"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çocuklarımıza acilen, derhal ‘Davran’ın! eğitimi verelim

Zeynep ÇAKIR
20 Temmuz 2015, Pazartesi
Çocuklarınızı büyütürken şöyle yapmayın böyle etmeyinler çok revaçta...

Ben size bir şey söyleyeyim mi: Bu tavsiyelerin çoğu çocuğun egosunu ve sorumsuzluk obezitesi katsayısını şişirmekten başka bir şeye yaramıyor...

 Ve bu işin sonu nereye varıyor biliyormusunuz; kıyamet alâmeti olan şu ibretli haberin gerçekleşmesine: Ebeveynler doğurduklarının kölesi olacak!

Bilmem kaç maddelik formüllerle ebeveynleri sigaya çeken ve çoğu kez ana-baba tutumlarını sorgulayıcı bir üslûp ihtiva eden “çocuklarınıza şöyle davranın” eğitimi taktikleri verileceğine; çocukların ana babaya nasıl davranacağının eğitimi verilse ve meselâ ana baba kan ter içinde bir işle meşgul iken zikirmatik çeker gibi elinden düşmeyen telefonu bir yere koyup uzandığı yerden saniyeler içinde kalkıp yardım için, “davran”ması için ciddî ciddî talim yapılmasına ihtiyaç olduğunu görmek icap ediyor... Madem formüllendirme modası var o halde ben de bu konuya bir SMS’lik mesajla dahil olayım.

Sorumluluk- Merhamet- Saygı üçlüsünden oluşan davranış eğitimi verin çocuklarınıza, nasihatle kavl-i leyyin ile sabır ile şefkat ile donatılmış bir hal üzere olsun bu talim ... Meşakkati öğretin en çok...yorulmayı zahmeti...

Hayatta her istediği şeye ulaşamayacağı gibi bir gerçekle erkenden tanıştırın... Hiç istemediği bir işi hatır için gönül için yapma melekesi kazandırın... Okula arkadaşlarına feda edilmesin bütün değerler... Dünyanın onların keyfi üzerinde durmadığını anlatın... Büyüklerin hastalığına, acizliğine yumuşasın kalpleri, yettim geldim diye bir hamlede davranmayı bilsinler... Aman kırılmasınlar diye sustukça; kalp kırdıklarını bile bilmez hoyrat bir nesil yetişmesin... Takdir kadar tekdiri de elden bırakmasın büyükler... 

Ankebût, 8. âyeti hatırlatın sık sık: Biz insana, ana babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Eğer onlar, seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak banadır. O zaman, size yapmış olduklarınızı haber vereceğim.  

İsra Sûresi 23. âyetinin ikazını rehber edinsinler meselâ: Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.

Eskinin gelenekten kaynaklanan çocuğun şahsiyetini zedeleyen tutumları yol değildi doğru, bu gidişatta hiç hayra alâmet değil... Ana-babasına ‘off’ demeyeni bulursanız öpüp te başınıza koyun şimdilerde... En güzel davranışlar ve güzel sözleri arkadaş çevresine boca edip fenomen olmanın derdinde kibarlık anlayışlılık havarisi kesilen fakat ana-babasının iki kelamlık tavsiyesini bu ‘off’larla kesen çocukların bu davranış şekillerine siz de böylesine şekil koyun....

Haa, bunlar da fayda etmez, lâf anlamaz usandırır, uslanmazsa kapının ardındaki kızılcık sopasına davranın:)

“Amma da yaptın” diye tenkit etmeye davranmadan önce bu kıssayı da hatırlayın...

Eğer o sopanın silkelemesi olmasaydı hoca Molla Gürani, Şehzade Mehmet’ten asırlar açıp kapatan bir Fatih çıkarabilir miydi? sorusunu yabana atmayın... Eğer bizden bırakın Fatihi; bir işin ucundan tutan tuttuğu işi kopartan, ayakları yere sağlam basan nesiller çıkmıyorsa o tembellik tozlarını silkeleyen sopaların kapıların arkasından ve hakkedenin üstüne tedavülden kalktığından mıdır acep diye yeni sorgulamalar yapmaya davranın:)

Haydi buna da var ise itirazınız Üstadın Kulunç değneğinin sebeb-i hikmetini ve talebeleri üstündeki hüsnü tesirini bu meyanda nazar-ı dikkate almaya davranın... Yoksa bu gidişle fincancı katırlarını ürkütmekten korkan ezo ana babalar hayatın bir ufak güçlüğünden ‘poff’ diye şevki sönen nesilleri sineye çekeceğiz vesselâm...

Okunma Sayısı: 2537
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Akif Arslan

    20.7.2015 09:13:46

    Bence çocuk eğitiminden bahsederken "çocuk" veya "genç" diye çok külli ibarelerden ziyade 0-2, 2-4, 4-6... yaş aralıkları gibi ibarelerle çeşitli tavsiyelerde bulunmak daha sağlıklı olur kanaatindeyim. Örneğin 2-4 yaş aralığındaki bir çocuk "Hayatta her istediği şeye ulaşamayacağı gibi bir gerçekle erkenden tanıştırın" cümlesinin asla ve kat'a muhatabı olamaz. Hatta 4-6 yaş grubu için dahi çok cüzi manada bu cümle onlara muhatap olabilir ama külli manada yine muhatap değildir. El hasıl: Çocuk eğitiminde yaşa göre muamele hayati önem taşır!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı