Sürgün yedim

Gündemin seyrini değiştiren, memleketinde sürgün hayatı yaşayan, “müüü” diye bağırması yasaklanan, az farkla falakaya yatmaktan kurtulan Gülsüm inek ile röportaj yapmak için yollara koyulduk. Ayrıca memleketinde başka ünlü simalar da yetişmiş. Gülsüm, bu ünlü simaların arasında yerini şimdilik aldı bile. Dana olsaydı cezaî ehliyeti olmazdı, ama koskocaman olduğu için cezaî ehliyeti var! Cezasını sürgünde çekecek. Mekânında kendisiyle röportaj yapmak baya bir zordu. Çünkü dünyanın her tarafında ünlü gazeteciler bizzat kendisiyle görüşmek için gelmişler. Ahali, sütünden az buçuk içmek için kuyruk oluşturmuş. Nihayet kendisiyle konuşma fırsatı bulduk.

*Anne olmuşsunuz. Anne olmakla sürgün hayatı yaşamak garip bir duygu olsa gerek? Evet, meşhur oldum. Sütüm daha pahalıya satılıyor. Daha güzel otlar ikram ediliyor. Fiyatım iki misli oldu. Bunlar güzel ama ya sürgün? Eskiden beraber olduğum güzelim arkadaşlardan hiçbirisi yok. Bu sürgün yasası Amazon Ormanlarında bile yok. Korkunun hâkim olduğu bir yerde yaşamak bana göre değil. Dişi yavrumu alıp, özgür otlaklara bir gün firar edeceğim. Bu arada beni transfer etmek isteyen takımlar var. Menejerim bu konuyla ilgileniyor. Gönlümde İnter var. Fazla yeşillik verirse, Milan’a da hayır demem.

*Duyduğumuza göre tehdit mesajları alıyormuşsunuz. Dış mihrakların etkisi var mı bu işte?

Bu tehditler sürgünden önce başladı. Öyle bir vaziyet aldı ki sonra. Beni yeşil yoncadan etti. O devasa iştahım bir anda kesildi. Bütün ülkelerin benim üzerimde bir emeli var sanki. Samanları başka birisine yedirdikten sonra yiyorum. Çünkü hayatî güvencem yok. Her gün etrafta cirit atan puslu adamlar görüyorum. Her nereye gidersem zırhlı deri giyerek dolaşıyorum. Bu güzel bahar mevsiminde onu giymek çok zor gelse de. CIA, MOSSAD, MİT, KGB, gibi istihbarat elemanlarının beni izlediğini daha önce duymuştum. İki tane öküzü beni korumaları için ayarladım. Ama onlarda bana ‘öküzün trene baktığı gibi’ bakıyorlar.

*Son olarak geleceğe dair ümitleriniz var mı? Gülsüm’lere ne söylemek istersiniz?

Sürgün çilesini, memleket özlemini ben yaşadım. Özgür ruhlu olmak için koştum. Sürgün yedim. Umarım benden sonraki Gülsümler dilediklerince okul bahçelerinde gezerler. Benim korsanlarım türemiş. Bunlara itibar edilmemesini istiyorum. Bu âlemin kralı benim çünkü. Mahsun Kırmızıgül’den tek isteğim; benim bu trajikomik sürgün hayatımla ilgili film çekmesidir. Adı da “Sürgün Yedim” olsun.

ÇETİN KASKA - cetinkaska@hotma

24.05.2009