Hanımların Risale-i Nurlar’ın mahiyetini öğrenmek ve iman hizmeti için bir araya gelmesinin gerekliliğinden bahseden Salihoğlu, “Nesilleri yetiştiren ve aileyi manevî cihette kurtaracak olan hanımlardır” dedi. “Nur hizmetinin yürütülmesinde ise model ancak sahabe modeli olabilir” diyen Salihoğlu, zihinleri Kur’ânî bir emir olan ve sahabelerin ve bilhassa Efendimizin (asm) hassasiyetle uyguladığı istişareye çevirdi. ”İstişare ailede başlar. Herkesin evi Medrese-i Nuriye olmaya birer  namzettir. Bu Medrese-i Nuriye’de aile bireylerinin toplandığı saatler olmalıdır” dedi.

Sözlerine istişarenin cemaatte uygulanışı üzerinden devam eden ve saffı evvel talebelerin fedakârlıklarından da bahseden Salihoğlu, “Bu dâvâ kimseye zarar vermeden, fakat bedeller ödenerek, ağır bedeller ödenerek bu günlere geldi. Dâvâ adamı yalnızca neticeyi düşünmez. İstişare ise neticeye odaklanarak yapılmaz, sonucu yahut istişareyi beğenmeyen bu dâvâya zarar vermeyecek şekilde çözüm sunar yahut susar! Dâvâ adamı istişareyi küçümsemez” dedi.

Salihoğlu, sözlerini “Bizler Müslümanlar arasına fitne sokan gurupların fitnelerini söndürmekle mükellefiz. Bu ise yeni fitne kapıları açmadan yapılabilir ancak. Eksiklikler heryerde olur hatasız olan tartışmaya açık olmayan yalnızca âyetlerle sabit emirlerdir. Eksiklikler, alternatifler ve çareler sunularak giderilir. Aksi halde susmak lâzımdır. Çareler sunularak Müslümanlara yapılan tavsiyeler ise ‘hiç mi doğrusu yok neden onlardan hiç bahsedilmiyor’ şeklinde yorumlanmamalı. Ahirzaman fitnesinden gelmiş geçmiş bütün Müslümanlar Allah’a sığınıyor bu dehşetli asırda önce yanlışına, tamir maksadıyla, yanlış demek lâzımdır. Çünkü yanlışa yanlış demeden Allah bize doğruyu göstermez besmeleden evvel euzu gelir” diyerek sonlandırdı. Seminer katılımcıların sorularıyla ve yazarımızın kitaplarını imzalamasıyla son buldu.  Esra Nur Cinali / Düzce