"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nar ve medeniyet

Zübeyir ERGENEKON
30 Ekim 2013, Çarşamba
“Medeniyet-i garbiye-i hâzıra, semavî dinleri tam dinlemediği için, beşeri hem fakir edip ihtiyacatı ziyadeleştirmiş. İktisat ve kanaat esasını bozup israf ve hırs ve tamahı ziyadeleştirmeye, zulüm ve harama yol açmış.” (Emirdağ Lâhikası)

Masamın üzerinde duran narları uzun süre yiyememem dikkatimi çekti bir hafta sonu.
Narın çok sağlıklı ve şifalı bir meyve olduğu ile ilgili artan haberler, bu sene narların bol ve ucuz olması ve narların masanın üzerinde dâvetkâr bir şekilde durmaları gibi beni “nar yemeye” iten bir çok sebep bir araya gelmişken onca telâş ve koşuşturma arasında narları yiyecek zamanım olmamıştı. Bu durum üzerine “Masamın üzerinde duran narları 6 gündür yiyemiyorum. Bu nasıl medeniyet arkadaş!” ifadeleri dökülmüştü dilimden…
Böyle bir durumda nar yiyememek biraz dokunmuştu bana… Ama nar yiyememekten daha fazla dokunan bir husus daha vardı… Bu da bana nar yedirmeyen “mimsiz medeniyetti.”
***
Mimsiz medeniyet, öncelikle “gerekli olmayanları” “gerekli” hale getirdi. “Gereksiz olanları” “gerekli” göstermek için bin bir türlü cazibeli yollar kullandı, insanların heveslerini uyandırdı. Kanaati, iktisat ve tevekkülü unutturdu, insanları israfa ve hırsa sevk etti. Bu yüzden insan ne kadar kazansa da ihtiyaçları bitmiyor. İhtiyaçların sonsuz gösterildiği ve daima “yeni ihtiyaçlar üretildiği” bir vasatta insan ne kadar çalışsa da, kazansa da “medeniyet insanı fakir” ediyor.
İşte mimsiz medeniyetin bu acımasız çarkının hâkim olduğu dünyada yer alan bizler de “daima çalışıyorduk.” Özellikle büyük şehirlerde trafik derdi çeken insanlar günlük 12 saati bulan çalışma şartlarına nasıl dayanabilir? Uzun, yorucu, meşakkatli, bereketsiz, verimsiz bir çalışma hayatı ve insanların “yardımlaşma” düsturunu değil, “mücadele” düsturunu benimsediği bir çalışma ortamı insanın insanî özelliklerini yitirmesine sebep oluyor.
Ailesi ve çocukları için çalıştığını ifade eden evin beyinin asıl halini, babasının yüzünü görecek kadar zaman bulamayan çocuğun feryadından dinlemek lâzım. Ailesinin saadeti için çalışıp didindiğini ifade eden telâşlı âhir zaman insanının gerçek durumunu “vakit ayıramadığı ailesinden” sormak gerek.
Çalıştıkça ihtiyaçlarımız çoğalıyor. Oysa “Kanaat ve iktisat, maaştan ziyade sizin hayatınızı idame ve rızkınızı temin eder” diyordu Asrın Sahibi. Katran Ağacının tepesinde Eğirdir Göl’üne nazır heybetli manzarayı seyrederken, “çırpınıp duran, ama eline bir şey geçmeyen ve uğruna fedakârlıklara katlandığı halde onlardan bile hürmet ve sevgi görmeyen”  âhir zamanın “telâşlı” insanına acıyordu belki, kim bilir…
İnsanların bitmek bilmeyen telâşlı vaziyetlerine adeta ders vermek istercesine aylarca dağlarda kalmış, sadeliğin ve iktisadın tadını çıkarmış; kâinatla iç içe olarak yıldızları seyretmiş, mevcudatın zikrine ortak olmuştu Bediüzzaman. “Ben bu menzilleri Yıldız Sarayına değişmem” ifadesini daha iyi anladım, yaşadığım nar hadisesi ile. Bir hafta uzaktan seyrederek yiyemediğim nar; sadeliği, kanaati, iktisadı, yetinmeyi, fıtrî yaşamayı, koşuşturmacalar arasında boğulmamayı ve telâşlı vaziyetimizle incelikleri ve güzellikleri kaçırmama gibi birçok önemli hakikatleri taşıdı dünyama.
Nar... Bire on, bire yüz veren manidar taneciklerinle mimsiz medeniyete rağmen ders verdin bereketi, tevekkülü, kanaati... Hem midelerimizi şenlendirdin, hem de hislerimizi...

Okunma Sayısı: 813
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı