Ramazan ayının ibadet kısmı vardır ki bu, bütün dünya Müslümanlarınca, tefekkür, bağlılık, cömertlik, fedakârlık ve nefis terbiyesi süreci olarak görülmektedir.

Esas olan 30 günlük bu zaman diliminde gündüzleri oruç ile geçirdiğimiz, akşamları iftar ve geceleri sahur yaptığımız Ramazan ayının bitişiyle günlük öğün sayısı ve beslenme düzeninin değiştiğini söyleyebiliriz.

Peki oruç tutmanın sağlık yönünden bize sağladığı faydalara şöyle bir göz atalım ne dersiniz?

***

ORUCUN SAĞLIK YÖNÜNDEN BEDENİMİZE FAYDALARI

Oruç, metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olurken, sindirim sisteminin dinlenmesine katkı sağlamaktadır. 

Oruç esnasında vücutta bulunan yağ hücreleri aracılığı ile depolanmış yağlar yakılmaya ve bunun neticesi olarak kilo verme işlemi hızlanmaya başlar, böylelikle daha hızlı kilo verme işlemi sağlanmış olur.

Oruç tutmak bağışıklık sistemini geliştirir, iltihabı azaltır ve kanser hücrelerinin yayılma hızını yavaşlatır.

Mide, ince ve kalın bağırsaklar oruçla tamamen dinlenir ve hasarlı yapılarını iyileştirme imkânı edinir.

BİTMEDİİİİ…

Hemoroit, prostat, kolit, apandisit, gastroenterit ve özellikle gastrit gibi hastalıklar oruçla hızlı bir şekilde iyileşir. Sindirim sistemi, oruç esnasında, zararlı bakterilerden neredeyse tamamen temizlenir.

İnce bağırsaklar mikropsuz hâle gelir.

Son olarak da oruç, insanlara tütün, uyuşturucu, alkol, kahve ve diğer bağımlılık yapan gazlı veya gazsız içecekler gibi zararlı alışkanlıklarının bırakılmaları bakımından yardımcı olur.

Bu kadar güzel, bizi düşünen faydaları varken, Ramazanın bitişiyle bize hediye ettiği bayramda nasıl beslenmeliyiz diye kendinize sorduğunuzu biliyorum. 

O zamannn….

***

BAYRAMDA BESLENMEYE ŞÖYLE BAŞLAMALIYIZ?

Bayramda bazen kâbusumuz olan sindirim sistemi rahatsızlıkları yaşamamak için ihmal edilmemesi gereken durumları şöyle sıralayabiliriz: Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalıdır. Kahvaltıda kızartma, kavurma yöntemleriyle pişirilmiş besinler yenilmemelidir. Çiğ sebzeler bolca tüketilmeli, az yağlı peynir ve haşlanmış yumurta tercih edilmelidir. Sucuk, salam, sosis gibi yağlı besinlerden, börek vb. hamur işi gıdalardan sakınılmalıdır.

Tüketilecek yiyeceklerin miktarı aniden arttırılmamalıdır. Öğün araları en az 2, en fazla 4-5 saat olacak şekilde düzenlemelidir.

Sindirim sisteminin düzenli çalışması, rahatsızlıkların yaşanmaması ve kabızlıktan korunmak için, lif (posa) muhtevası yüksek olan sebze, meyve ve kuru baklagil tüketmeye özen gösterilmeli, tüketilecek besinler iyi çiğnenmeli, yemekler hızlı yenmemelidir.

***

ÇİKOLATA, BÖREK, BAKLAVAYI FAZLA TÜKETMEMELİYİZ

Bayramların olmazsa olmazı çikolata, şeker vb. tatlılara dikkat etmeliyiz. Özellikle geleneksel bayram ikramları (çikolata, börek, baklava vb.) kan şekerini hızla yükselten gıdaları bayramda sık tüketmek sindirim sistemi problemlerine ve kan şekerinin hızlı yükselmesine sebep olur. Bu da beraberinde çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Bu sebeple bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat edilmeli, aşırıya kaçılmamalı, yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri ihmal edilmemelidir.

‘’Burdan ev sahiplerine sesleniyorum’’ misafirlerine ikramda ısrarcı olmamaları, misafirlerinse ölçüyü kaçırmamaları gerekir.

Ramazan ayı boyunca su ve sıvı tüketimin azalmasından dolayı vücutta oluşabilen sıvı kaybının yerine konması için günde en az 2-2,5 litre su içilmesi gerekmektedir.

Diyabet, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı olanlar uyguladıkları diyete bayram süresince de uymaya özen göstermelidirler.

Mümkün olduğunca bayram ziyaretlerine yürüyerek gidilmesi tercih edilmelidir. Fizikî aktivitenin kan şekeri ve kolesterolü azaltmaya, kilo kaybetmeye ve bağırsak hareketlerini arttırmaya yardımcı olduğu unutulmamalı.

Bayramınızı tebrik eder, nice bayramlarda buluşmayı temenni ederim. 

Sağlıcakla kalın…