"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gediz’li Ahmet Uzsoy da koronayla şehit düştü

Durmuş Ali İnci
13 Kasım 2020, Cuma
Sabahın saat 06’sında teheccüd sonrası telefonumdaki mesajla irkildim. Bir hüzün sardı bütün ruhumu. Kütahya’dan Servet Bilgin kardeşimin gönderdiği mesajla 1970’li yıllara dönen “Bir ömür böyle geçti” ebedî seyredeceğimiz müjdelenen ömür filmimin Gediz sahnelerini sanki yeniden yaşadım.

“Kütahya Gediz’de Ahmet Uzsoy Abimiz yakalandığı koranavirüsünden kurtulamadı ve Hakk’ın rahmetine kavuştu. Allah rahmet eylesin, mekânı Cennet olsun.”

1974’ün Kasımında Gediz Gümüş Köy’de ilkokul öğretmeni idim. CHP-MSP hükümetinin Millî Eğitim Bakanlığı’nda Nur Talebelerinin tasfiyesi için müthiş bir baskı ve zulüm yaşıyorduk. Üç aylık görevden sonra okul müdiresi H. Hanım’ın şikâyeti ile başka bir köye sürgün edilmiştim. Ancak AP milletvekili İlhan Ersoy’un da desteklediği müthiş bir mücadele ile aylarca Gümüş Köy’den ilişiğimi kesememişlerdi. 

Gediz’de bu gayreti organize etmek için arkadaşlarla bir araya gelmiştik. Rahmetli eski Belediye Başkanı Hidayet Dönmez’in de gayretiyle hergün akşam bir sonraki gün ne yapacağıma birlikte karar veriyorduk. Bu heyette o zaman Ahmet Uzsoy da (o zaman Gediz’de bir okulda müdürdü) vardı. Her gün medresede toplandığımızda yatsı namazı cemaatle kılınır, Nur dersine iştirak edilir sonra konuşur ve dağılırdık. Beş ay süren bu zaman içinde çok yakın tanışmış hemhal olmuş, fikirlerinden ve bilgilerinden çok istifade etmiştik.

Ahmet Uzsoy Ağabeyimiz (Nurlar’ı tanıyıp hizmetlere büyük bir heyecanla koşmaya başlayınca camia içinde gerçek ağabeyimiz olmuştu.) bu zaman içinde Nurlar’a öyle alâka duymuş ve gayrete gelmişti ki Nur hizmetinde bizlerin önüne geçivermişti. Yeni Asya içinde dahil olduğu bu hizmette bütün Gediz bir yana dönerken o istikametini hiç bozmadan yıllar içinde bütün akraba dost ve yakınlarına Nurlar’ı tanıtmıştı. Gözleri görmez olduğunda bile kalp gözü hep Nurlar’a açıktı. Sakin, düşünerek konuşur, kimseyi kırmaz gür sesiyle anlatmaya çalışırdı. Hak bildiği yolda hiçbir zaman yalpalamamıştır. Gediz’de Yeni Asya’nın tek adresi olmuştur. 

Birkaç yıl öncesi mezun iki yakını kızımız Denizli’de medresemizde kalmıştı. Hep onlar aracılığı ile selâmlaşır, hal hatır sorardık. Bir keresinde telefonla da görüşmüş eski günleri uzun uzun hasretle yadetmiştik. Bu hatıramı yazarken o meşverette bize çok büyük destek veren o zaman MSP kanadında olmasına rağmen bizimle tam bir gönül birliği içinde bize yardımcı olan Allah uzun ömürler versin matbaacı o zamanın Gediz Gazetesi sahibi Hüseyin Akkaşoğlu Ağabeyime de saygı, sevgi ve minnet dolu duâlarımı iletmek isterim.

Gümüş Köy’de bir beşinci sınıf öğrencim Halil Altıntaş (Allah rahmet eylesin) vardı. Çok zeki ve hareketli bir çocuktu. O da köyde Nurlar’ı ilk idrak edip hizmetimize dahil olan bir kardeşimizdi. Ona ayrıca özel Türkçe, matematik dersi veriyordum. Sürgünle köyden ayrılmam gerektiğinde o köyde okumak istememişti. O zaman da Ahmet Uzsoy Ağabeyimiz ona sahip çıkmış kendi okuluna (Bir Eylül İlkokulu) nakil almıştı. Halil, beşinci sınıfın son iki ayını orada okumuştu.

Gediz’den söz edildiğinde ilk aklıma gelen fedakâr, aziz, sıddık, sebatkâr, vefalı, istikametli Ahmet Ağabeyimize Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyorum. Allah şehadetini kabul, hizmetlerini makbul, günahlarını af ve sevaplarını bol eylesin.

Sen mevt ile tebdil-i mekân eyledin. Artık Gediz’li değil kabristanlı diyeceğiz. Fakat biz yine beraberiz, çünkü Üstadımızın Mektubat’da dediği gibi deriz: “Birimiz dünyada, birimiz âhirette, birimiz şarkta, birimiz garpta, birimiz şimalde, birimiz cenupta olsak biz, yine birbirimizle beraberiz.”

Evet sen günah cihetiyle öldün. Fakat sevap cihetiyle milyonlar kardeşlerinin ruhları ile yaşıyorsun. Binler sevaplar rahmet yağmuru gibi ruhuna yağmaya devam edecek. Zaten hayatta en büyük dileğimiz iman-ı kâmil ile kabre girebilmek değil miydi? İşte sen şehadetle göç eyledin. Bizler üzüldük, ancak biz de arkandan gelip kavuşacağımız için hasretle ve umutla bekliyoruz. Siz zaten kavuştuklarınızın sevinci ile ayrıldıklarınızın hüznünü unutacaksınız. Hem zaten onlar da kısa zaman sonra göç edip gelecekler. Siz hizmetinizi bitirdiniz ücret almaya gittiniz. Ne mutlu sizlere ki bütün sevdiklerinize kavuştunuz. Nurlar’ın nurunu ve faziletini gözünüzle müşahede ettiniz. 

Evet! Gediz semasından Nur deryasına bir yıldız kaydı. Seni de Fatihalar ile uğurluyoruz. 

Allah rahmet eylesin eyy aziz kardeşim.

Okunma Sayısı: 3372
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdurrahman

    13.11.2020 09:05:23

    İnnalillahi ve innaileyhi raciun.Cenabı Hak Rahmet eylesin...Yakınlarına sabırlar versin...

  • Ayhan

    13.11.2020 08:33:08

    Allah Rahmet Eylesin.Mekanı cennet olsun.

  • Özdemiroğlu

    13.11.2020 07:44:09

    C. Allah rahmet eylesin.Sevenlerinin başı sağ olsun!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı