25 Haziran 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Görüş

Ezanın aslî haline dönüştürülmesi

İstanbul, Tophane’de haftada bir gün öğle tatilinde yaptığımız dinî sohbete herkesten önce gelen ve o dinî sohbeti büyük bir dikkatle takip eden bir sohbet arkadaşımız var; eski bir denizci. Meşhur Yamani Dede gibi, o da Müslüman olmuş eski bir Hıristiyan Rum. Eski adı Dimitri iken, Müslüman olduktan sonra Mustafa ismini almış. Mustafa, o sohbetimiz esnasında, derin mânevî âlemlere dalar gibi bir hâl gösterir. Konuştuğunda en fazla üzerinde durduğu mevzu ise; ezan sesinden etkilenerek Müslüman oluşudur. Beş vakit namazını camide, cemaatle kılar. Namaz vaktinden 15-20 dakika evvel camiye gider ve sessizce ezanı bekler; ezan okunurken huşû ile dinler.

Ezan-ı Muhammedî’nin aslî şekliyle okunması, tartışılamayacak kadar açıklıkta haklı bir konu olmasına rağmen, maalesef Türkiye’de bunun haklılığını tartışmaya çalışanlar, hatta yakın tarihimizdeki gibi, halk iktidarına karşı bunu darbe gerekçesi yapanlar(!) bile olmuştur.

Ezan-ı Muhammedî, farz değildir; sünnettir. Fakat İslâm’ın en mühim işaretlerinden olduğu için, şahsî farzlardan daha önemlidir. Mehmet Âkif’in, TBMM’de milletvekillerinin ayakta alkışlayarak oy birliğiyle kabul ettiği İstiklal Marşı’nın en tesirli beyitlerinden biri de, ezanla ilgili olan: “Bu ezanlar ki, şehadetleri dinin temeli / Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli” beytiydi.

Kâinatta en yüksek hakikat “Tevhid Hakikatı”, yani Allah’ın (cc) varlığı ve birliğidir. Ezan-ı Muhammedî, bunu ilân eder. Ondan sonra “nübüvvet (peygamberlik) hakikatı” gelir. Ezan-ı Muhammedî ikinci olarak da, bunu ilân eder. İnsanın dünya ve âhiret saadetinin anahtarı, hakîki insanlığının temel özelliği olan İslâm imanının giriş kapısı, parolası olan o kelimelerle başlar ezan. Ve, bu imanın kelime-i şehadetten sonraki en mühim gereği ve fiili olan, namaza davet cümleleriyle de devam eder. Günde beş vakit namaz içinde en önemlisi olan sabah namazına davet ederken, namazın uykudan hayırlı olduğuna da dikkati çeker. Bundan sonra, tekrar tevhid hakikatini vurgulayarak tamamlanır.

Cumhuriyetin ilânından önce mütevazi bir Anadolu şehri olan Ankara, Cumhuriyetin ilânından sonra başkent olunca, hızla gelişti. Yeni kurulan “Yenişehir” adlı bir semtinde, ilk zamanlar hiç cami yoktu. Rahmetli Osman Yüksel Serdengeçti, Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde öğrenciyken, camisi olmayan Yenişehir’i “Mabetsiz Şehir” adlı bir kitabına konu yapmıştı. Geçen yıllar sonrasında, o “Yenişehir”de çok artan mescitlerin ezan sesleri, rahmetli Osman Yüksel Serdengeçti’nin ruhunda da aksediyor ve ruhunu şâd ediyor olmalıdır.

Dünya bir imtihan yeri olduğundan ve bu imtihan yerinde insanların ne yapacağına bakılıp değerlendirilmesi için, akıl ve iradeleriyle geçici bir “sorumlu-serbestlik” yaşamalarına fırsat verildiğinden, herkesin her konuya bakış açısı aynı olmaz. Bazı konular bazıları tarafından tehlikeli görülürken, bazıları tarafından da tam aksine, çok faydalı kabul edilir. 14 Mayıs 1950’de iktidara gelen DP’nin bundan 33 gün sonra 16 Haziran 1950’de ezanın aslî şekline dönüştürülmesiyle ilgili TBMM’de karar alıp bunu 17.6.1950 tarihli Resmî Gazetede yayınlatarak yürürlüğe koyması, şuurlu Müslüman halk tarafından “DP’nin en mühim icraatı” kabul edilirken, bazıları tarafından da bu “DP’nin en fazla hedef alınacak hatası”(!) olarak değerlendirilmiş ve Müslüman halkımızla bu konuda bütünleşen DP iktidarını, darbe ile düşürmek kararına dayanak yapılmaya çalışılmıştır. Barla Lâhikası’nın sonlarında yer alan bir mektupta yer alan bir cevapta, “dine zarar verecek bid’atlara taraftar olmak ‘yedi kebâir’den (yedi en büyük günahtan) biri” olarak bildirilmekte, eserin müellifi beyanlarında bu kötü bid’atlara misâl olarak da, ezan-ı Muhammedî’nin asıl şeklinden başka dilde okunmasını belirtmektedir.

Ezan-Muhammedî, insanların maneviyâtı için bir “test vasıtası” ve bir “uyarıcı” gibi de vazife görür: Hakka ve hakikate meyletmiş olan bazılarının bu meylini arttırır; bazılarının ise, küfrünü tahrik eder.

