"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ankara’ya heykel lâzımsa!

Ahmet BATTAL
10 Ekim 2019, Perşembe
Gazi, Mustafa Kemal ve Atatürk kelimelerinin, bilhassa 12 Eylül 1980’den itibaren, birer mekân, bina ve kurum ismi olarak bütün Türkiye’de oldukça kafa karıştırıcı bir şekilde kullanıldığı hepinizin malûmudur.

En aşırısı da Ankara’dadır. 

Bu iddiamızı teyit için basit bir örnek verelim: 

Ankara’nın merkezinde “Atatürk” Orman Çiftliği’nin içindeki “Gazi” Mahallesi’nde, adı Devlet Demir Yolları Hastanesi olan bir hastane vardı. 

“Gazi” Üniversitesi Hastanesi’nin de neredeyse dibinde olan bu hastanenin adı, yıllarca bu isimle hizmet verdikten sonra, bundan beş altı sene önce, Sağlık Bakanlığı tarafından her nasılsa bir oldubitti ile “Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi” yapıldı. 

O civarda yolcu taşıyan dolmuş şoförlerine sorun, size şöyle söyleyeceklerdir: “Abi bu iş kafa karışıklığından başka bir şey değil. Her gün onlarca hastanın ya da hasta yakınının şikâyetini bizzat duyuyoruz, ‘Gazi Hastanesi hangisi belli değil, kim koydu bu karışık isimleri’ diyorlar.” 

Yani Gazi, Mustafa Kemal ve Atatürk kelimelerinden ve heykellerinden yana Ankara’nın eksiği yok fazlası var. 

Ama her kim akıl fikir verdiyse, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, TBMM’nin altındaki kavşaktaki büyük kol saatinin yerine “Atatürk Heykeli” dikmeye karar vermiş. Gerekçesini de “Atatürk’ün Ankara’ya gelişini temsil eden bir anıt yapacağız” diyerek açıklamış. 

Ankara’nın ve hatta Türkiye’nin dört bir tarafı “Mustafakemalsever”leri de bıktırırcasına heykellerle dolu iken böyle bir anıta gerek var mı? 

Hem, anıt anı için yapılana denir. Yüz yıl önceki olaydan yeni bir anı mı çıkaracağız ki “anıt” olsun. 

Bu hikâyenin devamı daha ilginç.

Ankara Barosu Başkanlığı bu anıtın masrafını Baronun üstleneceğini duyurmuş. Haberi okuduğumuzda “Ankara Barosu da mı kamu kesesinden heykelci oldu” dedik, ama galiba değilmiş.

Zira Baronun açıklaması şöyle: “Projenin masrafları Baro bütçesinden değil kısa zaman sonra yöntemi açıklanacak Baromuz üyesi meslektaşlarımızın katkısına açık bağış kampanyası ile yapılacaktır.”

Biz öteden beri, bu tür işlerin, kamu parasıyla, zoraki ve zorunlulukla değil gönüllülük esası ile yapılması gerektiğini savunanlardanız. Bu çağda olması gereken de bu. 

Bu prensibe uydukları ve kamuya da bir ders verdikleri için Baro yönetimini tebrik ediyoruz.  

Okunma Sayısı: 2182
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali

    10.10.2019 14:40:10

    Önce kendi cebinden çıkar sonra kamudan al cebine koy.Bu parayla heykel yapanı tebrik ederiz..Şaşkınlığın böylesi.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı