“Kur’an’ın bir kanun-u esasiyesi olan ‘Birinin hatası ile başkası, partisi, akrabası mes’ul olamaz’ diye hem Anadolu, hem vilâyet-i şarkiyede Risale-i Nur’lar neşredildiği sebebiyle, asayişe kuvvetli bir tarzda hizmet edilmiş. Demek bir manevî  zabıta  hükmünde herkesin kalbinde bir yasakçı bırakıyor.” (s. 1078)

Emirdağ mektuplarından birinde de şu satırları okuyoruz:

“Kur’an’ın kanun-u esasiyesiyle bütün Anadolu ve vilâyat-ı şarkiyede asayişi temin eden Risale-i Nur’un 500 bin nüshası komünistliği susturduğu gibi, asayişi temin ettiğine bir delili budur ki: 

“On küsur sene evvel Afyon Müdde-i Umumîsi “600 bin fedakâr talebesi var; 500 bin nüsha Risale-i Nur’dan neşretmiş. Belki asayişe zarar gelir” dedi. 

“Ona karşı Said demiş ki: ‘Madem 600 bin fedakâr talebesi var. Bu on beş senedir bana bu kadar zulmediliyor. Bir tek vukuatı hiçbir zabıta ve mahkeme gösteremedi.’

“Hem dedim: ‘Ey müdde-i umumî! Eğer bin müdde-i umumî, bin emniyet müdürü kadar asayişin teminine Risale-i Nur hizmet etmemişse, Allah beni kahretsin. Siz de bana ne ceza verirseniz verin’ dedim. O bu sözüme karşı hiçbir çare bulamadı.” (s. 861)

Bir Emirdağ mektubunda da “Diyarbakır havalisine, vilâyat-ı şarkiyeye iman, din ve asayiş noktasında yüz vaiz kadar hizmeti bulunan bir zat”tan söz ediliyor (Emirdağ Lâhikası, s. 772)

Karanlık niyet ve maksatlarla terörün tekrar tırmandırıldığı, şehit sayısının on ayda 500’e dayandığı, çoğu çocuk yaşta binlerce “terörist”in “etkisiz hale getirildiği”nin açıklandığı, operasyonlar sebebiyle yarım milyon insanın yerlerinden edildiği bir ortamda bu manaları yeniden hatırlama ve hatırlatma ihtiyacı doğdu.

Bu afet ve fitneye karşı Bediüzzaman’ın ortaya koyduğu teşhis, çözüm ve reçeteyi bir kez daha kamuoyunun önüne getirmek maksadıyla hazırladığımız “Çağın Afeti Teröre Said Nursî’den Çözümler” dosyamızın gazetede yayını devam ediyor.

Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz ile Ömer Ergün’ün ortak çalışmasıyla ortaya çıkan ve kitap olarak da neşredilen bu önemli çalışmayı hafta  sonunda Diyarbakır’da yapacağımız bir basın açıklaması ile kamuoyunun gündemine taşıyacağız inşaallah.

Problemin ortaya çıkış sebepleri ve süreci ile çözüm tekliflerinin Bediüzzaman ve Risale-i Nur referansıyla özlü bir şekilde işlendiği bu kitabın, samimiyetle çözüm arayan zihinlere yeni ufuklar açacağı ve bu yöndeki gayretlere önemli katkıları olacağı inancındayız.

Güneydoğu başta olmak üzere bütün bölgelerimizin bu çalışmaya gereken ilgi ve desteği vermesini bekliyoruz.

Biz bu dehşetli fitne ve yangını söndürmek için üzerimize düşeni samimiyetle yapmaya çalışalım, inanıyoruz ki Allah da neticesini verecektir.

Gayret ve hizmet bizden, takdir ve netice Allah’tan.