"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tarafgirlik

Yasemin YAŞAR
18 Şubat 2017, Cumartesi
Türkiye olarak, siyasî seçimlere yüklediğimiz anlam bana gerçekten çok abartılı gelmektedir.

Hiçbir Avrupa ülkesinde Başbakan, Cumhurbaşkanı vs. gibi seçimlerinde ülke bu kadar gerilip kutuplaşmaz iken, bizim ülkemizde bu meseleler sanki ahireti kazanmak ve kaybetmek dâvâsı kadar mühim bir yer işgal etmektedir.

Hislerin daha çok galeyana geldiği veya maksatlı hislerin tahrik edildiği, bu dünyaya dair siyasî meseleler, önce mânevî bir hastalığa sonra da toplumsal bir hastalığa dönüşmektedir.

Menfi siyaset ve propaganda, beşerin kemalatını karıştırmakta ve tarafgirlik, fanatizm ve anarşiye giden bir süreci açmaktadır.

Siyasî çekişmelerin, insandaki menfi tarafgirliği kaşıması ve ortaya çıkarması neticesinde, sözüm ona daha huzurlu bir gelecek için yapılan seçimler, referandumlar, toplumu ciddî hastalandırmaktadır.

Tarafgirlik aslında içtimaî hayatın en büyük düşmanlarından biridir. Zira toplumsal empatinin, uhuvvetin ve muhabbetin tahrip edicisidir.

Menfi anlamda kullanılan tarafgirlik, fanatizmi netice verir ki fanatizm insanı körleştiren, sorgulamaktan alıkoyan bir hastalıktır. Fanatizmin pençesine düşen insanların psikolojik alt yapılarına bakıldığında bireyselleşememiş kişilerin, egolarını yok sayarak başka birine, bir olguya körü körüne aşırı bağlanmalarıdır.

Kendine güvenmeyen kişinin (ki kendine güvenmesinin en sağlam kaynağı imandır) yani benlik saygısı düşük olan insanlar psikolojik bütünlüklerini korumak için muhakkak korunaklı bir limana bağlanmaya ve sığınmaya ihtiyaç duyarlar. İşte ölçüyü aşmış olan bu bağlanmalar ve sığınmalar insanda fanatizmi doğurur ve fanatizm de adaletin düşmanıdır. 

Menfi tarafgirliğin ve daha ileri boyutu olan fanatizm neticesinde, insan eleştiriye, izaha, sorgulamaya, soru sorulmasına dahi tahammülsüzleşir ve sabit fikirli hale gelir.

Empatiden yoksun bu insanlar, kendi fikriyatlarını benimseyen, alkışlayanlarla beraber olur ve onları severler. Kendisi gibi düşünmeyenleri de ihanet etmekle suçlarlar. Ve sonuç olarak tarafgirlik adavete, adavet de toplumsal bir hastalığa dönüşür.

Enaniyetin temelinde de tarafgirlik vardır, her türlü adavetin ve ırkçılığın temelinde de yine tarafgirlik vardır.

“Nefsine tarafgirane bakan hiçbir kusur göremez” hakikati gereği, şahsî dünyasında menfi tarafgirlik, kemalsizliği netice verirken, sosyal hayatta da düşmanlığı, ayrışmayı, anarşiyi, terörü netice veren içtimaî bir hastalığa dönüşür.

Tarafgirliğin bir de müsbet tarafı vardır ki ait olduğunu düşündüğü camianın, cemiyetin, milletin, ailenin tarafında yer alıp, tamir ve revacına çalışmaktır. Hem içinde bulunup, hem tahkir etmek, tamir ve revacına çalışmayıp insafsızcasına eleştirmek de başka bir hastalıktır ki onun adı da fitnedir. Fitne yapanlar ise gerçek hainlerdir.

Başkasının tahribine çalışmak, garazkârane, adavetkârane davranmak menfî tarafgirliktir.

İnsan tarafgir olduğu meselelerde hep haklılık duygusu taşır ve buna öyle inanır ki kendi dışındaki herkesi her şeyi haksız, yanlış ve hain görüp yok etmeye, tahkir etmeye çalışır.

Okunma Sayısı: 3138
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı