“Allah ömür ve kuvvet verir de yazmaya devam edebilirsek günlük köşemizi önümüzdeki bir yıl ya da iki yılın sonunda bir genç kardeşimize devredip sonrasında kendisini ve diğer gençleri desteklemeye devam etmek istiyoruz. …Buradan gençlere çağrımızdır. Bizim yıllardır gelen bir yazı konumuz ve çerçevemiz var. Bu konu ve çerçeve üzerinden ve elbette kendi üslûbuyla Akıl Misafiri köşesinde bir iki sene bayrak nöbeti tutacağımız ve sonunda vazifemizi devredeceğimiz bir kahraman genci arıyoruz. Bu tür bir teklif basında belki de ilktir. Olsun. Yeter ki iş doğru olsun ve ürün kalitesini artırmaya vesile olsun.”
“Eski köye yeni icat” gibi görülebilecek bu dâvetimiz elbette bir “haktan feragat” değildi. Bir “vazifeye omuz verme” dâveti idi. Öyle de anlaşıldı. Umduğumuzun üzerinde bir teveccühe mazhar oldu. Genel bir beklentiyi ve talebi karşılamaya yönelik umumî bir çağrının gayrı şuurî biçimde bizim tarafımızdan dillendirilmiş olduğunu müşahede ettik. Maille veya Whatsapp mesajları ile tebrik iletenlere teşekkür ediyor, dualarına amin diyoruz.
Yazımızın altına yazılmış olan yorumlardan bazı cümleleri de almak istiyoruz:
Necati: Genç dava adamı yetiştirmek bu mesleğin, hizmetin özünde var. Zaten yetişecektir. Sizin bu takdire şayan teklifiniz zaman içinde olgunlaşarak kademe kademe uygulanacaktır inancındayım. Fakat takdir edersiniz ki, tecrübe ve birikim ile gençlik enerjisi birlikte olduğunda çok daha güzel neticeler ortaya çıkacaktır.
Oğuz Yiğiter: Cenab-ı Hak sağlık ve huzur içinde bereketli ve semeredâr bir ömür versin. Işkınlarınızı bizzat yetiştirip, kabirden değil, dünya gözüyle seyrederek...
Caner: Diyorum ki Allah için yaşlıların tecrübesi gençlerin enerjisi...
Yahya Yıldız: Değerli Ahmet Bey Hocam, gençlere yaptığınız samimî ve şeffaf teklif ve teşvikten dolayı sizleri canı gönülden tebrik ve tesid ediyorum. Bir cemaatın geleceği ve devamlılığı şüphesiz gençlerin omuzunda olacaktır.
Neslinur: Yahya Yıldız Beyefendi hissiyatımıza tercüman olmuş. Teşekkür ederiz.
Mustafa Gönüllü: Hocam böyle bir adım bende büyük bir şevk uyandırdı. Yazıya daha ciddî zaman ayırmaya karar verdim. Böyle düşünen ağabeylerin var olduğunu bilmek önemliydi.
Cenk Çalık: Köşenizi en geç iki sene içinde genç bir yazara bırakma çağrınızı samimî, aksiyoner bir tavır olarak anladım. Gençleştirme çağrınız için teşekkür ederiz. Yazınızda belirtiğiniz fındık örneği de gayet yerinde olmuş. Herkese verilmek istenen mesajın net bir şekilde aktarılmasına vesile oluyor.
Ve o yazımızın asıl meyvesi:
Önümüzdeki günlerde bu köşede inşallah Gebze’den genç hukukçu-avukat kardeşimiz Furkan Alyakut’un yazılarını da okuyacaksınız.