Yeni Akit web sayfasında Saadet Lideri Temel Karamollaoğlu’nun KHK TV’ye verdiği beyanatı haber yapmış.
İlgili kısmı şöyle:
***
Kendisinin “İslamcı” değil “Müslüman” olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, “İnancımızın temeli ve gereği adaleti tesis etmektir ve bizim inancımızda zorlama yoktur. İnsanların en çok ihtiyaç duyduğu olgu adalettir” diye konuştu.
“Devlete verilen, emanet edilen malın tamamı aslında o topluma aittir” diyen Saadet Partisi lideri, şöyle devam etti:
“Adaletten sonra dikkat edilmesi gereken en önemli husus liyakattir.
“Üçüncü husus ise; kul hakkına tecavüz etmemektir.
“Yolsuzluğa rıza gösterilemez, israf desteklenemez, rüşvet meşru görülemez.
“Müslümanlığı ben bunlar üzerinden ölçerim. Adalet; emniyetle beraber tesis edilir.”
***
Dağ başında yaşayan, kendi koyunundan sağıp içen köylünün Müslümanlığında bile geçerli olabilecek olan bu üç kriter, elbette, asıl, şehirli ve kamusal hayatta görünür olan kişiler için öncelikle geçerli.
Bu bakış açısı, bilhassa kamu hizmetine talip olan siyasetçi ve bürokratın olmazsa olmazı.
Türkiye’de her geçen gün daha da aranan ve varlığına daha fazla ihtiyaç duyulan üç erdem kalesi: Adalet, liyakat ve kul hakkı gözetmek.
Bu ihtiyacın güncel şiddetini en erken zamanda fark edenler yine Yeni Asya okuyucuları oldu.
Bundan bir buçuk sene önce Yeni Asya Vakfı Risale-i Nur Enstitüsü Ankara Şubesinde “Adalet ve Liyakat” başlıklı bir seminer serisi başlatıldı.
Çok kıymetli konuşmacılar davet edildi. Konuşmalar banda alındı.
Bant çözümleri önce Yeni Asya’da yayınlandı.
Ardından da Köprü Dergisi’nin son sayısında derlendi ve satışa sunuldu.
Görebildiğimiz kadarıyla Yeni Asya okuyucuları Köprü’nün önceki sayıları gibi bu sayıyı da hem okuyup okutuyor ve hem de Temel Karamollaoğlu gibi ilgililerine ulaştırıyor.
Elbette neticesi hayır olacaktır.
En “değişmez” dediğimiz yollar değişir. En yumuşamaz dediğimiz kalpler de Allah isterse yumuşar.
Hem, bize düşen yazıp okumaktır, okutmaktır. Yeter ki vazifemizi samimiyetle yapalım.