Baharın gelmesi ile birlikte arzımız, üstündeki beyaz libasını değiştirdi ve rengârenk bir libas giymeye başladı. Nebatat ve hayvanatın ayrı ayrı cihazları ve ayrı ayrı elbiseleri ile dünyamız yeni libasını ehl-i nazara neşrediyor. Bugün ki ilimle bir buçuk milyon tür hayvanat ve nebatatın olduğundan bahsediliyor. Bundan anlaşılıyor ki her bir bahar, milyonlar libasın tazelenmesi ve arzın süslenmesi anlamına geliyor.

Arzımızın yeni giymeye başlamış olduğu libasın içerisinde masnuat adedince desenleri ve nakışları var. Bahar ile birlikte birçok tür kesretle yaratılıyor. Kâinata baktığımızda israf ve abes bir iş olmadığına göre “akla bu türlerin kesretle yaratılmasının hikmeti nedir?“ diye bir sual geliyor.

Bunun cevabını Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri şu şekilde cevaplıyor.

“Böyle nüshaları çoğalan nev’lerin ehemmiyetli vazifeleri ve kıymetleri vardır. Evet bir kitab kıymeti nisbetinde nüshaları teksir edilir. Demek sinek cinsi de ehemmiyetli vazifesi ve büyük kıymeti var ki; Fâtır-ı Hakîm o küçücük kaderî mektubları ve kudret kelimelerinin nüshalarını çok teksir etmiş.”1 Nakışlı ve desenli olan bu türler içinde ki sinek taifesi öyle bir tür ki, bir senede Hz. Âdem zamanından günümüze kadar gelen bütün insanların sayısından daha fazla her bahar haşrediliyor. Demek ki sinek taifesinin kıymeti çok fazla olduğundan kesretle yaratılıyor. Onun üzerinde öyle,“Allah birdir” yazılı ki bütün tabiat, esbap ve maddeperestlerin fikirlerini çürütecek, kör gözlerine gösterecek derecede “Allah birdir” yazılı delilleri var. Bir sineğin kanadında öyle bir san’at var ki bütün ehl-i dalâletin vekilleri bir araya toplansa ondaki san’atın bir gölgesini yapamazlar. Bunu “Sineğin hilkati öyle bir mu’cize-i Rabbaniyedir ve bir âyet-i tekviniyedir ki; bütün esbab toplansa, onun mislini yapamazlar. O âyet-i Rabbaniyeye muaraza edemezler, taklidini de yapamazlar.”2 âyet-i kerimenin mealinden anlıyoruz. Bu hakikatten anlaşılıyor ki sinek taifesi gibi türler öyle türlerdir ki Cenâb-ı Hak onlar vasıtasıyla ehl-i nazara birliğini ve san’atını sunuyor. Onların çoklukla olması onları değersiz kılmıyor. Belki ehl-i nazara, kıymetli nüshaların çokça basılmasındaki kıymet gibi değerler ifade ediyor.

Elhasıl, bütün yaratılan mevcudat bir mektubat-ı Samedanî hükmünde olduğundan ehli nazara sunulmuştur. Sunulan mevcudatın çokluğu tefekkür sahibi insanların gafletten kurtulması içindir. Cenâb-ı Hak, san’atkârından gaflete düşen insanoğlunu gafletten kurtarmak için kesretli türleri çokça yaratmıştır. Buna en güzel örneklerden biri de kesretle yaratılan hava zerreleridir. Hava zerreleri ile hayat devam eder. Kâinat  ve insanlığın mahiyeti ise hayat ile tezahür eder.

Şerh çalışmalarınızı mail adresimize gönderebilirsiniz.

[email protected]

Dipnotlar:

1- Lâtif Nükteler. 
2- Hac Sûresi 22:73.