"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ötekinin öz eleştirisine katkı

Ahmet BATTAL
01 Ağustos 2019, Perşembe
“Sivil Siyaset Hareketi” isimli web sitesi Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Haşim Kılıç ile bir röportaj yapmış.

Bazı beyanlar özeleştiri niteliğinde. Ama bazıları da başka bazı kişilerin ve grupların özeleştiri yapmasını sağlayacak nitelikte. 

Bunlardan biri şu cümleler: 

“Cumhuriyetin gerçek sahibi olduğunu iddia eden vesayet odakları, devleti laikleştirmek yerine ‘toplumu laikleştirmek’ gibi can yakıcı bir hatanın içine düştü. Toplumun dini nasıl anlayacağı ve ne şekilde yaşayacağı devletin genelgeleriyle şekilleniyordu. ‘İçinden inanan’ bir birey bunu dışarı çıkarmadığı sürece devletin en güvenilir vatandaşı oldu. İnanç ve ifade özgürlüğü ile savaşan hiçbir devlet vatandaşını mutlu edemez. Bugün de ‘içinden düşün, sakın açığa vurma’ anlayışını sergileyen devletimizin özgürlüklerle başı belâdadır. …

“Hak ve özgürlüklerin insanoğlunun tartışmasız en kutsal değeri olduğu düşünülürse, bununla savaşan kim olursa olsun günün sonunda yenik düşmeye mahkûmdur. İlkel bir laiklik anlayışını bu topluma dayatanlar, bugün yaşadığımız sorunlardan şikâyetçi olmayı asla hak etmiyor. Devlet kudreti kimin elinde olursa olsun, ötekilerini yok sayan bir anlayışla var olamıyor.”

Bu cümlelerin muhatapları aslında belli. Onlar kendilerini biliyorlar. “Laiklik kavgasında milletin değerlerine savaş açmış olanlar”, demek ki, “bugün yaşadığımız sorunlardan şikâyetçi olmayı asla hak etmiyor”.

Özetle 2002’ye doğru AKP’yi var edip büyüten ve dolayısıyla bugün yaşanan siyasî sorunların sebebi olan tepkiler aslında başörtü yasağı gibi yanlışlıklara verilen tepkilerdi. 

Demek devlet adına millete zulmeden katı laikçilerin özeleştiri yapması ve üstelik bunu kamuoyu önünde yapması şart. Aksi halde bugün yaşanan problemlerle ilgili sözleri de bir anlam ve değer ifade etmeyecek. 

Katı laikçilerle aynı siyasî kulvarda görünen siyasîlerin de bu yanlış ve yıkıcı fikirleri “eskiden beri” ya da “artık” benimsemediklerini açıkça söylemeleri şart. Ama yetmez. Katı laikçilerden kendilerini net olarak ayırmaları şart. 

Bu ayrışma sol siyasî hareketi için öncelikle gerekli. Bunun adı CHP’nin biraz daha demokratikleşmesi ise öyle olsun. Belki zor, ama gerekli. Hem kimseye zararı da yok.

“Tepki toplumu”ndan “ortak millet” anlayışına geçebilmemiz için bu şart. TBMM açısından bakıldığında da “Tepki Meclisi”nden “Millet Meclisi”ne geçmemiz şart. 

Ayrıntılar için 31 Mart 2016 tarihli “Tepki Meclisinden Millet Meclisine” başlıklı yazımıza bakılabilir. 

Linki: https://www.yeniasya.com.tr/ahmet-battal/tepki-meclisinden-millet-meclisine_391607

Okunma Sayısı: 2369
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı