Geçen Mayıs toplantısından bu yana hizmetlerimizde meydana gelen gelişmelerin ve mevcut durumun yanı sıra, ülke şartlarının müessesemiz ve neşriyatımız üzerindeki etkilerinin de değerlendirileceği toplantıda, özellikle halihazırda karşı karşıya bulunduğumuz sıkıntılar ve aşma formülleri de masaya yatırılıp müzakereye açılacak.

Bilhassa resmî ilan konusundaki keyfî engellemeler ve ayrıca özel ilan akışının da adeta “kurutulması” sebebiyle ortaya çıkan sıkıntılı durumdan çıkmak için neler yapabileceğimizi enine boyuna görüşeceğiz.

Bilindiği gibi, Yeni Asya’nın ilk çıkışından itibaren, Zübeyir Gündüzalp’in de ta o zaman ifade ettiği gibi, gazetenin tek başına ekonomik olarak kendisini “kurtarabilmesi” mümkün değil. 

Arkasında büyük holdinglerin desteği olan gazeteler bile zarar ederken, bu durum, yola çıkarken belli bir sermaye birikimine yaslanmak şöyle dursun, borçla yayın hayatına atılan Yeni Asya için çok daha fazlasıyla geçerli olmuş.

Yine Gündüzalp’in “Gazetenin açığını kitap geliriyle kapatalım” diyerek kurulmasına öncülük ettiği yayınevi, hem bu yönüyle müessesenin ekonomik hayatiyetini devam ettirmesini sağlayan bir misyon üstlenmiş, hem de gazetenin ulaşamadığı birçok yere giren kitap neşriyatıyla Risale-i Nur kaynaklı fikirlerimizin çok daha geniş kesimlere intikalini sağlamış.

Yarım asrı bulan bir süreçte, Yeni Asya neşriyatıyla nice nesiller yetişmiş. Bugün hayatın her alanında ve çok önemli mevkilerde hizmet veren birçok değerli insanın yolunun bir şekilde Yeni Asya damgalı yayınlarla kesişmiş olması bunun bir sonucu.

“Gayemiz vatan sathını bir mektep yapmaktır” parolasıyla hizmet veren Yeni Asya Yayınevimizin çıkardığı ve baskı üstüne baskı yapan kitap, dergi, poster, kartpostal, takvim... gibi zengin ürünlerin girmediği bir yerin, bir dönem neredeyse kalmamış gibi olması ve 80’li yılların sonlarına doğru yayınevimizin İslamî cenahtaki en büyük yayın kuruluşlarından biri haline gelmesi de.

Ama 1990 başında maruz kaldığımız iç darbe ve sonrasında yaşanan çalkantılara, haricî ve dahilî fitne ve taarruzlara ilaveten, toplumda okuma alışkanlığının ve kitaba talebin dibe vurması ve ayrıca yukarıda bahsettiğimiz yeni baskı ve engellemeler, geldiğimiz noktada karşı karşıya bulunduğumuz sıkıntılı tabloyu netice verdi.

Artık kitap satışlarının da çarkı döndürmeye yetmediği ve bundan dolayı önceki sıkıntılardan çok farklı bir ciddiyet arz eden bu tabloyu da yine el birliğiyle aşacağımızdan zerre kadar şüphemiz yok.

En zor ve ağır şartlarda bile Allah’ın inayeti ve şahs-ı manevînin, gücünü haklı şûranın ortaya çıkardığı ihlâs ve tesanüdden alan sağlam duruşu ile dalgalanmaya devam eden Yeni Asya bayrağı asla inmeyecek.

5 Kasım’da bu kararlılığı yine tazeleyeceğiz.