İktidara gelişinden 33 gün sonra 16 Haziran 1950’de “yedi kebâir”den ezanla ilgili olanın halka devlet tarafından dayatılmasını TBMM’deki ekseriyeti ile ortadan kaldırdığı için, o tarihte ve ondan sonra Adnan Menderes iktidarına kin besleyenlerin; Adnan Menderes’le iki bakanını haksız yere çok büyük bir zulümle idam edenlerin ve onların bir derece takipçiliğini yapmağa çalışır gibi ezanla ilgili önceki bid’atın tekrar geri gelmesini isteyenlerin bulunması, içinde bulunduğumuz bu dünya imtihanının bir özelliğidir. Bu dünya, imtihan yeri olduğundan, ezan-ı Muhammedî’nin aslına uygun şekilde okunmasından memnun olanlar da bulunur, memnun olmayanlar da... Herkes, her konuda olduğu gibi bu konuda da, kendi tercihinden, değerlendirme şeklinden ve savunduğundan mes’uldür.

Zilzâl Sûresi son âyetlerinde belirtildiği gibi, zerre kadar hayır ve şer karşılıksız kalmayacaktır. Bilhassa, konu ezan-ı Muhammedî olursa...

PROF. DR. MUSTAFA NUTKU

25.06.2009


ŞEVK DEMETİ

20-21 Haziran tarihlerinde Nevşehir’de düzenlenen Ramazan kampanyası toplantısına Şakir Argın kardeşimle birlikte İzmir'i temsilen katıldık. İstanbul’dan Van’a, Diyarbakır’dan Samsun’a kadar memleketimizin bir çok yerinden yüksek bir katılım oldu.

Ben, uzun yıllar bu tür toplantılara katılmamıştım. Şakir kardeşimin teşvikleri ile gittim. Giderken doğrusu tereddütte idim. Ancak program başlayınca manevî bir hava meydana geldi. Çok mesrur oldum. Program ve görüşmeler ilerledikçe, temsilci ağabeylerimiz konuştukça birbirimize karşı olan muhabbetimiz daha da arttı.

Türkiye’nin muhtelif yerlerindeki temsilci ağabey ve kardeşlerimizden yayınlarımızın, hasseten gazetemizin tanıtımı konusunda çok farklı şeyler öğrendik. Temsilci ağabeylerimizin hangi zor şartlarda hizmet ettiklerini, neler başardıklarını gördük. Onlarla iftihar ettik. İstanbul’dan gelen müessese müdürlerimizle daha yakından tanıştık. Birbirimizi daha iyi anladık. Aynı hedefte nasıl birleşebileceğimizi gördük.

Görüşülen ana mesele gazetemizin 3 kitaplık Ramazan seti çalışması olmasına rağmen, hemen hemen yayınlarımızla ilgili bütün konular üzerinde az da olsa duruldu.

Toplantımızın en güzel tarafı, Üstadımızın İhlâs Risalesinde bizden istediği birlerin yanyana getirilmesi idi. Yani keyfiyet en güzel şekilde tecelli ediyordu. Hiç bir farklı ses çıkmadı, konuşanlardan hiç kimse menfi birşey söylemedi. Ortak ses; bu kampanya ile daha da fazla hizmet edilip, Üstadın fikirlerinin yayılması oldu. Kampanyamızın esas hedefi, Üstadımızın şerefle tanıtılmasını her şartta üstlenen Yeni Asya’yı geniş kesimlere ulaştırmaktı.

Çünkü Yeni Asya’nın yayılması memleketimizin maddî-manevî rahat etmesi demekti.

Bu kampanyada cematimizin her ferdine düşen sorumluluklar, vazifeler var. Uzun yıllar “Gayemiz vatan sathını mektep yapmaktır” sözünü slogan yaptık. Bugün bunu tahakkuk ettirme vaktidir.

Alışveriş yaptığımız yerler, akrabalarımız, komşularımız, hemşehrilerimiz, meslektaşlarımız var. Buna daha başka ilâveler yapabiliriz.

Bir gazete 60 kuruş, artı kitabı parasız alıp hediye edebiliriz. Abone olması için bir kaç gün parasız verilebilir. Kitaplarımızdan alıp dağıtımını temin edebiliriz. Kampanyada isteyen hem gazete, hem kitap alabilir. Ayrıca Türkiye’nin neresinde olursak olalım birbirimize, abone olacak yakınlarımızın cep telefonlarını bildirebiliriz.

Ramazan girerken bir çok firma kumanya paketi dağıtıyor. Onlara kitaplarımızı ulaştırabiliriz. Bazı yerlerde imkânı olanlar huzurevi, hapishane gibi yerlere kitap dağıtıyorlar, onlara ulaşabiliriz. Bütün bunların yanında, abone çalışmasına başlamadan evvel kampanya kitaplarımızı mutlaka okumalıyız.

Cenab-ı Hak’tan temenni ederim ki, hedeflerimizi fazla fazla gerçekleştirsin. İnşaallah bu gibi toplantıları kitaplarımız ve dergilerimiz için de yapalım.

Muhtelif yerlerden gelen ağabey ve kardeşlerimizi tebrik eder, ihlâsla istikamette hepimizi muhafaza etmesini niyaz ederim.

H. MUHARREM OKUR / İZMİR

25.06.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.