"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şeriat, adaleti ve hakikî hürriyeti câmi’dir

Risale-i Nur'dan
24 Eylül 2022, Cumartesi
(HÜRRİYETE HİTAP)

[Dünden devam]

Dördüncü Hakikat: Şeriat-ı Garra, kelâm-ı ezelîden geldiğinden, ebede gidecektir. Zira şecere-i meylü’l-istikmal-i âlemin dalı olan insandaki meylü’t-terakkînin mahsul ve semeresi olan istidadın telâhuk-u efkârla hâsıl olan netaicinin teşerrüb ve tegaddi ile büyümesi nisbetinde, Şeriat-ı Garra aynen maddî zîhayat gibi tevessü ve intibak edeceğinden, ezelden gelip ebede gideceğine bürhan-ı bâhirdir. Asr-ı Saadet olan sadr-ı evvelin hürriyet ve adalet ve müsâvâtı bahusus o zamanda delil-i kat’îdir ki, Şeriat-ı Garra müsâvâtı ve adaleti ve hakikî hürriyeti cemî revâbıt ve levazımatıyla câmi’dir. İmam-ı Ömer (ra), İmam-ı Ali (ra) ve Salâhaddin-i Eyyûbî âsârı bu müddeaya delil-i alenîdir. Buna binaen kat’iyen hükmediyorum:

Şimdiye kadar noksaniyetimiz ve tedenniyatımız, sû-i ahvâlimiz dört sebepten gelmiş:

1. Şeriat-ı Garranın adem-i müraat-ı ahkâmından,

2. Bazı müdahinlerin keyfemâyeşâ sû-i tefsirinden,

3. Zâhirperest âlim-i cahilin veyahut cahil-i âlimin taassubât-ı nâbemahallinden,

4. Sû-i tâli’ cihetiyle ve sû-i intihap tarîkıyla müşkilü’t-tahsil olan Avrupa mehasinini terk ederek, çocuk gibi hevâ ve hevese muvafık zünub ve mesâvî-i medeniyeti tûtî gibi taklittendir ki bu netice-i seyyie zuhur ediyor. Memurîn hakkıyla vazifesini îfâ etse, memur olmayan ilcaat-ı zamana muvafık sa’y etse, sefahete vakit bulamayacaktır. Bu iki kısmın herhangisinde bir fert, sefahete inhimak gösterdi ise, bu, heyet-i içtimaiye içinde muzır bir mikrop suretine giriyor.

Eski Said Dönemi Eserleri, Nutuk, s. 95

LÛ­GAT­ÇE:

adem-i müraat-ı ahkâm: hükümlere riayet etmemek, uymamak.

câmi’: içine alan, toplayan.

cemî: bütün.

inhimak göstermek: düşkünlük göstermek.

levazımat: gerekler.

meylü’t-terakkî: ilerleme ve gelişme meyli.

müsâvât: eşitlik.

netâic: neticeler, sonuçlar.

revâbıt: bağlar, ilgiler, ilişkiler.

sadr-ı evvel: öncekiler, ilk gelenler.

şecere-i meylü’l-istikmal-i âlem: gelişmeye ve mükemmelleşmeye yönelmiş olan kâinat ağacı, kâinat.

taassubât-ı nâbemahal: yersiz bir şekilde tutuculuk göstermeler.

tedenniyat: alçalmalar, gerilemeler.

telâhuk-u efkâr: fikirlerin birbiri peşine gelip birleşmesi, birbirine eklenmesi.

teşerrüb: içme.

tevessü: genişleme, yayılma.

Okunma Sayısı: 1209
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    26.9.2022 16:12:25

    "Şimdiye kadar noksaniyetimiz ve tedenniyatımız, sû-i ahvâlimiz dört sebepten gelmiş: 1. Şeriat-ı Garranın adem-i müraat-ı ahkâmından, 2. Bazı müdahinlerin keyfemâyeşâ sû-i tefsirinden, 3. Zâhirperest âlim-i cahilin veyahut cahil-i âlimin taassubât-ı nâbemahallinden, 4. Sû-i tâli’ cihetiyle ve sû-i intihap tarîkıyla müşkilü’t-tahsil olan Avrupa mehasinini terk ederek, çocuk gibi hevâ ve hevese muvafık zünub ve mesâvî-i medeniyeti tûtî gibi taklittendir ki bu netice-i seyyie zuhur ediyor. Memurîn hakkıyla vazifesini îfâ etse, memur olmayan ilcaat-ı zamana muvafık sa’y etse, sefahete vakit bulamayacaktır. Bu iki kısmın herhangisinde bir fert, sefahete inhimak gösterdi ise, bu, heyet-i içtimaiye içinde muzır bir mikrop suretine giriyor." Maddeler halinde izahat ilgi çekiyor ve anlamayı kolaylaştırıyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı