıyor, birileri de elleri kızarıncaya kadar alkışlıyor. Bir Allah’ın kulu da, “Ses gelmiyor, sen çalmıyorsun, aklımızla dalga mı geçiyorsun?” demiyor.

Bazı uyanık zekâlar!, korkak ruhlar, kaypak karakterler de bazı kavramlara farklı manalar giydirerek kendilerini rahatlatmış görünüyor.

Korkaklığa, ihtiyat adı takanlar,

Gurura, vakar adı verenler,

Zillete, mütevazilik anlamı yükleyenler,

Şimdilerde de tepkisizliğe, müsbet hareket adını takmışlar.

Oysa tepkisizlik aslında kişinin kendini, kendi konumunu, değerlerini yok saymasıdır. Ve ciddî bir psikolojik hastalık ve karakter problemidir.

Müsbet hareket ise tepkisizliği, susmayı, mümaşaatı, ortamına göre hareket etmeyi değil, tam tersi yapılması gerekeni, konuşulması gerekeni üslûbunca, yerinde ve zamanında ifade etmek anlamına gelir. Zaten müsbet ve hareketten, hareketsizlik yani tepkisizlik çıkmaz.

Müsbet hareket, tepki verilmesi gereken yerde hiç ortalarda olmayan tatlı su balıklarının işi değildir.

Biz millet olarak hakikaten çok söyleniyor, çok konuşuyor, ama yerinde konuşmuyor, söylediklerimizi de söylenmesi gerekene söylemiyoruz. Tuhaf ve bir o kadarda bozuk bir ahlâk.

Bugün tepki veremeyen konuşamayan hatta nemelazımcılık hastalığına tutulmuş bir Âlem-i İslâm manzarasıyla karşı karşıyayız.

Bediüzzaman ne güzel ifade etmiştir; “Nemelâzım başkası düşünsün, istibdatın yadigârıdır.” Her güzel haslet gibi cesaretin kaynağı da imandır. Dolayısıyla tahkikî iman dersi alanların bu kadar tepkisiz ve cesaretsiz olması düşünülemez. Müslümanların bu hassasiyetleri gelişmezse daha nice zulümler, ahlâksızlıklar, adî vak’alar, nemelâzımcılık hastalığı ile iyice yayılacaktır.

Tepkisizlik sahipsizlik kavramıyla da alâkalıdır. Manevî anlamda, iç dinamikler, özgüven, öz saygı anlamında, nokta-i istinat ve istimdadı zayıf olan insanlar tepkisiz olurlar. Sosyal anlamda da istibdatçı zihniyeti hazmeden, yani demokratik zihniyete sahip olamayanlar tepkisiz olurlar.

Hasılı, Mehmet Âkif Ersoy ne güzel söylemiş:

Zulmü alkışlayamam zalimi asla sevemem

Gelenin keyfi için kalkıp geçmişe sövemem

Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam

Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam

Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum

Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum.

Okunma Sayısı: 3630
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hasan Koç

    15.9.2018 18:37:03

    Kaliteli bir yazı okudum.

  • Altay

    15.9.2018 11:06:01

    Kaleminize , dimağınıza kuvvet... Allah razı olsun.

  • Ali Tam

    15.9.2018 09:51:45

    Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum. Demis Akif... Zaman ve darbeler gösterdi ki insan oglundan Zürefalar yapilabiliyor. Nedeni icin DELIL yok ama KUVVETLE MUHTEMEL herseye yetiyor.

  • Ali Tam

    15.9.2018 09:47:28

    Sagci-Solcu Senaryosu piyes halinde vatan sathinda oynanirken ve kahvelerde sokaklarda okullarda bu ülkenin hali ne olacak sorusu icin acik oturumlar yapilirken bir siyasetcinin demediklerinde ne türlü türlü manalar, ifadeler ima olarak sakli bulundugu bu yüce oturumlarda münazara edilirdi. Ardindan ARIF edasiyla tarife gerek yok anlayan anladi damgasi karsidakinin alnina görünmez bir KARA CAHIL yazisini yapistiriyordu. TVleri acip Ortadogu-Güvenlik vs oturumlarina sadece bir bakiniz hicbirsey degismemis. Ortada ici su dolu havan sirayla dövülüyor. Vatandas alsin kana kana icsin!

  • Ahmet

    15.9.2018 07:09:39

    Elinize dilinize sağlık. Zulüm ve haksızlık karşısında susan dilsiz şeytanlardan etmesin bizi Cenabı Hak.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı