"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Üstadın bayramları

Kâzım GÜLEÇYÜZ
03 Mayıs 2022, Salı
Bayramlar sevinç ve coşku günleridir; ama Üstad Bediüzzaman’a hapisler, sürgünler, tecritler, takipler ve tazyiklerle geçen çileli hayatında bayram sevinci de çok görüldü.

Bazı bayramlarını talebeleriyle birlikte demir parmaklıkların arkasında geçirmek zorunda bırakılan Üstad, sürgün dönemlerinde de çoğu bayramı amansız bir tarassut altında idrak etti.

Buna dair, kendi ifadelerinden üç örnek:

Emirdağ sürgününde, Ankara’daki Emniyet-i Umumiye Müdürüne yazdığı mektupta “Bu yirmi sene kırk bayramımı münzevî, yalnız geçirdim. Artık yeter!” diyor Üstad. (Emirdağ L., s. 68)

Bir başka Emirdağ lâhikasında, “Bayramın ikinci gününde teneffüs için kırlara çıktığım zaman ehemmiyetli bir memur tarafından beş vecihle kanunsuz bir taarruza maruz kaldım” ifadesi var. (a.g.e., s. 64)

Barla bayramlarının nasıl geçtiği de “Kurban Bayramında, fıtraten sohbetten hoşlanmadığım için hiç kimseyi kabul etmediğimi gösterir bir-iki satırlık yazı ile kapımda yazdığım ve hiçbir kimse de gelmediği halde, bu mübarek bayramın dört gününde bir polis bulundurulmak suretiyle, benim gibi garip, ihtiyar, hastalıklı bir adama şüphe isnad ederek tarassut ettirmek ve hareket-i şahsiyemi bilâsebep taht-ı nezarette bulundurmakla verilen tazyik ve sıkıntı”dan söz edilen mektupta görülüyor. (Barla L, s. 570)

Talebesi Hüsrev Altınbaşak’ın şu yakıcı satırları da Üstadın hazin bayramlarını tasvir ediyor:

“Senelerden beri zalimlerin pençe-i zulmünde inleyen bu biçare Müslüman kardeşlerinizle geçirmekte olduğunuz bu mübarek bayramın belki dokuzuncusunu ücra köşelerinde, dostlarınızdan uzak, akraba ve taallûkatınızdan mahrum bir vaziyette, teâlî ve terakkîsi için çalıştığınız cemiyet-i İslâmiye arasından uzaklaştırıldığınız bir halde geçireceğinizi hatırladıkça yüreğim parçalanıyor, ruhum hazin bir elemle yanıyor, gözlerimden yaşlar dökülüyor.” (a.g.e., 365)

Üstad, o mahzun bayramlarında da tesellîyi, ömrünü adadığı iman hakikatlerinde buldu; belâ içinde safâyı, zindanlarda Cennet saadetlerini yaşadı. Ve Ali Ulvi Kurucu’nun “Allah’ın nuruyla nurlanan bir gönlün semâsını hangi bulutlar kaplayabilir?” dediği ruh halini hiç kaybetmedi.

Sarsılmaz bir iman ve o imanın verdiği ihlâs, sabır, sebat ve metanetle, aşılmaz denilen dağları aşıp, geçilmez sanılan engelleri bertaraf ederek ve elbette İlâhî inayetle nur dâvâsını zafere ulaştırdığındaki bayramlar ise çok farklıydı.

Umum Nurcuların, haccü’l-ekberdeki Nur talebelerinin, hacdaki Nur taraftarlarının bayramını tebrik ederken, çok zamandır esaret altında kalan İslâm beldelerinin birer birer istiklâlini kazanıp İslâm birliğine doğru gittiğinin müjdesini veren, İstanbul Üniversitesinin alnında yazılı olup da tek parti devrinde gizlenen fetih âyetinin tekrar açığa çıkarılmasından “Üniversite Nur medresesi olacak” müjdesi çıkaran ve Bismarck’la Carlyle’ın Peygamberimiz (a.s.m.) ve Kur’ân hakkındaki takdirkâr sözlerini aktararak bu müjdeleri Batı âlemini de kucaklayan küresel bir perspektife oturtan mektup (Emirdağ, s. 234), böyle bir bayram coşkusunu yansıtıyor.

Bir bayramı daha idrak ederken, aktardığımız bu birkaç örnekle bazı önemli köşe taşlarına işaret etmeye çalıştığımız zorlu serencamı, Üstadın ve talebelerinin ne kadar çetin şartlarda mücadele vererek ve dayanılmaz zorluklara göğüs gererek bugünleri hazırladıklarını çok iyi düşünmemiz, zorlu bir kışta gelip şimdiki cennet-âsâ bahar çiçeklerinin tohumlarını serpen o hakikat kahramanlarını hayırla yad etmemiz ve onlara lâyık hayrü’l-halef olma gayreti içinde hizmete daha bir şevkle sarılmamız gerekiyor.

Okunma Sayısı: 2239
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    3.5.2022 23:50:33

    Zulümlerin, haksızlık, yolsuzlukların, istibdat ve keyfi idarenin son bulduğu, demokrasi, Hürriyet, barış, huzur ve kardeşliğin hakim olduğu bayramlar da buluşmak duasıyla hayırlı bayramlar herkese...

  • Bülent Bektaş

    3.5.2022 06:31:54

    Teşekkürler Kazım bey cok güzel bir yazı olmuş Emeğinize sağlık

  • Muhittin İsmail Özgür

    3.5.2022 02:12:43

    Üstadın hayatı boyunca türlü eziyetler çektiği, hapisten hapise sürgün gönderildiğini biliyordum. Ancak İstanbul Üniversitesinin girişinde ki fetih ayetiyle, Üniversitenin nur medresesi olması konusunu ilk defa duyuyorum. Ne güzel olur. Burdan, şu çıkarılabiir mi acaba? Şerif Mardin'leri, Hürriyet gazetesi yalan haberleri ile Ahmet Akgündüz'leri, benim bilmediğim birçok inançlı kesimi itina ile üniversiteden ve bilim çevrelerinden uzak tutma gayreti içerisinde olan fitne komitelerinin devrinin sonuna yaklaşılıyor inşallah. Kim bilir, belki yarından yakın bu uzun gecenin sabahı oluverir. İnşallah bir an önce.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı