"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İbni Sina ve müzik...

Ali OKTAY
19 Nisan 2012, Perşembe
İbni Sina. Batılıların ‘’Avisenna’’ Doğu’nun Ebûl Ali Sina, Ebû Ali Hüseyin bin Abdullah bin Sina, Şeyhe’r-Reis gibi isimlerle bildiği, tanıdığı büyük âlim. Birçoğumuz İbni Sina‘yı tıp, matematik, fen ve felsefe alanındaki haklı şöhreti ile tanırız. Ancak ben bu yazı da müzikle ilgisine ve müzik hakkındaki düşüncelerine kısaca da olsa yer vermeye çalışacağım. Türk Mûsıkîsi tarihinde ikinci büyük isim olan Farabi’nin ölümünden otuz yıl sonra, Samanî Devleti’nin hizmetinde çalışıp, kâtiplik ve maliyecilik yapan babasının bulunduğu Buhara’da 980 yılında doğmuştur.

On yaşında hâfız olmuş 18 yaşında iken çağının bütün ilim dalları ile ilgilenmiş, pek çoğunu öğrenmişti. Geometri ve mantık bilgisini ilerletti. Eski Yunan filozoflarının Doğu dillerine çevrilen eserlerini okudu. Diğer yandan da dinî bilgilerini arttırmaya  çalışmıştır. Sarf, Nahiv, Fıkıh incelemeleri yapmıştır.
On altı yaşında hekimliğe başlamıştır. İlk gençlik yıllarında Farabî’yi okumuş, bu sayede Aristo’yu tanımıştır. Zamanının büyük bölümünü Buhara’da seyyar kitap satıcılarının arasında geçirmişti. Yirmi yaşında iken bir şehzadenin, doktorların çare bulamadığı hastalığını iyi edince Buhara Sarayı’nın “Nuh bin Mansur Kitaplığı”nda rahatça çalışmasına izin verilir. Horasan ve Harzem’e geçerek araştırmalarını burada sürdürürken bu sıralarda adı geçen kitaplık yanmış, İbni Sina’nın yaktığı ileri sürülerek haksız yere suçlanmıştı. “Tıp Kanunu”nu yazdı. Harzem’de El Birûnî ona değer verdi; yanına alarak birlikte çalıştılar. Gittikçe ünü artan bu değerli ilim adamını çevresi kıskandı; hattâ bir süre takibata uğradı. Böylece Harzem’den de ayrılarak Hamedan’a geldi. Tıbbî araştırmaları sürerken, yaşadığı çağda eski Yunan’ın, Anadolu ve İlk Çağ filozoflarının eserlerini inceliyordu.
Orta Çağ Avrupası en karanlık dönemini yaşarken İbni Sina‘nın eserleri de Endülüs Medeniyeti aracılığı ile Avrupa’da tanınmış yıllarca, özellikle “Tıp Kanunu” altı yüz yıl üniversitelerde okutularak tıbbın “Pîr”i sayılmıştır.
Gazalî ile Farabî arasında bir köprü olmuş, Gazalî, Farabîyi İbni Sina’dan öğrenmiştir.
İbni Sina’nın mûsıkî hakkındaki görüşlerine gelince; musıkîyi bir ilim, aynı zamanda sanat ve kültür dalı sayar. O da Farabî gibi El-Kindî’nin eserlerinden yararlanmıştır. Mûsıkî ile Astroloji arasında bir ilişkiyi kabul etmez. Farabî’nin geliştirdiği bilimsel temele oturan mûsıkî, onun “Cevâmi’l-İlmi’l-Mûsıkî” adındaki eseri ile çağının en yüksek noktasına ulaşmıştır. İbni Sina mûsıkî ilmini ikiye ayırarak inceler. Eserlerinin birinci bölümünde nağmelerin uyum ve uyumsuzluğunu açıkladıktan sonra “mûsıkînin konusu nağmelerdir” der. İkinci bölümde usûllerden söz ederek bunların nağmelerle ilişkisi üzerinde durur. Seslerin tizliğini ve pestliğini Farabî’nin görüşleri açısından açıklar. Yukarıda adı geçen eserinin bir bölümü ile “Kitabü’ş-Şifâ’nın “Riyazî” ilimler bölümünün XII. faslını mûsikîye ayırmıştır. Sonuncusunun mûsıkî bölümü Baron d’Erlanger tarafından “Arap Mûsıkîsi” başlığı altında Fransızca’ya çevrilmiştir. “Kitabü’n-Necat” (Kurtuluş Kitabı) ile Dânişnâme’de de mûsıkî ile ilgili bölümler vardır. Bunlardan “Kurtuluş Kitabı” Almanca olarak yayınlanmıştır. Mûsıkîyi matematik ve fizik ölçüleri içinde incelediğinden, ustası gibi Pitagoras’ın görüşlerini benimsemiş, fakat onun kadar derinlemesine inmemiş, mûsıkînin amelî yönü ile uğraşmamıştır.
İbni Sina; 1037 yılında yüz elliden fazla eser bırakarak elli yedi yaşında Hemedan’da vefat etmiştir.

Okunma Sayısı: 24792
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ahmet

    9.12.2013 00:00:00

    dogrumu?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı