"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İstismar edenler de ve bandrol vermeyenler de yakında cezasını bulur

Ali FERŞADOĞLU
23 Nisan 2014, Çarşamba
Risale-i Nur Kur’ân’ın malıdır ve Kur’ân, O’nu istismar edenleri asla affetmez! Yakında hem istismarcılar, hem yanlış mana verip saptıranlar, hem de neşrini engelleyenler cezalarını bulur! Bazı halim selim ağabeyler affeder, ama, Risale-i Nur asla affetmez. Onuncu Lem’a’daki şefkat ve zecir tokatlarını hatırlayınız! Başka bir hadiseyi de Bediüzzaman şöyle anlatır:
“Halimi, istirahatimi düşünen ve her musîbete karşı sabırla sükûtumu istiğrap eden dostlarımın şöyle bir sualleri var ki: “Sana gelen zahmetlere, sıkıntılara nasıl tahammül ediyorsun? Halbuki eskiden çok hiddetli ve izzetli idin; ednâ bir tahkire tahammül edemezdin.”
Elcevap: İki küçük hadiseyi ve hikâyeyi dinleyiniz, cevabını alınız.
Birinci hikâye: İki sene evvel benim hakkımda bir müdür sebepsiz, gıyabımda tezyifkârâne, hakaretli sözler söylemişti. Sonra bana söylediler. Bir saat kadar Eski Said damarıyla müteessir oldum. Sonra, Cenâb-ı Hakk’ın rahmetiyle şöyle bir hakikat kalbe geldi, sıkıntıyı izale edip o adamı da bana helâl ettirdi.
O hakikat şudur: Nefsime demiştim: Eğer onun tahkiri ve beyan ettiği kusurlar şahsıma ve nefsime ait ise, Allah ondan razı olsun ki, benim nefsimin ayıplarını söyler. Eğer doğru söylemişse, beni nefsimin terbiyesine sevk eder ve gururdan beni kurtarmaya yardımdır. Eğer yalan söylemişse, beni riyadan ve riyanın esası olan şöhret-i kâzibeden kurtarmaya yardımdır. Evet, ben nefsimle musalâha etmemişim. Çünkü terbiye etmemişim. Benim boynumda veya koynumda bir akrep bulunduğunu biri söylese veya gösterse, ondan darılmak değil, belki memnun olmak lâzım gelir.
Eğer o adamın tahkiratı, benim imana ve Kur’ân’a hizmetkârlığım sıfatıma ait ise, o bana ait değil. O adamı, beni istihdam eden Sahib-i Kur’ân’a havale ediyorum. O Azîzdir, Hakîmdir.
“Eğer sırf beni sövmek, tahkir etmek, çürütmek nevinden ise, o da bana ait değil. Ben menfi ve esir ve garip ve elim bağlı olduğundan, haysiyetimi kendi elimle düzeltmeye çalışmak bana düşmez. Belki misafir olduğum ve bana nezaret eden şu köye, sonra kazaya, sonra vilâyete hükmedenlere aittir. Bir insanın elindeki esirini tahkir etmek, sahibine aittir; o müdafaa eder.
Madem hakikat budur. Kalbim istirahat etti, dedim. O vakıayı olmamış gibi saydım, unuttum. Fakat maatteessüf sonra anlaşıldı ki, Kur’ân onu helâl etmemiş. (Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 66-67.)
 Not: Geçen hafta aramızdan ayrılan Muhterem Ağabeyimiz Mevlüt Polat’a Cenâb-ı Hakk’tan sonsuz rahmet dilerken, eşi Türkân Hanımefendiye; değerli kardeşlerimiz Nedim ve Selim Beyler ile Fisun Hanımefendiye taziyelerimi sunarım.
Ayrıca, Gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz’ün amcasının oğlu Fevzi Güleçyüz’e de Allah’tan rahmet diler, ailesine ve yakınlarına da başsağlığı dileklerimi iletirim.
Okunma Sayısı: 1195
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • hakan kagan

    23.4.2014 01:36:00

    Biz müsbet hareket düsturu ile hakkimizi sonuna kadar arayip yazinizdaki gibi neticeyi Cenab-ı Hak’ka havale etmeliyiz.Üstadimiz gibi diyoruz Allah azizdir hakimdir..Risale-i Nur’u kimse kendi siyasi emellerine meze yapma ihtirasiyla inhisar altina alamayacak.Niyet buysa emin olsunlar ki Allah’ın inayeti buna mani olacaktir..Beşer zulmeder kader adalet eder..Risald-i Nur Kur’an’ı muciz’ul Beyan’in taht-ı tasarrufunda oldugundan ona ilişmek isteyen her dil kurur demiş Ustadimiz..Bizde ona sadık olanlarsak sabirli olmaliyiz.Ihlas ve tesanudumuzu bozmamaliyiz.Vesselam

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı