"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâmiyete lâyık doğruluğu ve istikameti göstermeliyiz

Risale-i Nur'dan
05 Ağustos 2022, Cuma
Hakikaten, bence bir Müslüman neslinden gelen bir adamın akıl ve fikri İslâmiyetten tecerrüd etse bile, fıtratı ve vicdanı hiçbir vakit İslâmiyetten vazgeçemez. En ebleh, en sefih bile, sedd-i rasin-i istinadımız olan İslâmiyete bütün mevcudiyetiyle taraftardır; lâsiyyema siyasetten haberdar olanlar...

Hem Zaman-ı Saadetten şimdiye kadar hiçbir tarih bize bildirmiyor ki bir Müslüman, muhakeme-i akliyesiyle başka bir dini İslâmiyete tercih etmiş olsun ve delil ile başka bir dine dâhil olmuş olsun. Dinden çıkanlar var, o başka mesele... Taklit ise ehemmiyetsizdir. Halbuki edyân-ı saire müntesipleri mutlaka fevc fevc muhakeme-i akliye ile ve bürhan-ı kat’î ile daire-i İslâmiyete dâhil olmuşlar ve olmaktadırlar. Eğer biz doğru İslâmiyeti ve İslâmiyete lâyık doğruluğu ve istikameti göstersek bundan sonra onlardan fevc fevc dâhil olacaklardır.

Hem de tarih bize bildiriyor ki ehl-i İslâm’ın temeddünü, hakikat-i İslâmiyete ittibâları nisbetindedir; başkaların temeddünü ise dinleriyle makusen mütenasibdir.

Hem de hakikat bize bildiriyor ki mütenebbih olan beşer dinsiz olamaz. Lâsiyyema uyanmış, insaniyeti tatmış, müstakbele ve ebede namzet olmuş adam dinsiz yaşayamaz. Zira uyanmış bir beşer, kâinatın tehâcümüne karşı istinad edecek ve gayr-i mahdut âmâline neşv ü nemâ verecek ve istimdadgâhı olacak noktayı, yani din-i hak olan dane-i hakikati elde etmezse yaşayamaz. Bu sırdandır ki herkeste din-i hakkı bulmak için bir meyl-i taharrî uyanmıştır. Demek istikbalde nev-i beşerin din-i fıtrîsi İslâmiyet olacağına beraatü’l-istihlâl vardır.

Ey insafsızlar! Umum âlemi yutacak, birleştirecek, besleyecek, ziyâlandıracak bir istidatta olan hakikat-i İslâmiyeti nasıl dar buldunuz ki fukaraya ve mutaassıp bir kısım hocalara tahsis edip İslâmiyetin yarı ehlini dışarıya atmak istiyorsunuz. Hem de umum kemâlâtı câmi, bütün nev-i beşerin hissiyat-ı âliyesini besleyecek mevaddı muhit olan o kasr-ı nurânî-i İslâmiyeti ne cür’etle, matem tutmuş bir siyah çadır gibi bir kısım fukaraya ve bedevîlere ve mürtecilere has olduğunu tahayyül ediyorsunuz? Evet, herkes âyinesinin müşahedatına tâbidir. Demek sizin siyah ve yalancı âyineniz size öyle göstermiştir.

Eski Said Dönemi Eserleri, Münazarat, s. 192

LÛ­GAT­ÇE:

beraatü’l-istihlâl: iyi bir alâmet, güzel bir başlangıç.

edyân-ı saire: diğer dinler.

fevc fevc: akın akın, dalga dalga.

kasr-ı nurânî-i İslâmiyet: İslâmiyetin nurlu, aydınlık sarayı.

lâsiyyema: bilhassa, özellikle.

makusen mütenasib: ters orantılı.

meyl-i taharrî: araştırma meyli.

mütenebbih: uyanmış.

sedd-i rasin-i istinad: kendisine dayanılan sağlam set, sarsılmaz duvar.

temeddün: medenîleşme.

Okunma Sayısı: 1642
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    5.8.2022 11:30:12

    "Hem de hakikat bize bildiriyor ki mütenebbih olan beşer dinsiz olamaz. Lâsiyyema uyanmış, insaniyeti tatmış, müstakbele ve ebede namzet olmuş adam dinsiz yaşayamaz. Zira uyanmış bir beşer, kâinatın tehâcümüne karşı istinad edecek ve gayr-i mahdut âmâline neşv ü nemâ verecek ve istimdadgâhı olacak noktayı, yani din-i hak olan dane-i hakikati elde etmezse yaşayamaz. Bu sırdandır ki herkeste din-i hakkı bulmak için bir meyl-i taharrî uyanmıştır. Demek istikbalde nev-i beşerin din-i fıtrîsi İslâmiyet olacağına beraatü’l-istihlâl vardır." Ebed yolcusu beşer dinsiz yaşayamıyor. Üstünü örtmek istese de düşünmeyi ertelese de ölüm hakikatiyle yüzleşmek zorunda kalıyor. O halde uyanmaya mecburdur. Arayış içinde olduğu da malumdur. Bizlere bu hak dini yaşamak noktasında büyük bir mesuliyetimiz var. Azami ihlas elzemdir vesselam...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı