"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitimin fotoğrafı

Faruk ÇAKIR
13 Şubat 2014, Perşembe
Propaganda ve reklâm yapmaktan iş yapmaya vakit bulamadığımızı gösteren yeni bir tablo ile daha karşı karşıyayız. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) verilerine göre, 2011’de Türkiye’deki yetişkin nüfusun yüzde 68’i ortaöğretim düzeyi altında eğitime sahip iken, OECD ülkeleri ortalamasında bu oran yüzde 25. [OECD, 14 Aralık 1960 tarihinde imzalanan Paris Sözleşmesi’ne dayanılarak, 1961’de kurulmuş. Üyelerinin büyük bir bölümü AB üyesidir. Bu ülkeler aynı zamanda zengin kabul edilen ülkelerdir.]

Ülkemiz, yıllarca Behçet Kemal Çağlar’ın “Onuncu Yıl Marşı” ile uyutulmuş, oyalanmış. “Çıktık açık alınla on yılda her savaştan; / On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan” denilen marş birilerinin kulağına hoş gelebilir, ama tablo ortada. 2011 rakamlarına göre yetişkin nüfusumuzun neredeyse yüzde 70’i ortaöğretim seviyesinde eğitim alabilmiş. Bu tablo orta yerdeyken, “cehaletle savaşı kazandık” diyebilmek mümkün mü?
Türk Eğitim Derneğinin (TED) düşünce kuruluşu TEDMEM tarafından hazırlanan “Türkiye Eğitim Atlası” düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtılmış. “Türkiye Eğitim Atlası”, her yıl düzenli olarak yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı istatistiklerinin yanı sıra yükseköğretim istatistikleri, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA), Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS) ve OECD Education at a Glance (Bir Bakışta Eğitim) gibi kaynaklardan öne çıkan bilgileri içine alıyor. (AA, 12 Şubat 2014)
Söz konusu “atlas”taki bilgilere göre, geçen yıl 128 bin 867 öğretmen açığı bulunurken, bir yandan da 1792 “norm fazlası öğretmen” bulunuyor. Ayrıca, halen görevde olan onbinlerce öğretmen sınıf dışında, yönetici, uzman, görevli gibi konumlarda “öğretmenlik dışındaki iş”lerle meşgul. Bu durum gerçek öğretmen açığı ve dağılımının nasıl gerçekleştiğinin belirlenmesini de zorlaştırıyormuş. Tıpkı, “asker”lik için silâh altına alınan binlerce “er”in başka işlerde istihdam edilmesi gibi bir durum var orta yerde.
Şaka gibi, ama kütüphanesi olmayan okul bakımından da ön sıralardayız. “Atlas”ta şöyle anlatılmış: “4. sınıf düzeyini içeren okullarda kütüphanesi olmayan okul oranı Türkiye’de yüzde 24, uluslar arası ortalamada yüzde 13, Rusya Federasyonu’nda yüzde 17.”
“Disiplin” konusunda da yine olumsuz tablo var: “4. sınıf düzeyinde Türkiye’deki okulların yüzde 38’inde disiplinsizlikten kaynaklı sorun yaşanmazken, bu oran uluslar arası ortalamada yüzde 61, Rusya Federasyonu’nda yüzde 65.” (Türkiye’de okulların yüzde 38’inde ‘sorun’ yaşanmazken, Rusya’daki okulların yüzde 65’i ‘sorun’suz.)
Öğrenci başına yapılan harcamada da Türkiye son sırada. 6-15 yaş aralığında öğrenci başına yapılan harcamada Türkiye, Lüksemburg’un onda biri düzeyinde bulunurken, harcama sıralamasında Türkiye 19 bin 821 dolar ile son sırada, Lüksemburg 197 bin 598 dolar ile ilk sırada yer alıyor.
Maddî ölçülerle tartılarak ortaya konulan bu tablo karşısında “Büyük Türkiye”den bahsedebilir miyiz? Elbette hedefimiz büyük olmalı, ama gerçekleri de görmeliyiz. Ülkemiz “Büyük Türkiye” hedefine yürürken başka ülkeler yerinde saymıyor ki! Onlar da kendi imkânları ölçüsünde “iyi” yolda ilerlemeye çalışıyor.
Ortaya konulan bu tablo hepimizin problemi, ama asıl sorumlular Türkiye’yi idare edenlerdir. “Bir Türk dünyaya bedeldir” avunması ile bir yere gitmenin mümkün olmadığını bari bu ‘atlas’ bu ‘tablo’ idarecilerimize göstermiş olsa...
Ne yapalım? “Battı balık, yan gider” diyemeyiz. Problemi görüp, hataları kabul ederek ama ümitsizliğe de kapılmadan yolumuza devam etmeliyiz. Sadece “marş” okuyarak hedefe varmanın mümkün olmadığını görmek için yeni raporların yayınlanmasını da beklemeyelim.

Okunma Sayısı: 1840
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı