"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

YÖK Başkanına açık cevap -2-

Ahmet BATTAL
20 Eylül 2014, Cumartesi
Son yazımızda, özgürlükçü bir üniversite ortamı istediğini söyleyen ve bunun nasıl yapılacağını biz hocalara da danışan YÖK Başkanı sayın Gökhan Çetinsaya’ya açık cevap veren bir mektup yazdık.

“Önce ideolojik üniversite anlayışından bizi kurtarın, YÖK Kanununun 4. ve 5. maddesindeki ‘Atatürkçülük mecburiyeti’ni kaldırın” dedik.
“Canım o Kanun dursun orada, uygulanmadıktan sonra ne önemi var diyenlere inanmayın, demokrasiye inanın” dedik.
Haklıymışız. Hem de sonuna kadar.
Zira delili hemen geldi. Şöyle:
Hafta başında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı yeni öğrencileri için bir “uyum programı” düzenledi.
Etkinlik(!)lerin ikinci gününde “Ataya saygı töreni programı” da vardı.
Program duyurusunda katılımcı olarak, aynen, “Öğretim elemanları ve öğrenciler KATILACAKLARDIR” yazıyordu.
Yani katılmak “serbest değil mecburi”ydi.
Öğrenciler de katıldılar netekim.
Zira çoğu “acemi öğrenci”ydi. Kaytarmak isteyenler de oldu, ama kaytaramadılar netekim!
Zira yoklama alınıyordu, çocuktular, korktular.
Biz şimdi YÖK Başkanına soruyoruz.
Bir üniversite yönetiminin, öğrencileri böyle bir programa katılmaya zorlaması demokratik mi?
Değil elbette.
Peki bu antidemokratik yanlışı bilerek yapan üniversite yönetimine hesap sorabilir misiniz?
Hayır elbette.
Neden?
Çünkü öğrenciyi zorla Anıtkabir’e götürmek, on üç yıldır değiştirilmesini beklediğimiz “o kanun”a uygun, hatta “kanunen mecburî”.
Kanunu tatbik edene “yanlış yaptın” denebilir mi? Denemez! 
Yanlışa yanlış diyememek, şeytana şeytan diyememek gibi bir şey.
İşte bu sebeple değiştirin artık şu ceberut ve antidemokratik kanunu.
Ama demokratik olanıyla!
Neden bu “ama” kaydını koyuyoruz?
Çünkü biliyoruz ki, YÖK Başkanı dahil, “büyük ve değerli” misafirlerin ziyarete gittiği bilhassa taşra üniversitelerinde konferans salonlarındaki öğrencilerin bir kısmı “yoklama korkusuyla” orada oluyorlar.
Arada fark yok.
Zira kanunla-emirle temenna çakılıyorsa samimiyet yok…
Ha ölüye ha diriye karşı!
Biz hürriyet istiyoruz…
Hem ölüye hem diriye karşı!
Zira bizim tercihimiz net.
Haftada üç-beş gecesini Anıtkabirde geçirmek isteyene devlet engel olmasın, hatta isteğini karşılasın. İmkân sağlasın.
Ama gitmek istemeyeni de zorlamasın.
Camiye-mescide gidene engel olmak da gitmeyeni zorla göndermek de yanlış diyoruz ya.
İşte bu da öyle. 
Çağın hastalığı çokyüzlülüktür, münafıklıktır. Çağın değeri samimiyettir.
Demokrasi ve özgürlük buna derler. Kitapta yazanı hayata geçirince gelmiş olur.

Okunma Sayısı: 1789
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sezai Mumcu

    20.9.2014 22:17:00

    Üniversitelerin batil Kemalizm imaniyla dünya capinda esameleri duyulmuyor. Benim oglum vasat bir Avrupa üniversitesinde okudu ki, Türkiye’nin en önde gelen üniversitelerinden Dünya klasmaninda 200 sira önde. Yuh Türkiye üniversitelerini yöneten gerici kafalara...

    Üniversitelerde hala Kemalizm ve dünyanin en sacma en aptalca ve ona ragmen yürürlükte olan inkilabi olan Sapka inkilabiyla muasir medeniyeti yakalama hayalinde olanlarin gericiliginin/irticaciliginin bariz bir delilidir. Islam’in getirdigi medeniyeten uzaklasip Islam öncesi ilkellige dönmek olan Kemalizm ve kisiye/puta tapmak irticanin daniskasidir. Üniversitelerde inkilap tarihinin ne isi var? Sapka iktisa inkilabinin tarihcesi; oh ne ala... dünyanin en abuk inkilabini ögrensin bizim genclik. Tabii ve hakli olarak bu üniversitelerin diplomalarini Avrupa tanimiyacak! Ve tabii dünya klasmaninda böylesi irticaci gerici kemalist zihniyet sonlarda olacak.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı