"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yâ Rabbim, hastalıklarımıza şifa ver! Âmin

Rifat OKYAY
15 Şubat 2020, Cumartesi
İnsanın en iyi bildiği şeyler yaşadığı, gördüğü ve tecrübe ettiği şeyler, vak’alar ve olaylardır.

Eh kimse inkâr edemiyor.  Ingaa!.. Aman süt verin, su verin… Ingaa! Aman altına bakın, memesini verin… Aman düşmesin, aman ağlamasın, aman uyanmasın, aman aç kalmasın, aman küsmesin vb. cümlelerle etrafındaki bütün bakıcı ve yardımcılarını kendisine musahhar, hizmetçi olarak izn-i İlâhî ile koşturan bebekliğimiz, bebeklik hayatımız ve sinn-i kemale (iyiyi kötüyü ayırt edecek yaşlara) gelene kadar yaşadığımız çocukluk hayatımız… Ve bu masum çocukluk hayatımızdaki hastalıklar bahanesiyle sebebiyle kazanılan her türlü sevaplar ve ecirler;  hem anne-babanın hem de diğer bakıcıların defter-i hasenatlarına kat kat girdiği  ehl-i hakikatçe hakikat-ı halçe sabittir.

İhtiyarlık hayatımız ve ihtiyarlara bakmak ise bir cihetle çocukluk hayatımızın olgunlaşmış bir meyve misali tersine okunmasıdır. O zaman ki şefkati, merhameti vefayı ve gösterilen, yapılan nimetleri ve alâkaları; eh şimdi vakti vaktine ihtiyarlık hayatımız ve ihtiyarlarımız beklemektedirler. İşte böyle imanlı, muhterem ve muhtereme hastalara; muhtaç oldukları, ihtiyaçları olduğu zamanlarda ruh-u canımızla hizmet etmek İslâmiyetin muktezasıdır, emir ve istekleri ve gerçekleridir.

İşte hastalık her yönüyle böyle her derde deva, hakikî lezzetli ve kudsî bir ilâç olarak, tiryak ve kurtarıcı olarak bizleri beklemektedir.

Bu kurtarıcı ve devanın/ilâcın en büyük yardımcıları ise bu zamanımızdaki sefahat ve küfrü mutlaka karşı imanımızı kuvvetlendirmek ve tahkiki imanın mertebelerine çıkarak; Şafi-i Hakikî, Gafur-u Rahim olan Rabbimize karşı; ubudiyetle, tevbe ve istiğfarda, namaz ve her türlü ibadette bulunmakla elde edebiliyor ve oluyor.

İman ilâcı daimî bir devadır. Her zaman yara bere içerisinde bulunan maddî ve manevî vücudlarımıza iman ve İslâmiyet noktalarından hakikî şifaya sebep olmaktadır. “İman ilâcı ise, feraizi mümkün oldukça yerine getirmekle tesirini gösteriyor. Gaflet ve sefahat ve hevasat-ı nefsaniye ve levhiyat-ı gayr-i meşrûa, o tiryakın tesirini men eder…”

Hastalık madem bizlerin üzerindeki gafleti dağıtıyor, günahlardan çekindiriyor, sefih bir hayattan ve Allah’a isyandan bizleri muhafaza ediyor; Şafi-i Hakim hastalıklarımıza şifa versin, hastalıklarımızı keffâretü’z-zünub yapsın. Amin, amin, amin…

Okunma Sayısı: 1241
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı