İstemek uygulamanın yarısıdır kaidesince, Asrın İmamı’nın yazmış olduğu reçete ve ilaçları istimal ederek, hayata tatbik etmek için bu programa katıldılar.

15 Ocak 16 tarihinde Konya tren garından bir yolculuk başladı. Bu yolculuk başlangıcından itibaren şevke medardı. 240  kişilik bir trende150 kişisinin nur talebesi olması hepimizi çok sevindirmişti. Bu ne güzel bir yolculuktu. Bir yolculuk böyle başlarsa devamı da elbette istifadeye medar olacak şuuruyla yola devam ettik. Yolculuk esnasında genç nur talebeleriyle sohbetler ederek ve yapacağımız programı konuşarak yolculuğumuzu tamamladık. 

Gece Afyon semalarında bir sevinç ve cezbe vardı. İmanlı gönüllerin alacakları iman dersinden sanki haberdar gibi semada bir sevinç vardı. Yere düşen her bir kar tanesi sanki benim ibadetimi müşahede etmeye geldiler. Benim Hâlıkımın isimlerini neşrettiğimi bilen, okuyan bir gençlik geldi sevinciyle her biri farklı olan kar taneleri semadan iniyorlardı.  

Gün cumartesi ve güneş günümüzü yavaş yavaş aydınlatırken güne hazırlık başladı. Güzel bir kahvaltıdan sonra her işimizin meşveret olduğunu bilen nur gönüllüleriyle bir haftalık programımızın işleyişini meşveret ettik. Meşveretin sonunda çok güzel istifadeye medar bir program ortaya çıktı. Okumalar, müzakereli dersler, ezber, Kur’an okuma, seminer, yarışma, gezme, kaplıcaya gitme vb. faaliyet ve etkinliklerin olduğu bir program ortaya çıkmıştı. “Zaman, zamanı değerlendirmek zamanı” diyerek başladık. Ermenek’ten gelen kardeşlerimizle marifetullah ilmini tahsil ederken güzel muhabbetlerin ve bâki dostlukların oluşması sağlanıyordu. “İlim tahsil edilen yerler cennet bahçelerinden bir bahçedir” hadis-i şerifince, âdeta cennet bahçesinde cennet hayatı yaşanıyordu. Bu hal böylece devam etti.

Afyona gidip kaleye çıkmamak olmaz diyerek öğle namazını kıldık ve yola koyulduk. Sohbet ede ede kalenin basamaklarını çıkıyor ve tefekkür ediyorduk. Havanın soğuk olmasına rağmen kaleye çıkarken hiç üşümedik aramızdaki muhabbet ve samimiyet gönülleri ve kaleyi ısıtmışçasına sıcaktı ve böylece zirveye kadar çıktık. Kalede dalgalanan bayrağın İslam beldesinin temsilcisi olduğunu bir defa daha idrak ettik. 

Bir haftalık programın sonunda, kardeşler duygularını şu şekilde dile getirdiler: 

Eren: 

Selamünaleyküm. Ben on birinci sınıf öğrencisiyim. Bediüzzaman Külliyesinde kalıyorum. Yeni Asya da yedinci senem olmasına bu sene Risale-i Nura iştiyakım daha fazla arttığının farkına vardım. Birçok okuma programına katılmama rağmen bu program bana çok şey kattı. Risale-i Nuru ilk defa bu kadar anladım. Afyonlu ağabeylerimizden Allah razı olsun. İnşallah. Bu programa katılmamıza vesile olan ağabeylerimizden Allah bu dünyada ve ahirette isteklerini verir.

Celal: 

Afyon programına Konya’dan katılıyorum. Bu programı diğer programlardan ayıran özelliklerden biri okuma, eğlenme, öğrenme, gezme gibi faaliyetlerin uygun zamanda olması idi. Allah’ın bize vermiş olduğu gençlik nimetini iffette, istikamette ve hayratta böyle programlar sayesinde sarf etmiş oluyoruz. Allaha binlerce şükürler olsun ki bize bu fırsatı ihsan etmiş. Programda emeği gecen ağabeylerimizden ve büyük fedakarlık gösteren üniversiteli ağabeyimiz Muhammed ağabeyden Allah razı olsun. Allah’ım bizi ve onları Kur’an-ı Kerim ve Risale-i Nur yolundan istihdam eylesin.

Muhammed Furkan: 

Bismillahirrrahmanirrahim. Konyalıyım Bediüzzaman Külliyesinde kalıyorum. Bu program sayesinde Risale-i Nuru daha da iyi anlamaya başladım. Program çok eğlenceli geçti faaliyetlerle birlikte. Afyon soğuktu ama kardeşlerimiz arasındaki muhabbet tatlı bir sıcaklığa döndü. Programımız çok çabuk bitti. Üzüldüm.

Sedat:

Yeni Asya ile ve Risale-i nurla ilk yılım ve ilk programım. Ben bu programda Risale-i nuru anlamaya çalıştım ve anladım. Umarım tüm programlar böyle geçer. Allah hepimizi Risale-i nur dairesinde olmayı ihsan eylesin. 

Ömer Faruk: 

Bu program benim katıldığım en güzel programdı. Abilerin yaptıkları dersler merak ettiğim konular hakkındaydı. Bizlere bu hizmette daim olmamız gerektiğini, gençliğimizi dünyevi şeylerle harcayarak değil, ahirete harcayarak geçirmemiz gerektiğini öğrendik. Ubudiyetin esası dua olduğunu duanın samimi olması gerektiğini duanın kul ile Allah arasında bir bağ olduğunu öğrendik. Bize yardımcı olan ağabeylerden Allah razı olsun.

Enes Samet:

Bu program ilk programım programa gelmeden önce bir çok ön yargılarım vardı ama hepsi gitti. Programda çok manevi bir duyguya kapıldım ve benim hayatımda büyük anlamda etkiler bıraktı ama iyi anlamda etkiler.

Muhammed Emin: 

Afyona Hizmet-i Kur’ aniye adına geldiğim program gayet verimli ve faydalı oldu. Afyon küçük bir yer olması sebebiyle program medrese-i Nuriye ağırlıklı oldu ama sıkıcı olmadı. Afyonlu ağabeyler gerçekten bizimle iyi ilgilendiler. Böyle bir programa katılmanın sevincini yaşayan diğer nur gönüllülerinin Mustafa, Fatih, Sait, Halit, Kadir  gibi kardeşlerimizde bu programa sebep olan ağabeylere sonsuz  teşekkürlerini ilettiler.