"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Devlet uyuşturucu ticareti yapabilir mi?

Ali FERŞADOĞLU
28 Mayıs 2021, Cuma
İktidar partisi yönetiminde yer alan bir tanıdık, organize suç örgütü lideri ile iktidar canibi arasında çıkan kıyasıya suçlamaya bakışı şu: “İstanbul uyuşturucunun ikinci ayağı. Dışarıdan tonlarcası gelecek ve Avrupa’ya sevk edilecekti. Devlet gâvurlara uyuşturucu satsın, ne olacak, devletim kazansın!”

Bir de “Sen İlahiyatçısın, devlet gâvurlara uyuşturucu, silâh satıp para kazanamaz mı?” diye fetva sormaz mı? 

İslâmiyet, savaşta bile, asla vahşete müsaade etmez. Peygamberimizin (asm) şefkat yaklaşımı da muhteşemdir. Hicretin 11. senesi. Bizans İslâm devleti için büyük bir tehlike arz eder. Peygamberimiz (asm) Ashâb-ı Kirama hazırlık yapmalarını emreder. Ordunun başına kumandan tayin ettiği 20 yaşındaki Üsâme bin Zeyd’e şu talimatı verir:  

“Ey Üsâme! Allah yolunda, Allah’ın ismiyle muharebeye çık. Allah’ı inkâr edenlerle çarpış. Ahde, söz ve anlaşmalarınıza vefasızlık etmeyiniz! Çocukları ve kadınları (yani, sivilleri) öldürmeyiniz. Düşmanla karşılaşmayı arzu etmeyiniz. Zirâ, ne olacağını bilemezsiniz. Belki onlar yüzünden belâ ve musîbete uğrayabilirsiniz. Fakat, ‘Allah’ım imdadımıza yetiş! Düşmanımızın hakkından gel, bizi onların zararından koru’ diye duâ ediniz.” (Megazî, 3:1117)

Savaşta böyle olursa kişi ve özellikle devlet olarak (ki, devlet bir şahs-ı manevidir, işi yürüten iktidar) nasıl uyuşturucu, silâh satıp çocuk, genç, kadınların ölümüne sebep oldu? En küçük bir canlının dahi hakk-ı hayatı dokunulmaz olduğu Kur’ân’da şöyle ferman edilir mealen: “Allah’ın haram kıldığı bir canlıyı haksız yere öldürmeyin. Onları da, sizi de rızıklandıran Biziz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır.” (İsrâ Sûresi, 33) 

“Hatâ dışında bir mü’min diğer mü’mini asla öldüremez...” (Nisâ Sûresi, 92) 

“Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse bütün insanları öldürmüş gibidir” (Mâide Sûresi, 32)  

Alkol, uyuşturucu ve benzeri madde ticareti yapanlar ile “menfaat üzerine dönen canavar siyaseti” uygulayan ve dahi taraftar olanın zihniyeti şudur: “Bir dirhem zararını bin lira milletin menfaatine fedâ etmez, hem de menfaatini ızrar-ı nâsta görür.” (Bediüzzaman, Münâzarât, s. 47) Yani, çıkarını insanların zararında, ölümünde görür.  

Karıncaya dahi ayak basmayan, kasten öldürmeyen bir Müslüman nasıl insana karınca kadar önem vermeyen ve yok eden felsefenin zebunu olabilir? 

Okunma Sayısı: 1868
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Halil İbrahin KARAHAN

    28.5.2021 20:59:01

    Allah razı olsun.

  • Toygar

    28.5.2021 11:41:23

    “İstanbul uyuşturucunun ikinci ayağı. Dışarıdan tonlarcası gelecek ve Avrupa’ya sevk edilecekti. Devlet gâvurlara uyuşturucu satsın, ne olacak, devletim kazansın!” bu sözü söylerler mi acaba, bakalım ne tevil getirecekler demiştim. YUH yani, bunu da imzalamışlar. Neye imza attıklarının farkında değiller mi, kör mü oldular. Yoksa nasiplerini bu dünyada yiyip bitiren müflislere mi döndüler! Vaesefa!...

  • A. AYDIN

    28.5.2021 11:38:40

    Gayr-ı müslimlere domuz, şarap vs satışı sanki caiz mi ki, uyuşturucu satışı caiz olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı