"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni bir sayfa için

Kâzım GÜLEÇYÜZ
12 Ağustos 2014, Salı
Cumhurbaşkanı seçiminden bir gün önce, bu seçimi “hukuk dışı gidişata demokratik fren fırsatı” olarak gördüğümüzü yazmıştık. Aynı gün sorulan “11 Ağustos sabahı nasıl bir Türkiye’ye uyanmak istersiniz?” sualine de, “Demokrasinin ve hukukun nefes aldığı bir ülkeye” şeklinde bir cevap verdik.
Seçimin yapıldığı ve ilk turda sonuçlanıp, Erdoğan’ın yüzde 52 oyla Türkiye Cumhuriyetinin 12. Cumhurbaşkanı seçildiği bir noktada, aynı ümit ve beklentimizi yine tekrarlıyoruz.
Ve Sayın Erdoğan’ı bu yeni seçim başarısı için tebrik edip hayırlı hizmetlerde muvaffakiyetler dilerken, cumhurbaşkanı olarak ortaya koyacağı icraatın, balkon konuşmasındaki yapıcı yaklaşımla uyumlu olmasını temennî ediyoruz.
“Eski gerilimleri ve çatışma kültürünü eski Türkiye’de bırakalım. Yeni bir toplumsal uzlaşma sürecini hep birlikte başlatalım” çağrısının toplumda mâkes bulabilmesi ve hayata geçirilmesi için, öncelikle kendisinin ve iktidar cenahının buna uygun bir tavır geliştirmesi lâzım.
Bu noktada, bilhassa 17 Aralık’tan bu yana dozu şiddetlendirilerek sürdürülen husumet ve nefret dilinin terk edilmesi hayatî önemi haiz.
Erdoğan’ın balkon konuşması, şu aşamada en azından söylem düzeyinde bu yönde olumlu bir değişimin işaret ve ipuçlarını barındırıyor.
Dileğimiz bu değişimin eyleme de yansıması.
Ve iktidar partisi ve hükümet cenahı ile “yandaş” medyaya da mal olup, bu defa “zafer sarhoşluğu” ile sürdürülen kibirli, alaycı, aşağılayıcı ve dışlayıcı tavır ve söylemlere son verilmesi.
Eylem düzeyinde ise, özellikle ve öncelikle hukukun ve yargının kendi mecrasındaki normal işleyişine müdahale teşkil eden söylem ve eylemlere bir an önce nokta konulması gerekiyor.
Erdoğan’ın “Paralel yapının tabanındaki samimî, ihlâslı, saf, temiz kardeşlerim” diye nitelediği insanlara yönelik “Siz de gönlünüzü açın” çağrısının mâkes bulması için de bu çok önemli.
Seçim sonuçları gösteriyor ki, Erdoğan’ın aldığı oylar sayı olarak “limit noktası”na ulaşmış gibi. 30 Mart’a göre kayda değer bir artış yok. Oranın yüzde 52’ye çıkması, katılımın yüzde 73’e gerilemesinden kaynaklanan bir durum.
Her dört seçmenden biri sandığa gitmemiş.
Bir diğer nokta, seçim yarışının eşit olmayan ve adaletsiz şartlarda cereyan etmiş olması. İktidar ve devlet imkânları ile medya gücünün orantısız şekilde Erdoğan’ın lehine kullanıldığı bir süreç yaşandı ve bu sonuç böyle elde edildi.
Yani yüzde 52 oy oranı “brüt” bir neticeyi ifade ediyor. Şartlar eşit olsaydı “net” kaç olurdu?
Değerlendirmelerde işin bu ciheti mutlaka görülmeli. Ve yeni süreçte demokrasi ve hukuku içtenlikle önceleyen bir yaklaşım esas alınmalı ki, “Yeni sayfa açalım” çağrısı yerini bulabilsin.
tweet: İhsanoğlu'nun adaylığı, CHP'lilerin en azından bir kısmında dindarlara pozitif yaklaşımın gelişmesine vesile olduysa bu bile büyük kazanç.
Okunma Sayısı: 3128
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Fatih Demir

    12.8.2014 13:28:00

    Duamız yeni asya nın husumet ve firakı netice veren siyasi söylemden ziyade uhuvvet ve mu’minlerin irtibatını kuvvetlendirmeye vesile imani ve ilmi yazı ve faaliyetlere agırlık vermesi.

  • mustafa okutan

    12.8.2014 11:30:00

    kazım bey kardeşim
    allah razı olsun size ve sizi şekillendiren kültürünüz ve inancınıza yakışır ifadelerle bezenmiş bir yazı teşekkür eder saygılar sunarım.
    gerçekten çok acil olarak bu yapıcı üslubun türkiyeye hakim olması gerekir
    aksi ise her halukarda akpartinin başındaki insanların günahı olur mazeret ürecek halleri kalmaz şidiye kadar hep bu gerilim ve kavga politikasından nemalandılar yerel bazda tenkid ettiğimizde ise yandaşlar başbakan bu kalabalıkları sert söylemleri ile taplayabiliyor diyecek kadar da maalesef tasvip eder fikir beyan ediyorlardı ...

  • Abdurrahman KOÇAK

    12.8.2014 09:46:00

    Ümidimiz arzumuz ülkemizde ve bölgemizde gerilimin sona ermesi ayrıştırıcı söylemlerin ortadan kalkması...Hukukun üstünlüğü ...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı