Aile |
TV çağının çocukları tehlikede Televİzyon, bilgisayar, video oyunları ve cep telefonlarının günlük hayatımızda önemli bir yer tutuyor. Hayatımızı kolaylaştıran gelişmeler, teknolojik çağın bebek ve çocuklarını olumsuz şekillerde etkiliyor. Teknoloji çağında bebek ve çocukları bekleyen tehlikeleri hatırlatan Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü’nden Dr. Arzu Özgeneci, çocukları bu tehlikelerden nasıl korumak gerektiğine dair ipuçları veriyor: 0-2 YAŞ: Amerikan Çocuk Akademisi asla ekranla karşılaşmamalarını öneriyor. Yapılan araştırmalar 1 yaş altında günde 2 saatten fazla televizyon seyreden çocukların dil gelişiminin diğer çocuklara oranla 6 kez daha geride olduğunu belirlemiştir. 2-5 YAŞ: Bu yaşlar arasındaki çocukların televizyon izlemek yerine zamanlarını oyunlara ve sosyalleşmeye ayırmaları yerinde olur. Bu yaş arasındaki çocukların sadece 1 saat televizyon izlemeleri önerilir. Ancak anne babaların şiddet sahnesi içermeyen programlar özellikle çizgi filmlerle sınırlandırmaları önerilir. Çocuklar bir programı defalarca seyretmeyi sevdikleri için programları kasete alabilirsiniz. 6-12 YAŞ: Okuma ve ödevlere harcanan zamanı kısıtlamaması açısından bu yaş çocuğunun televizyon seyretmesi kontrol edilmelidir. Araştırmalar, çocuğun günde 1-2 saat televizyon seyretmesinin okul başarısını, özellikle okuma konusundaki gelişimini dikkate değer bir biçimde olumsuz etkilediğini göstermektedir. Ayrıca, aşırı televizyon seyretmek ev ödevine ayırdığı zamanı azaltmakta ve özgün oyun kabiliyetini azaltmaktadır. Dolayısıyla anne babaların okul çağı çocuklarda programlarını seçerek belgesel ve öğretici programları spor müzik muhtevalı programları 1-2 saatle sınırlayarak yardımcı olmalıdırlar. Bu yaş çocukları için kaliteli programlar da azdır; o nedenle, ya çizgi filmleri ya da yetişkinlere yönelik programları izlerler. Aileler, bu yaş grubuna yönelik kaliteli programları (tabiat ile ilgili programlar, durum komedileri gibi) aramak zorundadırlar. Bu yaş çocukları, okul öncesi yaştaki çocuklar gibi çizgi filmleri sever ve oradaki kahramanlarla özdeşleşir. Bu tip programların “saldırganlık” yönü asgarîye indirilmeli ve “hayalî yönü” olduğu vurgulanmalıdır.
ÇOCUKLARI İLERLEYEN YAŞLARDA NELER BEKLİYOR?
TELEVİZYONUN çocukların hayatında önemli bir etkisi vardır. Televizyonun etkisi; televizyonun karşısında geçirilen süre, yaş, kişilik, televizyonun yalnız mı anne babayla mı birlikte seyredildiği, seyredilen materyalle ilgili olmasına bağlıdır. Televizyonun olabilecek olumsuz etkilerini en aza indirebilmek için şiddet içeren filmleri anne babaların engellemesi gerekir. Çünkü bir çok araştırma, şiddet mesajları ile dolu filmlerin çocuklarda korku davranışında artmaya saldırgan ve şiddete karşı duyarsızlaşma gibi olumsuz etkileri var olduğunu söylüyor. Aşırı teknoloji bağımlısı olmak obeziteyi de körüklüyor. |
29.05.2009 |
Ellerimizi doğru yıkamak hastalıklardan korur Özenle ve sıklıkla yıkadığınız ellerimiz birçok hastalıktan korunmanızın temel anahtarıdır. Elleri yıkamak kendi sağlığımızı ve başkalarının sağlığını korumanın en iyi yoludur. Günümüzde el yıkamanın gerekliliğini tartışılmaz. Yapılan çalışmalar, iyi yıkanmamış ellerden uzaklaştırılamayan mikro organizmaların kişiden kişiye taşınabildiğini ortaya koyuyor. Elleri doğru yıkamak, hastalıklardan korunmada en önemli aşamalardan biridir. Gün içinde ellerimiz birçok yüzeye temas ediyor. Kapı kolları, telefon ve musluk gibi pek çok alanda mikrop ve bakteriler bulunuyor. Virüsler, dokunduğumuz yüzeylerde uygun şartlar altında, saatlerce hatta daha uzun süre yaşayabiliyor. Parmak araları ve tırnak içleri de bu virüs ve bakterilerin oluşmasına ve barınmasına imkân sağlıyor. Bu yüzden eller