Partisiz demokrasi de (İran tipi gibi) belki mümkün olabilir ama partili demokrasi daha iyidir ve onun olmazsa olmazı çok partili siyasi hayattır. 

Demokrasilerde bütün partilerin demokratlık yarışı yapması istenir ama hepsinin “demokrat parti” olması gerekmeyebilir. 

Zira demokrasi “demokrasi düşmanı parti”nin varlığının da garantisidir. 

Bütün partilerin parti içi demokrasiyi hakkıyla uygulaması mümkün olmayabilir. Ama parti içi demokrasi demokrasinin bir garantisidir. 

Hele iktidar olması muhtemel bir partinin parti içi demokrasiden nasibi yoksa artık risk partinin değil ülkenin ve demokrasinin riski olur. 

Demokrasinin kırmızı alarmı bu ihtimalde çalar ve çalmalıdır. 

Geleceğe geçmişten bir örnek verelim:

Aynen ANAP gibi AKP’nin de daha kuruluşunda bu partide parti içi demokrasinin olmayacağı belliydi. 

O kadar ki demokratlar bir tür “dolgu malzemesi” yapılmışlardı. 

Siyasal İslamcı “çelik çekirdeğin” etrafındaki “demokrat kabuk” durumunda idiler. 

Erdoğan’a sirayet ettiği açık olan “Erbakan tarzı”, o partinin “tek adam partisi” olmasını kolaylıkla sağlayacak bir genetik kod idi. 

Bütün bunları “gören görüyor”du. 

Meral Akşener Hanımefendinin AKP’nin resmen kuruluşundan önce ekipten ayrılmasının sebebi de buydu. 

O gün herkesin görmediği, bilhassa dindar camiada Yeni Asya’dan başka kimseciklerin dile getirmediği bu gerçeği bugün herkes görüyor. 

Parti içi demokrasisi olmayan bir partinin uzun süreli iktidarının ülke içi demokrasiye verdiği zararı da artık yine herkes görüyor.

Bunları neden yazdık?

Geçmişten geleceğe ders çıkarmak için.

Önümüzdeki süreçte siyasetin yeniden şekilleneceği açık. 

Karizmatik lider arayanların asıl araması gereken şeyin ne olduğunu göstermemiz lazım.

“Lider” dilediğine dilediği kadar danışan ama hep son kararı kendisi veren midir? 

“Lider” en son konuşan ve sözünün üzerine söz söylenemeyen midir? 

Bunlar da liderdir ama “demokrat lider” değildir. 

Demokrat lider son kararın ne olacağını ekibinden öğrenendir. 

Demokrat lider herkesi konuşturan ve ortak aklı ortaya çıkaran uyumu yönetendir. 

“Lider” arayanlara duyurulur.

Bir yirmi sene daha boşa geçmesin. 

Bu günler “kırmızı alarmı duymaya ve duyurmaya çalışma günleri”dir. Bizden söylemesi.