İlahiyatçı Yazar Mehmet Ali Kaya, Düzce Yeni Asya Derneği’nin düzenlediği programda “Günümüzde Cihad ve Işid fitnesi”  konulu bir seminer verdi. Cihad kavramınının doğru anlaşılması gerektiğini belirten Kaya, gerçek cihadın nefisle mücadele olduğuna dikkat çekti. Cihad kavramının doğru şekilde anlaşılıp yapıldığında, İslâm ülkelerinin içinde bulunduğu durumdan kurtulacağını vurgulayarak konuşmasına başlayan Kaya, Kur’ân âyetlerinden ve Hadis-i Şeriflerden örnekler vererek şunları kaydetti: “Cihad İslâmı başkalarına ulaştırmak için sabırla ve gayretle çalışmaktır; aynı zamanda cihad “dinlerini yaşamaları için insanları teşvik etme”, “nefis ve şeytanla mücadele”, “toplumdaki kötülükleri ortadan kaldırmak için azamî gayret gösterme” anlamına gelmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’de “cihad” ve savaşı ifade eden üç tür kelime vardır; Cihad, Kıtal ve Harp. En az geçen kelime “harp” kökünden gelen ve savaşmayı ifade eden kelimedir. Ve yalnız altı âyette geçmektedir. “Allah yolunda nefsi, canı ve malıyla mücadele kırk bir âyette geçmektedir. Cihad “i’lây-ı Kelimetullah” için mücadele etmektir. Bu amacın dışında yapılan işler cihad sayılmaz. Peygamberimiz  (asm) “kim Allah’ın adı ve kitabı yücelsin” diye savaşırsa veya mücadele ederse, ancak Allah yolunda olacağını, kahramanlık ve ganimet için savaşırsa cihad yapmış olmayacağını beyan buyurmuşlardır.” 

Gerçek cihad nefisle mücadele 

Gerçek mücahidin nefsi ile, şeytanla mücadele eden olduğuna dikkat çeken Kaya, “Allah’ın mağrifetini anlatmak, tebliğ etmek, Allah’a imanı sağlayan, Kur’ân’ın anlaşılmasına yönelik bütün hizmetler cihaddır.” dedi. Konuşmasında hâricî cihadla dâhilî cihadın farkına dikkat çeken  Kaya “Dış tehlikelere karşı savaşa devlet yetkili kurulları ile karar verir. Kişiler kendi kafalarına göre cihad ilân edemez. Dâhilde cihad manasını en doğru şekilde Bediüzzaman’ın açıkladığını ifade eden Kaya, Said Nursî “Dâhilde cihad manevidir, manevî tahribata karşı set çekmektir. Bununla dâhilî asayişe bütün kuvvetimizle yardım etmektir. Cihad-ı Manevinin en büyük şartı da vazife-i İlâhiyeye karışmamaktır. Bizim vazifemiz hizmettir. Netice Cenâb-ı Hakk’a aittir. Biz vazifemizi yapmakla mecbur ve mükellefiz.” diyerek işin gerçeğini ortaya koymuş ve Kur’ân’ın yanlış anlaşılmasını önlemiştir.” dedi. 

Yanlış ve maksatlı kullanılıyor 

Kaya, Işid ve benzeri örgütlerin Kur’ân’ın cihad kavramına yanlış ve maksatlı manalar yükleyerek ilan ettikleri sözde ‘Cihad’ la Müslüman kanı döktüklerini, dünyalık mal, mansıp, para, petrol …peşinde koştuklarını, şiddet ve terör olayları ile İslâm’ı karaladıklarını, Hristiyan dünyada mübarek cihad kavramı aleyhine uzun süreden beri oluşturulan “savaşla eşdeğer”liği ve İslâm’ın “kılıç dini oluşu” havasının yaygınlaşması ve yerleşmesine sebep olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Peygamberimiz (asm) “Allah yolunda cihad nasıl gerekiyorsa öyle yapın” duyurur. Günümüzde Müslümanlar barış taraftarı olup kendilerini maddî manevî inkişaf ettirmelidir. Nefsimizle, malımızla, ilmimizle cihad etmeliyiz. Önce kendimizi, sonra ailemizi, çevremizi ve ülkemizi kurtarmayı hedeflemeliyiz. Yaratılış gayemiz ahiretimizi kurtarmak, cehennemden kurtulmaktır. Cehalete, yoksulluğa, ihtilafa karşı ilimle, sanatla, ittifakla cihad etmeliyiz. Temel hak ve hürriyetlerimizi sağlamaya gerçek demokrasinin tesisine gayret etmeliyiz. Günümüzde cihad vasıtaları gazete, kitap, dergi, radyo, tv, internet ve benzeri araçlardır. Bu vasıtalarla i’lay-ı Kelimetullah’a hizmet etmeliyiz.”

Konuşmasının sonunda Yazar Mehmet Ali Kaya dinleyici ve okuyucularıyla sohbet etti ve kitaplarını imzaladı.