yemekten önce ve sonra, tuvaleti kullandıktan sonra, yemek yemeye başlamadan önce, dış mekândan iç mekâna girildiğinde mutlaka yıkanmalı. Yıkanmamış eller, göze, ağza, burna ya da açık bir yaraya temas ettiğinde enfeksiyon riski artıyor. Birçok ciddî rahatsızlık, grip, menenjit, soğuk algınlığı bu şekilde bir insandan diğerine geçiyor. Elleri doğru yıkamak için; Ellerinizi ıslatın ve sıvı sabun veya temiz bir kalıp sabun kullanın. Ellerinizi yıkamadan önce takılarınızı çıkarın. Ellerinizi birbirine iyice sürün, bütün cildinize sabunu sürdüğünüzden emin olun. Bileklerinizi de yıkamayı unutmayın. Parmak aralarınıza ve tırnaklarınızın içine çok daha özen gösterin. En az 30 saniye ellerinizi sabunlamaya devam edin. Ellerinizi iyice durulayıp, havluyla kurulayın. |
29.05.2009 |
Fatih Sultan Mehmed BABASI Sultan İkinci Murad, annesi Huma Hatun’dur. 29 Mart 1432’de doğmuş, 3 Mayıs 1481’de vefat etmiştir. 1451-1481 yılları arasında 30 yıl padişahlık yapmıştır. Fatih, uzun boylu, dolgun yanaklı, kırmızı, beyaz tenli, kıvrık burunlu, kolları adaleli ve kuvvetli bit padişahtı. Devrinin en büyük ulemasından birisi idi. Yedi tane yabancı lisan bilirdi. Âlim, şâir ve sanatkârları çok severdi. Onlarla sohbet etmekten çok hoşlanırdı. Fatih Sultan Mehmed çocukluğunda yaramazlık yaptığı bir zaman babası II. Murat: “Ne yaramaz çocuksun, senden adam olmaz” diyerek kızmış. Ama çok sevdiği babasının bu sözlerinden gerekli dersi almıştır. Bu olaya şahit olan Akşemseddin ise tebessüm ederek şöyle demiş: “Peder ne der, kader ne der…” (Akşemseddin Fatih’in hocasıdır.) 11 yaşındaydı... Osmanlı geleneklerine göre devlet yönetimini öğrensin diye Manisa’ya sancakbeyi (vali) olarak gönderildi. II. Murad tahtı bıraktığında, henüz 12 yaşındaydı. İlk hükümdarlık tecrübesini bu yaşında tattı. Bu ilk tecrübesi çok kısa sürse de, 19 yaşında yeniden tahta geçti ve 21 yaşında İstanbul’u fethedip, Osmanlı Devleti’ni bir imparatorluğa dönüştürdü... O artık karaların sultanı ve iki denizin hakanı Fatih Sultan Mehmed idi... |
29.05.2009 |
YANILTMACALAR nKeşkekçinin keşkeklenmiş keşkek kepçesi. nŞu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi, ortada su şişesi. nSizin damda var beş boz başlı beş boz ördek. Bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek. Sizin damdaki beş boz başlı beş boz ördek. Bizim damdaki beş boz başlı beş boz ördeğe. Siz de bizcileyin beş boz başlı beş boz ördek misiniz demiş.
|
29.05.2009 |
FIKRALAR Hokkabaz EVE geldiğinde burnu kanıyordu. Meraklanan annesine; Okula hokkabaz geldi, burnumdan üç tane 1 YTL çıkardı. Ama hokkabaz göz aldatır burun kanatmaz ki... Zaten burnumu hokkabaz kanatmadı ki, başka para kalıp kalmadığını kontrol eden arkadaşlarım yaptı. Baba ALİ okula yeni başlamıştı. Öğretmen gelenlerin ve babalarının isimlerini soruyordu. Sıra Ali’ye gelmişti. İsmin ne? -Ali. -Babanın ismi ne? -Baba. -Evlâdım babanın başka ismi yok mu? -Öğretmenim üç kardeşim var. Hepimiz baba diyoruz. Ama başkaları Ahmet diyor. -Ahmet desene. -Ahmet deyince, babam kızıyor öğretmenim.
|
29.05.2009 |
BİLMECELER nİki baba ve iki oğula 3 elmayı hiç parçalamadan nasıl paylaştırırsınız? CEVAP: İki baba ve 2 oğulu şu şekilde düşünüyoruz: Büyükbaba, Baba, Torun Burada üç şahıs vardır. Her birine birer elma veririz. nCin Ali tatilde balık tutmak için Fransa’ya gitti. Ancak dönüşte bir problem çıktı. Fransa Demiryolları trene 3 metreden uzun hiçbir eşyayı kabul etmiyordu. Cin Ali’nin oltası ise 4 m. boyunda idi. Cin Ali aldırmadı; çarşıya gidip bir dükkân sahibiyle biraz konuştu. Sonra oltasını kırıp bükmeden bagaja verip kompartımana yayıldı. Bunu nasıl başardı? CEVAP: Ali 3’er metre kenarları olan bir kutuya çaprazlamasına oltayı yerleştirmiştir.
|
29.05.2009 |