"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Medeniyet adına işlenen cürümler

Mikail YAPRAK
10 Ekim 2019, Perşembe
Kastamonu Lâhikası’nda, İkinci Dünya Savaşı’nın zâlimlerinin suçları şöyle tesbit edilir:

“Bin mâsum çoluk çocuk, ihtiyar, hasta bulunan bir yerde, bir iki düşman askeri bulunmak bahanesiyle bombalarla onları mahvetmek ve tabakat-ı beşer cereyanları içinde, burjuvaların en dehşetli müstebitleri ve sosyalistlerin ve bolşeviklerin en müfritleri olan anarşistlerle ittifak etmek ve binler, milyonlar mâsumların kanlarını heder etmek ve bütün insanlara zarar olan bu harbi idâme ve sulhu reddetmektir.” 

İşte böyle suçlar ve cürümler işleyen zalimlerin ahiretteki âkibetleri dehşetli Cehennem azapları olmakla beraber, dünyada bile, zulüm cezasız kalmaz kaidesiyle en dehşetli akibetlerle cezalarını çekmişlerdir. 

“Adalet-i İlâhiye, İslâmiyete ihanet eden mimsiz medeniyete öyle bir azab-ı mânevî vermiş ki, bedevîliğin ve vahşîliğin derecesinden çok aşağıya düşürtmüş. Avrupa’nın ve İngiliz’in yüz sene ezvâk-ı medeniyesini ve terakkî ve tasallut ve hâkimiyetin lezzetlerini hiçe indiren mütemadî korku ve dehşet ve telâş ve buhran yağdıran bombaları başlarına musallat etmiş.” (a.g.e., 21) 

Her iki dünya harplerinin insanlığa verdiği zararlar ve çektirdiği azaplar gün gibi ortada iken, hâlâ bazı zalim, müstebit ve şımarık kafaların bundan ders almayarak, çeşitli bahanelerle dünyayı ateşe verme çabaları ve barışa yanaşmamaları, acaba her iki dünya savaşından daha dehşetli akibetlere dâvetiye çıkarma mânâsına gelmiyor mu? 

Bu medenî (!) devletlerin başlarında bulunanlar; üstünlük, hâkimiyet, ilişmek ve saldırmak çabalarından menhus bir lezzet almakla beraber, devamlı korku ve dehşet ve telâş ve buhran yağdıran bombaları başlarına musallat etmiyorlar mı? 

Batı’nın, Kur’ân’la barışık olmayan “mim”siz medeniyeti, hâl-i hazırda menfî esaslara binâ edilmiş. Maddî harikaları, teknolojiyi kendi çalışması ve gayreti olarak görüyor, şükretmiyor. Maddeperestlik fikriyle şirke düşüyor. Böylece kötülükleri iyiliklerine gâlip geliyor. 

“Bu asrın acip bir hassasıdır. Bu asırdaki ehl-i İslâmın fevkalâde safderunluğu ve dehşetli cânileri de âlicenâbâne cömertçe affetmesi ve bir tek haseneyi, binler seyyiatı işleyen ve binler manevî ve maddî hukuk-u ibâdı mahveden adamdan görse, ona bir nevî taraftar çıkmasıdır.” (a.g.e., s. 24) 

Böylece işlenen cürümlere ortak olunarak, ekseriyet teşkil etmesine ve umumî musîbetlerin celbine ve devamına sebep olunur. Allah muhafaza etsin.

Ne demek istediğimizi şiire dökerek bağlayalım:

Mazlûmların üstüne yürüyorlar sürüyle..

Vahşette yarışıyor bir zalim öbürüyle..

Medeniyet namına işlenenlere bak ki;

İnsanlar “takas” olmuş hayvaniyet türüyle...

Okunma Sayısı: 1434
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • nihat

    10.10.2019 10:52:34

    KALEMİNİZE SAĞLIK

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı